pizza ve koladan oluşan dünyanın en uyumlu çiftiyle son bir aydır harap olan sinirlerimi yatıştırmaya çalışıyorum. şimdi sinirden kendimi sikicem o olacak.
niyetlilere saygısızlık olmasın, şişesi 11 tllik şarap, az önce demolution man izlemek, şimdi sözlüğe takılmak ve az sonra balkonda mat'imin üzerinde, altımda uyku tulumum, açık havada uyumak... düşlerimde çadırımı göreceğime emin olarak yine.
anlamsız entry seçilebilir, ben yine de yazıyorum: alçıtepe'de -daha doğrusu gelibolu/alçıtepe'ye giderken- eğer ki vakt-i saat erişmiş de geceyse, aracınızı ya da motorunuzu çekin yana, yatın sırt üstü çimenlere (yanlış, dökülmüş çam dikenlerine) bakın göğe... istanbul'da görmenize imkan olmayacak kadar çok yıldız görür... şaşarsınız. hani orhan veli "gemlik'e doğru denizi göreceksin, sakın şaşırma" demiş ya... o hesap.
fabrika ayarlarına geri döndürdüğüm gerizekalı bilgisayarımı tekrar eski haline döndürmek. hard disk kafayı yedi herhal haftada bir factory settings yemeden rahat edemiyoruz. bir patlama patlayacak elimde ya hadi hayırlısı.
smellycat
hey gidi hey
eythymos
dark bear
eayn
yalnıztanrı