ayı sözlük yazarlarının entry oylama kriterleri

mantık, mizah, yetenek . gerçi pek boş oy vermiyorum. ve genelde hoş oylarımı da çok beğendiğim entrylere veriyorum.
-son zamanlarda anket başlıkları eksiliyorum. kesinlikle yazar önemli değil. anketin bize kattığı ne var ki? sadece merak güdülerini harekete geçiren bir unsur olarak değerlendiriyorum, işin eğlenceli olduğunu düşünen yazarlar arasında değilim ne yazık ki. **

-sözlükte bilgilenmeyi, öğrenmeyi, bir şeyleri anlatabilmeyi öngören taraftayım. aklıma geldikçe, zaman buldukça yararlı başlıklar açmaya çalışıyorum. şu an bile sol frame kısmında gereksiz başlıklar görüyorum. buna tahammül edemiyorum, eksiliyorum. başlık açmak için açmak neye çözüm? birçok güzel başlık sadece bir yorumla sınırlı kalıyorken, anlamsız başlıkların altında birçok yorum görüyorum. üzücü. *
hoşuma giderse artı( okuyup beğendiğim bir şeye muhakkak artı veririm ki yazmaya teşvik olsun), gitmezse eksi (yazılan odaklı bir hoşlanmama olur bu, asla yazarına göre verilmez bende eksi). bu kadar basittir. ne yaramaya lüzum vardır ne de moral bozmaya. bir yazılana bakarım okumaya değer mi diye, aslında o kadar sadece yazılana bakarım, bir de yazara bakmam yazar mi diye. ne diye bakayım? herkes sürekli iyi ya da sürekli kötü yazamaz ya. entry bazında değerlendirmek lazım.
anlaşılması oldukça kolay olabilen kriterlerdir..

bugün en hoş entryler listesine bile baksanız,anlarsınız ne demek istediğimi..trollük falan yapmayacağım inanın ki,herkes bir arkasına yaslansın..sigara kullananlar sigara yaksın,kullanmayanlar bir bardak su alsın...bu arada sigara spermlere acayip zararlı,söylemeden geçmeyeyim,madilik kanımda var yahu...neyse geçtim bunu...

ne demiştik,en hoş entryler...en hoş entrylerin genelinde,yazarların isminin geçtiği,bahsedildiği entrylerdir...kabul edelim ya da etmeyelim seviyoruz kendimizden bahsedilmesini bir şekilde,dedikoduyu,kavgayı..


ben bu sözlükte 2 hesap eskittim,bu üçüncü hesabım..nerden baksanız eski hesaplarımla beraber yaklaşık 2000'e yakın entryim var bu sözlükte...çoğu silindi tabi ki...kaşarlanmak için iyi bir süreç diye düşünüyorum... ha bu arada yazdıklarıma gelince,her türlü entry girdim,en trollünden,en vakarına...en gereklisinden,en gereksizine...en gündeminden,en eskimişine...çok şımarık davrandıklarımda oldu,çok soğukkanlı davrandıklarımda..hepsinden girdim...

merak ettim çünkü...neyi seviyoruz,neyi sevmiyoruz diye..sosyoloji bölümünde okumadım ama ona yakın bir meslek dalında okudum:sosyal hizmet...sosyolojinin bir dalıdır,bilmeyenlere söyleyeyim...genelde aynı işleri yapar sosyologlar ile sosyal hizmet uzmanları ama nedense sosyologlar hep aşağılarlar shuları...neyse konumuz bu değil,konumuz biziz...şimdi mesela tuhaf geliyor,gücüme gidiyor abi,yalan söyleyemeyeceğim... böyle olmamalı,böyle işlememeli bazı şeyler...

mesela nebilim o en hoşlar entrylerinde ben öyle kendimin de içinde bulunduğu,popüler kültürün parçası sikimsonik şeyler görmemeliydim...nebilim bir marti nickli dahi bir yazarın en azından siyasetle alakalı bir entysi olmalıydı orada,ya da medyum fettish gibi mizah ustası bir yazarın çok daha fazla entrysini görmek isterdim, ya da naringergedan gibi bir eleştirmenin ayı sözlük yemekteyiz gibi entrysi yerine, kanadını kıranlara gözyaşı dökmek gibi sapasağlam entrysi baştacı edilmeliydi... max blum ile lost soul a hiç değinmiyorum bile,keza her ikisi de sözlüğün en egosuz yazarlarından ikisi...

ortalama olarak söylüyorum,iyi yolda değiliz hacılar...böyle taşak geçerek imkanı yok geçmez hayat...

bir silkelensek mi!!!

ya da silkelenmeyelim yahu,hayat gerçekler olmadan daha güzel...
  • /
  • 2