hoşlanılan erkekle bütün gece mesajlaşmak

eger mesajlasilan eleman, kisa bir süre sonra mesaj adami olmaktan çikip, masaj adami olacaksa uykusuz kalmaniza degecek olan eylemdir. yoksa bosa kürek çekmektir. gençlikte çok olur böyle.

(bkz: massage buddy)
küçük flörtöz dokunuşlarla bezeli, yer yer tahrik edici, azdırıcı ama masum konuşmalardır. o heyecan, o sözlerle baştan çıkarma oyunları insanın egosunu da okşar. hem beğenilmek ve beğeniyi de dile getirmek herkesin hoşuna gider sonuçta, değil mi? bir de mesajın gidişatına göre, anında hoşlanılan erkekle bütün gece sevişmeye gidebilir.
duygusal bir insansanız bütün gece sevişmekten daha zevkli gelebilecek eylem. hoşlanılan erkeğin yarın işe gidecek olmasından dolayı bir parça suçluluk hissi barındırsa da kendinize hakim olamazsınız. attığınız mesajın cevabını beklerken heyecana kapılırsınız, hayaller kurarsınız. belki 2 dakikacık uyursunuz. zaman zaman erekte olursunuz.

karşınızdaki insan benim gibi bir odunsa uyuyakalabilir. 20 dakika sonra da "uyumuşum ben özür dilerim" mesajını okursunuz. sabah uyandığınız saatte arayıp gönlünüzü alıyorsa sizden * hoşlanıyordur efenim.
o ilk mesajlaşmalar ,heyecanla beklenen dakikalar,yüzdeki şapşal gülümseme..o anları yasamak icin uzatılan konuşmalar :)
sabaha kadarın romantik versiyonu. başlığı okurken sonunda mesajlaşma çıkması pek de beklenmiyordu. *
zaman kaybi.... hoslaniyorsan git bulus. ye ic yat kalk
cicim günlerinin en yoğun duygu beslemeli kısmıdır. sonrasında erken uyumaya başlamalar beraberinde gelir bir bakmışsın selamı bile kesmiştir.
her ne kadar başta sevimli gelse de rutine dönüştüğünde pek de sevimli bulmadığım eylem. bir kere gece yaşayan bir insan olarak gece ne yaparsanız o iş bölünüyor ya da dahası, gece olması sebebiyle konu zaman zaman "ayıp" şeylere falan kayıyor. biriyle gece tanışır, konuşursun ondan sonra randevuya çıkarsın ne bileyim, her gece her gece sabahlara kadar konuşmak biraz garip geliyor bana. eylemler kelimelerden daha fazla konuşur, karşılıklı yazışmadaki "son o yazdı ben de yazayım devam etsin" gibisinden görünmez kurallar ya da konunun "aynen, evet"lerle bi yerde kilitlenmesi sorunsalı yüz yüze iken daha azalır, ayrıca konuşulan kişiden alınan o elektrik-etkilenme neyse en güzel de o zaman olur gibime geliyor.
bütün gece mesajlaşamıyorum , çünkü hoşlandığım adam iş sahibi insan ve uyuması gerekiyo.
tabi benim o esnada çalışan ve hormon patlaması yaşayan beynim ise bunları dinlemiyo.
foto atma olayı ise o anki sapıklığıma bağlı bi anda coşabilirim ya da masum prens modunda , küçük gülüşlü fotolar.
bişey yazdığımda bekleme olayı ve sonunda gelen telefon titremesi ile irkilip , yüzümde oluşan "allam allam yaptım yapıcaaaaam"
hissi ise paha biçilemez.
ilk anda heyecanlı bir eylemdir. her sözcüğünden kendine bir pay çıkartmaya çalışırsın. mesaj sesin muştuludur. zamanla bir külfet halini alabilir. gerektikçe kullanırsın. sonra sadece haber vermek için. sonra...
kesinlikle "uyumak istiyorum" diyen taraftayım. madem uykusuz kalacağız bunu konuşarak yapmamamız lazım. *
yerini zaman sonra ortadan kalkmış hoşlantının sebep olduğu, atılan kırk yılda bir mesajlara gelen gecikmeli cevaplar, aramalara cevap verilmeme durumları vb. üzüntü kaynağı iletişim bozukluklarına bırakacak olan geçici heyecan süreci..