bu abla erkek mi

arkadaşlarımla bir parkta otururken, yaklaşık 8 yaşlarındaki bir çocuğun yanımdaki arkadaşıma yönelttiği dahiyane soru. *
aynı olay annemin anlattığı çocukluk anımı kıpraştırdı. ben 5 yaşında ya var ya yokken bir minibüs yolcuğumuz esnasında uzun saçlı bir üniversite öğrencisinin minibüse binmesiyle zuhur etmiş. ben kafamı annemin göğsüne dayayıp -anneeeeee bu kız mı ? diye başlayıp yol boyunca hiç susmadığımdan annecağızım nasıl mahçup nasıl mahçup olmuş hala anlatırken dile getirir ve gülerek hikayeyi sonlandırır efendim.
saçlarının yanlarını kazıtan bir arkadaşıma otobüs durağında yaşlı bir teyze tarafından yöneltilen soru..niye kafaları o kadar karışıyor bilmem..çocukken pek bir oğlan çocuğu gibiydim bana da sorarlardı...ne sinir birşey..
kız kardeşim ergenlik döneminde koyu bir tokio hotel fanıydı. odasında da onlarca posteri asılıydı. bilenler bilir, grubun solisti bill kaulitz çocukluğundan itibaren fiziksel görünüşüyle feminen bir erkek. ikizi tom kaulitz ise onun aksine çok farklı sayılmasa da erkeksi bir görünüşe sahip.

umut isminde yaramaz mı yaramaz minik bi komşumuz bir anda bill'i göstererek "abla" tom'u göstererek de "abi" demişti. saatlerce güldüğümüz bir anımızdır bu da.
küçükken "bülent erkek ismi değil mi" diye kafamı kurcalayan soruyu hatırlattı. *
karabiberim şarkısının meşhur olduğu yıllarda* serdar ortaç için düşündüğüm durumdu.
markete giderken sitenin içindeki o basket sahasına dinamit koyacağım az kaldı ! toplari düşünce ablaaa ablaaa ablaa bir bak şu topu at diyen çocuklar ! daha büyükleri o tam abla degil sus lan diyenler ! fakülte servisine bindiğim zamanlar unutamadigim salak beyinlerin " hanımefendi şunu uzatır misiniz " estetiği olmayan transsaniz yani normal kotla tişörtle dışarıya çıkınca size abla demeleri beni hala şaşırtıyor sanırım büyüyünce guzelligime alisacagim...