beklemek

ağaç olma ve kök salma durumu.
beklenen kişi ise ve bundan onun haberi yoksa çok üzücü....
ne kadar daha bekleyeceğini bilmiyorsan bu daha da üzücü...
beklememen gerektiğini bildiğin halde yinede bekliyorsan bu da en üzücü...
beklenen gelecekse eğer değen eylem.
uzun sürmesi durumunda yerini " ağaç olmak" deyimine bırakan fiil.
x-alooo! bizim evin yanındaki alış veriş merkezine gelsene, orda buluşak!
y-tamam 45 dk ya ordayım, bekletme.

aradan 120 dakika geçer.
y-alo, nerdesin gelemedin avmye, beklemekten ağaç oldum?
x-du çıkıyorum.

ardan 30 dk geçer.
x-alo ben geldim ama drdayım. oraya in.
y-poffff.

burda y ben oluyorum.
çalışmaya başlamak için en iyi işi beklemeyin.
sevmek için sevilmeyi beklemeyin.
nazik olmak için bir gülümseme beklemeyin.
bir arkadaşın değerini anlamak için, yalnız kalmayı beklemeyin.
biraz paylaşmak için çok olmasını beklemeyin.
öğütleri hatırlamak için düşmeyi beklemeyin.
duaya inanmak için acıları beklemeyin.
yardım edebilmek için zamanınız olmasını beklemeyin.
özür dilemek için diğerinin acı çekmesini beklemeyin.
ve barışmak için ayrılığı beklemeyin.
çünkü ne kadar zamanımız olduğunu bilmiyoruz.
hiç büyük konuşmamalı..."beklemekten nefret ederim." derdim hep...beklemek,ilk kez benim için bu kadar güzel...beklemek,ilk defa bana bulut üstünden bir masal...
sonunu -sonunda ne olduğunu- bilmesem bile anlamlı,özel...bekliyorum ve biliyorum ;kalbimde sevmek,hızla atmak için masum bir enerji var...
süreçler içerisinde en itici, iğrenç, insani olmayandır. fiziken değilde manevi olarak bekleniyorsa hele aman amanlık, düşmanımın başına vermesinlik bir durum.
hetero ilişkide erkeğin en çok başına gelen olay.
bekle babam bekle, kız hazırlanacak gelecek, bizde görecez...
bekleme mahali hastane,banka, öğrenci işleri vs. kapısıysa ömür törpebilir.
eğer beklenen sevgiliyse başka tabi*..
sabretmeyi öğreten süreç...
hayata ilk adımımızı atmakla birlikte yapmaya başladığımız eylem. hayatın ta kendisi beklemek.

annenin memesini beklemek, okşamasını, bağrına basmasını, altının değiştirilmesini, ninni söylenmeyi, uyutulmayı....

sonra ilk adımı atmayı, konuşmayı, büyümeyi...

sonra kendi kanatlarıyla uçmayı,

sonra sevmeyi... sevgiliyi... gelecek güzel günleri beklemek....

tıpkı godot yu bekler gibi...beklemek...

ve tabii ki, ölümü beklemek... randevusuna sadık olan tek bekleneni....


çok ömrümüz varmış gibi ,
bir de beklemeyi öğretiyor bize hayat.
durakta saatlerce beklersin istediğin otobüs gelmez offff en kötüsü de bi msj bekleme var ki ömür biter ömür
çok sıkıcı bir süreç. asırlar geçmiş gibi hissediyorum. birini beklesem sıkılmam o kadar ama bir oyun ya da pc ya da telefonun çıkış süresini beklemek ömrümden ömür götürüyo yeter ya yeter...
beklenen sevgili ise eğer necip fazıl cok güzel ifade etmiştir beklemeyi

ne hasta bekler sabahı
ne taze ölüyü mezar
ne de şeytan bir günahı
seni beklediğim kadar
netice odaklı durağanlık hali, beklemenin bir sonuca ulaşmayacağını umursamadan devam etmek beklemek değil de durmak bana göre.

"beklemenin durmaktan farkı sonunda hayal kırıklığı yaşama ihtimalidir, o yüzden seni beklemiyorum sana duruyorum."
en nefret ettiğim ama artık bir o kadar da alıştığım...
  • /
  • 2