bayram için ülkesine giden suriyeliler

.ben ne zaman bu vatan hainleri hakkında bir entry yazsam hemen birileri eksiliyor. bu birilerinin meseleye 'ırkçılık' açısından bakan malum ırkın mensupları oldugunu çok iyi biliyor ve onlara diyorum ki; suriyelileri ezelden beri bu topraklarda yaşayan kendi ırkınızla karıştırmayın. bu ülke hep sizin ve bizimdi, bundan sonra da bizlerin olsun ve kardeşçe yaşayalım isterim. ancak bu suriyeli alçakların türkiye'de bulunmaları, vatandaşlık almaları bambaşka nedenler yüzünden. lütfen bunu anlamaya çalışın. yok eger sizler de türkiye'nin bölünmesi için çalışan alçaklardansanız artık buna bir şey diyemem! 'türkiye'deki suriyeliler' başlıgı altına bugün girdigim entryi iznininle tekrar paylaşmak istiyorum:

bunlar mülteci falan değil, bunlar bop çerçevesinde türkiye'nin başına bela edilmiş sefiller sürüsü. bunlardan boşaltılan topraklarda yine bop kapsamında suriye kürdistan'ı oluşturuldu. abd, ab ve israil ortak projesinin bölgedeki uygulayıcısının da kim oldugu herkesin malumu. hani şööle uzun boylu, asabi, dindar geçinen ama gerçekte dini paravan olarak kullanıp her türlü hırsızlıgı yapan bir namussuz var ya hah işte o. her şey bu bop kapsamında ileride kurulacak olan büyük israil devleti için.
yine bu 5 milyona yaklaşan suriyeli sefillerin ilerideki görevleri demografik dengesini bozdukları türkiye'nin kilis, gaziantep, hatay, urfa gibi illerinin bop kapsamında kurulacak olan büyük israil devleti'ne verilmesinin alt yapısını oluşturmak olacak. sen çok yaşa ey müslüman görünümlü uzun münafık!
neden enayi gibi hissediyoruz kendimizi, suriye'de erler şehit olurken, kendi ülkelerini terk eden şahıslar burada krallar gibi yaşıyor. üstelik burada (türkiye'de) öyle bir itibar ediliyor ki, iş ve daha fazlası ile tüm imkanlar veriliyor. sonrasında savaş mağduru deniyor, savaştan değil canından vazgeçmemek için gelmişler. gelsinler elbet fakat keşke insan olarak insanlığın nasibinden bir şeyler almış olsalardı. sadece o da değil biraz da olsa kalifiye olabilselerdi de hiç değilse tecrübeli ve kalifiye insan gücü ülkemize katılmış oldurdu. durum gerçekten içler acısı, önüne geleni kabul edersek olacağı bu. avrupa ülkelerine bok atarken bin kez daha düşünmeliyiz bence, neden herkesi kabul etmiyorlar, vize uyguluyorlar. biz bu kafayla daha gidersek ırak kadar değil çok daha fazlası ile çağ atlarız..
umarım güzel bir bayram bekliyordur vatanına gidebilenleri. kimisi çocuklarının kimisi eşinin mezar taşına sunacak bayram şekerlerini. bu savaşı masum halk çıkarmadı nefretinizi, geçim sıkıntılarınızı, problemlerinizi suriyeli mülteciler üzerinden çıkaramazsınız. gidip gel(e)mesinler diyebilmeyi kendinde hak gören arkadaşımın dışarıda ezik bir hayatı olduğunu düşünüyorum. gücünün yettiğini ezmek seni güçlü değil aciz kılar. yiğitliğinizi savaş çığırtkanlarına, ülkeyi bu hale getirenlere gösterin de isyanınız samimiyet kazansın.
akıllarda tek soru şu "bayram için gidebiliyorlarsa neden buradalar?"
evet bunu soruyorum bende. insani olarak yapılabilen yardımları doğrusuyla, yanlışıyla zaten yaptık. ama artık madem gidebiliyorlar neden burada olmak zorundalar anlamış değilim.
bu ırkçılık değil a dostlar. kendi vatanını, hayat kalitesini, ekonomisini düşünen bir insanın beyanıdır.
bakın etrafınıza biraz..
ucuz iş gücüne çalışan suriyeleri insanların kendi vatandaşımızın önüne geçmesine..
yapılan milyarlarca yardımlara..
kültürel çatışmalara..
kendi işletmesini açıp lobileşmelerine...(sakın almanya örneği ile gelinmesin)
nüfus problemine..

yardıma muhtaç insanlara türkiyem hep yardım etmiştir, edecektir. ama insanlar sömürüldüklerini düşünüyorsa burada bir yanlış var demektir.