gay dating uygulamalarındaki tehlikeler

millet kafayı yemiş mk. vay anasını neler dönüyor. ben uslu çocuk gibi köşede bisküvi yerken meğerse millet birbirine foto yolluyormuş.*
bu tarz tehlikeler hayatın her alanında mevcut. pek tabii ki dating app'leri de sahte profiller ve kötü niyetli insanlarla dolu. kiminle iletişime geçtiğinize çok çok dikkat etmeniz gerek. bir de bana kalırsa birinin sizi fotolarınız ve yazışmalarınız üzerinden tehdit edip bir şeylere zorlayabilme riski varsa daha da temkinli olmalısınız. yani benim de ailemin tamamı ya da tüm çevrem gay olduğumu bilmiyor ve buluşma aplikasyonlarında boy boy fotolarım mevcut fakat biri beni ifşa etmekle tehdit edip seks yapmaya zorlasa tehdidini alıp kıçına sokmasını ve belki böylece tatmin olabileceğini söylerim.
skype fotoğraf göndermekten güvenlidir diye düşünüyorsunuz ama ondada yüzlerini göstermeden soyunup siz izlerken görüntünüzü kaydediyorlar.sonrada tehditler başlıyor.temkinli olmak lazım.
ben olsam sevişmeye polislerle giderdim. grup iyidir.

şaka bir yana bu durumdan müzdarip olan bir kaç kişi tanıdım. sadece app'ler değil, dış dünyadan, çevrenizden, çok yakınınızdan örnekler var, taksici, minibüs şoförü, kanka, iş arkadaşı, okul arkadaşı, eski sevgili, abi, kardeş, amca oğlu, dayı kızı gibi kişiler de zaman zaman size bu tür tehditlerle gelebiliyorlar. tek gecelik veya fuck buddy hatta sevgiliniz bile sizi gizli kamera ile kaydedebiliyor ve sonrasında karşınıza böyle bir tehditle dikilebiliyor. umarım ve dilerim karşınıza hep güzel insanlar çıksın.
daha 18 değilken (ve eşcinsel olduğumu birisi öğrenirse hayatımın sona ereceğini düşünürken) buluştuğum bir varl*k onunla yatmazsam ailemi bulacağını falan söylemişti. çoğu zaman bu tehditlerle ilerlemiyorlar, sadece seni korkutmak istiyorlar ama onu da çok iyi başarıyorlar. çok korkunç bir durum.
(tabi tehdidin ötesinde, gerçek taciz/tecavüz gibi olaylar çoğu zaman eşcinsel dünyasının konuşulmayan, hukuk tarafından çözüme ulaştırılamayan yanları. çünkü insanlar seslerini çıkartırlarsa onlara saldıranın değil kendilerinin cezalandırılacağına inanıyorlar ne yazık ki.)
aslında buna benzerini ben de yaşadım. adam çalıştığım hastaneme gelmişti. korkutmamıştı ama yine de benden habersiz açık olmadığım alanıma gelmesi ürküttü.
ama ben daha tumturaklı davrandım, adamı stalk ettim. yani gerçek adını öğrendim..vb. sonrasında engelledim. yine bir ulaştığında, stalklerken, kimsenin kabul etmeyeceği, bir fotosunu gönderdim. ve şöyle yazdım ; "ne olduğun ne iş yaptığın umrumda değil ama eğer, bir daha hastaneye benden habersiz gelirsen, sadece benim başım yanmaz senin de başın ağrır" dedim.
bir de benim ittifak kurduğum kişiler oldu bu süreçte, ufak bir araştırma ile buldum onları. dernekten bir iki arkadaş ile de görüştüm. bu sefer adam bu araştırmam üzerine hepten geri çekilip şunu yazdı:
bütün ankara zaten altından geçmiş senin, ben uğraşsam ne olacak" deyip bir daha da yazmadı.
cinsel şiddetle mücadele derneği'nin flört şiddeti broşürü var, öneririm. aynı zamanda yakınınızda başvurabileceğiniz bir dernek ve güvendiğiniz bir iki arkadaşa anlatmak durumu hafifletebiliyor.
bu tarz insanlar genelde kendini saklamak için çok çaba harcayan insanlara musallat olurlar. bu tarz insanlardan sakınmanın en iyi yolu cesur olmaktır app lerde suratınızı göstermekten korkmayın. sizi orada gören insanların da orada ne sebeple olduğu gayet açık, ister ailenizden biri olsun ister arkadaşlarınızdan birisi.
ne yazık ki internetteki bu gizlilikler sebebiyle herkes herkesi tehdit edebilir hale geldi. ve bu sapıklar paranoyakken bizleri de paranoyak yaptılar. bu yüzden herkes birisi yazdığında acaba ne amaçla yazıyor, derdi nedir gibi yaklaşıyor.
daha bugün bu tarz bir şeye denk geldim. fotoğraf yollamayan bir vatandaş benim fotoğrafımın olduğu bir yerden mesaj attı. eğer önceden olsa muhtemelen yalvarırdım ve daha da yüzsüzleşirdi. ancak biraz yaşın oturması, biraz da artık kaşarlanmanın getirdiği bir düşünceyle önce kendime dur dedim. ardından da her zaman olduğu gibi burada da bağıranın üste çıkacağını hatırladım. ve kendisine bana mesaj atmayı bırakmazsa kendisini şikayet edeceğimi, kim kimle dalga geçiyor, uğraşıyormuş bunları görüşeceğimizi söyledim. anında sesi kesildi. böyle insanlar karşısında susmayın! susarsak daha da yüzsüzleşecekler. tam tersi şikayet edin, inanın kimsenin şikayetinizden haberi dahi olmayacak, ifşa olmayacaksınız. ancak bu sapıklar ortaya çıkacak ve bunlar durmayı öğrenecekler. susmayın, durmayın, korkmayın!
arkadaş ortamında dinlediğim bir olayı anlatayım.

x vilayetinde görev yapan polisimiz evine sikmek üzere genç, parlak, çıtır bir oğlan alır. polis mutfağa çay koymaya gider, oğlan içeride bekler. polis çayları getirir. oğlanla polis çayları içerler. çaylar sıcaktır soğuktur orasını bilemem.

neyse bunlar konuyu sekse getirirler ve yatak odasına gidip sevişmeye başlarlar. oğlan aniden kalkıp "tuvalete gitmem gerek," der ve odadan çıkar. saniyeler içerisinde yatakta çırıl çıplak yatan polisimin kapının açıldığını duyar ve ne olduğunu anlamadan içeriye iri kıyım dört tane adam dalar.

polisi dövüp evire çevire sikerler. sonra evinde ne kadar parası, taşınabilir elektronik cihazı ve ruhsatlı silahı varsa çalıp giderler.

polis ruhsatlı silahının çalındığını söylemek için kendine gelince kendi evinin kapısını kırar ve evim soyulmuş der.

sonra tayinini başka şehre alıp gider.

ne zaman aklıma gelse kederleniyorum.