ayı sözlük yazarlarının unutulmaz pişmanlıkları

ciddi pişmanlığım yok. belki şu an hayatımdaki herhangi bir şeyden gelecekte büyük pişmanlık olarak bahsedeceğim, bilemiyorum.

fakat şarkıda söylenildiği gibi;

so you've had some detours, some stupid men. now we know what not to do again.*

o yüzden pişman olmaktan korkmuyorum. sonuçta hepimiz insanız ve yaptığımız hatalardan aldığımız dersler gelecek deneyimlerimizi belirliyor.
biriyle çıkmaya başlamıştım, sırf o istemiyor diye sırf beyefendi kıskanıyor diye tüm sosyal hayatımı rafa kaldırdım. o dönem istemediği kıyafetleri giymiyor, arkadaşlarımla daha az görüşüyordum. yolda yürürken bile kimseye bakmıyordum. büyü yapmıştı kanımca, bu kadar aşırılığa meyilli biri olarak ben nasıl böyle davranabiliyordum anlayamıyordum. sonra bu bey beni aldattı ama ben affettim, günler sonra ortadan yok oldu ve haftalarca aramadı yine affettim. en son bir sabah uyandığımda istemsiz şekilde onu arayarak, onu affederek yanlış davrandığımı ve görüşmememiz gerektiğini söyledim. sanki içimden bir ses bunu bana söyletti. itirazlarına rağmen bir daha yan yana gelmeyeceğimizi söyledim. telefonda durumu kabullenemeyen bir sesle bana "sana layık biri olamadım" dedi en son ve olay böylece kapandı.

işin özü şu, bir olayın içinde aldatma ihanet yoksa her şey hallolur. aldatma varsa hemen uzaklaşın asla orada durmayın. çünkü düzelmiyor. akdi takdirde tonla kayıp zaman birikiyor. bu da böyle bir kezbanlığımdır.
arkadaşlarımın ve öğretmenlerimin gazına gelip lisede yanlış alan seçmem
okul müdürünün baskısıyla yapılan üniversite tercihi sonucunda fazla istemediğim bi bölüme gitmem
aile baskısıyla yapılan işe yerleşme tercihi sonucunda inanılmaz sıkıcı bi yere gitmek zorunda kalmam ve iki sene daha gidecek olmam
yurt dışında gayet özgürlükçü bir ülkede alınan iş ve evlilik tekliflerini reddetmem sonucunda buralara tıkılıp kalmam.

hepsinin toptan sonucu olarak ideal benliğim ile gerçek benliğim arasındaki farkın uçurumlar kadar açılması bu yüzden buruk mutluluklar yaşamam. umarım şu iki üç sene içerisinde daha da umutsuzluğa bürünüp var olan varoluş problemlerimin büyümesiyle varoluşsal bi boşluğa düşmem.
7 yaşındayken kareteyi bırakmak, bırakmasaydım vücudumla çok daha barışık olacaktım büyük ihtimal.

insanlara bana acıtacak yetkiyi aşırı kolay bir şekilde vermek.

bir de üzüldüğüm/sıkıldığım her an acıktığımı hissedip yemek yemek. lol.
hatırlamak istemediğim için buraya da yazmak istemiyorum. özeti yanlış insan.
bir pismanlik anisi olacaksa, ilkokul birinci siniftayken beni cok seven hatta ve hatta bana bildiginiz tapan bir arkadasim vardi adi gul. gul, ogretmenimiz bizim yerimizi degistirdi, artik beraber oturmayacagiz diye uzuntusunden yemekten falan kesilmisti evde annesini dinlemiyomus, odevleri yapmak istemiyomus, herkese tavir almis anlayacaginiz. sonra kiz o kadar kotu oldu ki annesi ogretmenle konusti ve benim yanima almak zorunda kaldi ogretmenimiz. bende hic deger vermezdim niyeyse.. simdi dusunuyorum da bu kiz belki bana asikti ve ben bunu anlamadim.
simdi olsa tabii cok cok farkli olurdu lol
pismanim bir kizi bu kadar uzdugum icin hemde belki de bana en cok o deger vermistir?

pismanim.org
hepsini unuttum demek isterdim ama kimse yemez. hiç pişman olmadım ben ya deyip kibariye tarafından evrene inşa edilmiş yaranmacı siyaset yapmak da istemem.

hayatımdaki en büyük ve halen sürmekte olan pişmanlığım aramam gereken birini yıllardır aramıyor oluşum.
tek pişmanlığım lisede kendime farklı bir alan seçmemiş olmam ve ailemin zoruyla seçtiğim alandan istemediğim şekilde bir bölümle üniversiteyi bitirmiş olmam. eğer ki seçmediğim alandan sınava girmiş olsaydım belki de şu an çok farklı semalardan buraya yazıyor olabilirdim. evet en büyük pişmanlığım bu. diğer her şeyi iyi ki yaşamışım, kesinlikle zerre kadar pişmanlığım yok.
kendi kararımı kendim almayıp çevremdekilerin aklına uyarak aldığım tüm kararlar.
1)moron ve kıskanç insanların söylediklerini kafama takıp iki yılımı ağlayarak heba etmek
6 yıl geçti neredeyse üzerinden hala yaralarını taşıyorum
2)yalnız kalma korkusuyla en yakınım bildiğim insanların beni günbegün bilerek ve isteyerek üzmesine izin vermek
artık hayatımda değiller ama keşke bu kadar yıpranmadan çıkarsaydım onları
3) olmayacak insanlara ümit bağlayıp çok müsamaha göstermek
pişmanlık mı of ne pişmanlıklar var bilemezsiniz, o zamanlar orada değildiniz, onun için bilmeniz çok zor! sonrasında bilirseniz de biraz sıkıntı olabilir, şöyle ki hayat açısından, yani açık şekilde bir tehdit olmamakla birlikte yine de kendinize dikkat edin, yoksa canlar tek tek yok olur, hayatlar biter!
şu yaşıma kadar göbek deliğimde biriken pamukları bir kenara ayırsaydım kendime bir kazak örebilirdim.
unutulmazı geçtim hatırladığım bir pişmanlık olmaması ne garip diye düşündüren başlık.
(bkz:ayı sözlük yazarlarına tavsiyeler)
(bkz:son şişmanlık fayda etmez)
(bkz:keşkeler ölse keşke)
(bkz:hayat devam ediyor)
hayatımın en boktan döneminde çok değer verdiğim birisine saçma sapan davranmıştım.çok yanlış zamana denk geldin be be yim geri dön...
hiç eşcinsel arkadaşım yok ve bunun suçlusu da benim. daha kendimi doğru düzgün kabullenememiş iken nasıl olsun ki zaten? sanırım en büyük pişmanlıklarımdan biri bu.
sözelci olamadığım için sinema televizyo bölümünü okuyamadım aile baskısı işte
1.sınıfta yurtdışı staj teklifini reddetmekti.keşke etseydim şu an belki de yurtdışında okuyor olabilirdim.
bir de keşke özel dets vermeye başlasaydım.o zamam evden ayrılabilirdim
  • /
  • 3