dogduğum aydır. sevdiğim aydır. aşık olduğum aydır. ayrıldığım aydır. ama ölmek istemediğim aydır... ne öyle, ıslak, kederli, yapışkan, hüzünlü bi şey zaten. yitirsin artık önemini hayatımdan. git pis...

koca yaz bitti ya inanamıyorum, sihir bakanlığına zaman döndürücülerden birisini kullanmak için dokunaklı bir mektup yazacağım.*

- hüzünlerin yoğunlaştığı mevsimin başlangıcı.
- romantizme mal edilen güzellikleri anımsatır.
- ömürdeki baharların bitişini, ölüm öncesi ara dönemi ifade eder.
- edebiyat ve sanat ürünlerinde en yaygın ilham kaynağı ve en çok dile getirilen hazan mevsiminin simgesi.
- doğanın coşkusunun ve yaşam enerjisinin kaybolduğu sonbaharın tipik sembolü.
- çok sevdiğim bir isim. (hem de erkeklere de yakıştığını düşünürüm)
- telaffuzundaki seslerin beni çok etkilediği birkaç ay isminden birisi. diğerleri "nisan" ve "haziran". (bu ikisi de isim olarak kullanılmalı bence)
- arapça kökenli bir sözcüktür.
- doğduğum ay.
...e yarın 1 eylül...hoşgeldin demeli...

sfrpztf ekibi’nden uğur kanbay’ın yazdığı, yönettiği ve tek başına oynadığı tiyatro oyunu.
trans birey, trajik şekilde kaybettiğimiz can eylül cansın’ın hayatından esinlenilerek yazılmış bir metin.
ilk perdede bunların da hayatları ne güzel be dedirtme potansiyeli varken, ikinci perdede kazın ayağı öyle değil canlarım ifadesiyle gözleri patlatana kadar ağlatan oyundur... izleyin, izletin.

cemil ağacıklıoğlu'nun ilk uzun metrajlı filmi. durgun yapıda, pek de akıcı olmayan ancak görüntü olarak başarılı. turgay aydın ise ağacıklıoğlunun vazgeçilmezi zaten.

ha ayrıca bir ay adı bu.

parlak ve güneşli havalardan rahatsız olan benim gibiler için, hayır ergen değilim*, okullar açılmadan önce tatili yaşatacak aydır.

en sevdiğim aylardan birisi. bu mevsimde bana hep yeni bir şeyler gelir bir yerlerden. o kadar uğraşıp programladığım oyunu da eylül'de yayınlayacağım. belki bu da bir şeylerin başlangıcıdır.

aileden, sorumluluktan ve okuldan uzak tatil yapacağım tek aydır. tatilden kasıt telefonla sürekli taciz edilmeden istediğim gibi davranabilmek. havalar da soğumak üzere zaten eve hiç uğramayacağım bu gidişle.
a bi dakka fakirdim ben.
oldu o zaman bütün eylül götümü yaya yaya yatarım.

bitti bitmesine de henüz sonbahar etkisini gösteremedi..

nerede o eski eylüller

aha bitiverdi işte koskoca bir eylül daha...
2015 eylülünün son cumartesi günü bugün...

kimine göre hüzün ayı, bana göre huzur ayı.. şiiri bol bir ay... vedalara, sevinçlere merhaba diyin..

gelse de biraz serinlesek dediğim ay.

belki de mevsimlerin tam ortasını yaşadığımız * güzel, kimi zaman kasvetli, hüzün çağrıştıran şairlerin en güzel dizelerine şahitlik yapmış bir ay.
*

bu renklerin canlılığını yitiriyor oluşunu, sokakların tenhalaşmasını, balkonlarda ki o hanımeli, yasemin kokan çiçekleri göremeyişimizi, kapıları sımsıkı kapalı balkonların, perdelerinin içinden yalvarırcasına sızan o sarı ışığın acısını nasıl açıklayabilirdim? içimizin ürpermesini bahane edemezdim ki, bir mevsimin yokoluş tantanasını, şarkıların dahi hareketliliğini kaybedişini, terleyen ayakların; soğuk taş betonu özleyişinin bedelini, kaybetmeye maruz kaldığı yenikliliğini nasıl itiraf edebilirdim ki?

bitmişti ama, şimdi solan yaprakların yavaş yavaş yaşlanarak intihara sürüklenişine, pencerenin pervazında; bardaktan boşalırcasına yağan yağmura bakıp ağlayışlara, özlemlere, içlenmelere, sabredişlere geçiş mevsimi. buruk esrikliğin yüzlere nasıl da iyi yansıdığını görebileceğimiz zamanlar. aynalara kimi zaman küs bakıştığımız, sabahın geride bıraktığımız mevsimin aydınlığını size selamını getirmiş gibi şehrin tam göbeğine hucüm edişine, yataklardan; sabahın o soba isi bastırmış sokaklarına fırlayacağımız, yarı uyuşuk, yarı manidar ruhsuz ve hissiz yürüyüşlere şahit olacağımız gündoğumları olacak artık. sigaranın dumanını içimize bir dert gibi atarken, eve dönüşlerde zifiri karanlığı delemeyen sokak lambalarının yanımızdan hızla geçişini izleyeceğiz. sonbaharın o kahverengi, sarımtırak tonlarını buyur ediyoruz artık ruhumuza. benliğimizin çocuk kalan, o lunaparklarında ışıkların neşesini verecek belki de çoğumuza.

yılın dokuzuncu ayı.takvimde 9 sayısını görünce "vaybe ne zaman yeni yıla girdikte sonuna geliyoruz" düşüncesi oluşturur.geceleri havanın serinlemeye başlaması,sararan yaprakların yollara düşmesi ve havanın yavaştan erken kararmaya başlaması doğanın uykuya çekilmeye hazırlandığının mesajının verildiği aydır.aynı zamanda güzel bir kız ismidir.

gökhan kırdar'ın insanı başka başka dünyalara götüren şarkısıdır.

yine aynı şarkı başladı bile
bu mevsim böyledir rüzgar gelir
islanmışım ben gözyaşlarımdan
bu mevsim böyledir aniden gelir
eylül aniden gelir

an itibariyle havanın gün içerisinde değişkenlik gösterdiği, üzerinize ne giyeceğinizi bilemediğiniz aydır.

sonbahar mevsiminin ilk ayı.