ev arkadaşı

belediyeden onaylısı olunca eşin dostun üstüne altın taktığı ahval.
işinize karışmayanı, çok konuşmayanı, çok samimi olmayanı, sorumluluklarını bileni makbuldür. en güzeli ise hiç olmayanıdır.
asosyal olanı tercih edilmesi gereken arkadaştır.
yoksa sohbetini çok sevdiği bir kolinizi durmadan sorar durur.

-x nerde ya niye gelmiyor.
+bilmem görüşmüyoruz bayadır.
-ne vefasız adamsın haftasonu çağır da içelim.
+ tamam bakarız içses *
en iyi ev arkadaşı dört ayaklı olanıdır, daha azı kabul edilemez.
bazen bir tane edinsem mi diye aklımdan geçen olgudur. sonra vaz geçiyorum. keşke gel dediğimde gelen git dediğimde giden modelleri çıksa da evde sıkılmaktan, tüm yükün altına tekrar girmekten kurtulsam ama her zaman istediğim kadar yalnız da kalabilsem.
maksimum anlayışlı olması beklenen kişidir.

- bu gece eve özel bir misafirim gelecek de.
- yine mi? anladım geç gelmemi istiyorsun.
- ah canım ya, o saatlerde yollarda olman içime oturuyor ama.
- bu gece gelme diyorsun yani?
- yani.
eğer sadece aynı evi paylaşan kişiler değil de zaten iyi arkadaşınız olan biriyse minimum sorun yaşayacağınız kişi.

-bulaşıkları yıkasak mı?
*boşver yarın yıkarız la.
-akşama arkadaşları çağırsak da içsek mi?
*haftaya sınavlar başlıyor ama çağır anasını satayım içelim.

şeklinde anlayışta ve anlaşmada sınır tanımayan bir ev arkadaşım vardı üniversite yıllarında. diğeriyleyse ikimizde kanlı bıçaklı ayrıldık. dört sene sonunda sevgili bulunca çocuğu aldı bizim eve yerleştirdi, çocuk dediğim de tam bir dangoz. tüm düzenimizi bozmuştu karı son sene giderayak. *
üniversite yıllarımı renklendiren kişilerdir. nerdeyse her sene yenilemişimdir. nerde enteresan tip varsa bulup ev arkadaşı yapmışımdır. ilk yıl iki kızla beraber kalmıştım hemşoydular. yollu diye tabir edilen bir arkadaşım vardı* onunla arkadaşlığımı onaylamayıp beni dışladılar. kapıyı çarpıp çıktım. ikinci yıl sınıftan bir kızla eve çıktım biseksüel çıktı beni düdüklemeye kalktı ama çok pisti ya 15 günde bir yıkanırdı. veremedim evden kovdum. üçüncü yıl o yollu ablayı aldım eve. başta iyiydi ama sonradan eve gelen adam sayısı ve sesler artınca bir arkadaşın yanına taşınmaya karar verdim. onun da evli sevgilisi varmış kız 1.5 sene sonra intihar etti öldü.* okul uzadı tabi benim bu maceralara fazla kapılınca. en son ev arkadaşımla en sorunsuz ilişkimizi yaşadık. güzelce geçindik. memleketlerimize döndük.*
akrabaysa, hele ki yaşça senden büyükse çekilmez olandır. ev arkadaşın olayım diye sokulup kalıcı misafir modunda takılır.
iyisi derdinize derman, can dostunuz olur. kötü ev arkadaşıyla evleri ayırdıktan sonra düşman gibi olursunuz. bir daha ölü ya da diri görüşülmez.
en iyisi çirkin ama temiz olanıdır. böylece hem aranızda bir şey olmaz, düzeniniz bozulmaz hem de etrafı pis bırakıp canınızı sıkmaz.
bir nevi evlilik diyebiliriz, birden çok farklı insanın bir ortak yaşam alanını paylaşması. farklı kafa yapılarını paylaşan insanların ortak bir noktada buluşması zaten zorken bir de hayatlarını devam ettirdikleri özel alanlarını da paylaşması durumu daha zora sokmaktadır.bir çok arkadaşım canciğer arkadaşlarken üniversite ortamında aynı evi paylaşmaya başlayınca yüz yüze bakmayacak kadar birbirlerinden nefret eder oldu. insanların ne kadar uyumlu arkadaş/çift olduğunu anlamak için en ideal test özellikle evlenmek isteyen çiftlerin evlilikten önce mutlaka birlilte yaşamaları gerektiğini düşünüyorum.
üniversite 1. sınıfta ev arkadaşım olmuştu sonra birdaha olmadı pek sevemiyorum tek yaşamak bu konuda baya keyifli. evde dilediğin gibi vakit geçiriyorsun hesap vermek zorunda kaldığın durumlar olabilir ama teksen bu yok ...