recep t. erdoğan'ın " cinayet" olarak tanımladığı tıbben çocuk aldırma müdahalesinin ismidir. kendisi her aileden en az üç çocuk yapmalarını beklemekte olduğunu bu açıklamasıyla yinelemiş ve kadınların sezaryenle doğum yapmalarına karşı olduğunu da belirtmiştir.

http://www.aksam.com.tr/kurtaj-cinayettir--117941h.html

(bkz: akp sözlük)*
(bkz: recep tayyip erdoğan ın üç çocuk istemesi)
(bkz: hadsizlik)

bazen o kadar saçma salak insanlar bu konuda yorum yaparlar ki* '' keşke sende kürtaj kurbanı olsaydın.'' dememek elde değildir.

cinayettir. başbakan kürtaj için "her kürtaj bir uludere'dir." demiştir.

kürtaj cinayetse; tecavüzde kurbanın da rızası varsa zaten bir tablet veririz o çocuk sağlam kafayla büyür ve oyunu akpye verebilir..*

kazıma anlamına gelen kelime. kürtaj bazen bir ölüm, bazen kadının yaşaması adına bir şanstır. bazen de çocuğun yaşamak istemeyeceği şekilde dünyaya gelmesini engellemenin tek yoludur. sonuç olarak tüm bu halleriyle içinde taşıyana tanınmış bir haktır. ancak keyfi yapıldığında ya da bir makineymişcesine üretip üretip aldırıldığı durumda dünyaya gözlerini açma şansına sahip canlıya saygısızlıktır. en cahil, en eğitimsiz, en gözü kapalı kesimi en az üç çocuk yapın diye gaza getirip sonrasında kürtajla ilgili gazel okumaksa çok ironiktir. kadını deneme tahtası olarak gören erkek zihniyetin doğallığı yok edilmiş bir hayata canlı kazandırma projesinin olsa olsa sıradan bir yan ürünüdür kürtaj.

başbakan bey'in açıklamasından sonra gündeme oturdu. kürtajın bir hak olduğunu düşünen kadınlar ise eylemlerde:
http://www.demokrathaber.net/kadin/rahmi...

dünya sağlık örgütü who ne kadar bas bas kürtajın yasaklanmasının sadece kadın ölümlerini arttırdığını söylese de, rte 'nin duymazdan gelerek papa ile aynı statüye düştüğü konu.

"katillik" sözcüğünün hafifletilmiş halidir

amerikan dizilerinden öğrendiğimiz kadarıyla seçim kazandırıp kaybettirebilen bir olaydır.
george carlin'in stand up komedisinden:

gırgır dergisinden bu haftaki gündemin cuk kapağı gelmiştir. *
.jpg)

(bkz: devlet elini rahmimden çek)

mevcutta kürtaj için yasal süre 10 haftadan 4 haftaya düşürülmek isteniyormuş yeni yasa tasarısında. çoğu gebelik 4. haftada fark edilemiyor bile... bunu şu şekilde yorumladım ben rte en az 3 çocuk hayalini seve seve değil* gerçekleştireceğim diyor.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20654033.asp

ankara üniversitesi kadın çalışmaları bölümü bu konuda "kürtaj: cinayet süsü verilmiş bir intihar mı?" isimli bir makaleyi yayınlamış.* görünüşe göre bilim de kürtaj konusunda en fazla kadının karar verme hakkı olduğunu düşünüyor.

http://cins.ankara.edu.tr/kurtaj.html

(bkz: didem gediz gelegen)

--- spoiler ---

tıp etiğinde, kürtaj olgusuna yaklaşım için geliştirilen argümanların çoğunda “hak” merkezi bir kavramdır. embriyonun “yaşama hakkı” ile kadının “kendi bedeni üzerinde karar verme hakkı”nın karşılaştırılması çerçevesinde ve bir “çıkarlar çatışması” olarak tartışılan konu, bu haliyle tüm boyutlarıyla ele alınamamakta; belki de en önemli nokta gözden kaçmaktadır.
bu yazıda, konuyu “kadın bakış açısıyla” ele alan bir argüman geliştirmeye çalışacağım. kadının benlik duygusunun başkalarıyla süreklilik içinde olduğundan hareket ederek, kürtaj olgusunda embriyo ile kadının karşıt taraflar olmadığına, ve durumdan kadının da zarar gördüğüne dikkat çekeceğim. bu bağlamda kürtaj karşıtı argümanlarda embriyoya karşı işlenen bir “cinayet” olarak tanımlanan kürtaj olgusunu, aslında, bir tür “intihar” olarak nitelendirmeyi önereceğim.

--- spoiler ---

''tecavüzden sonra kürtaj yaptırmayın. gerekirse devlet bakar" !!!
yahu syn rte, devlet olarak sizler; gazilere, emeklilere bakamıyorsunuz, nasıl bu zihniyetle geziniyorsunuz ?

ortalık ''piç kaynasın'' bumu amaç ?

madem bu kadar önemli kürtaj senin için. öncelikle doğum kontrol hapının,kondomun ''korunmanın''ne olduğunu bilmeyen, cahil cüheyla insanların eğitimine öncü ol bilinçlendir.
3 çocuk hedefin 5 e yükseldi sanırım ?

(bkz: tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar)

http://fotogaleri.hurriyet.com.tr//galeridetay.aspx?cid=56991&rid=2&p=1

nedense tarihin geriye doğru aktığı izlenimine kapıldım... 2012-2011-2010... 10 yıl önce eşcinsellerinde anayasal haklara sahip olmasını dile getiren başbakan ve grubu, şimdi eşcinselleri "ahlaksızlık" olarak yorumluyor, üstelik kadın haklarınada karışmaya mı başlıyor?

10 haftaya kadar olan gebelikler için yapılanlar şu şekilde olumlu gelişmeleri beraberinde getirmiştir ;

- kürtajlar 3 kat azaldı
- anne ölüm hızı 6 kat azaldı
- modern aile planlaması yöntem kullanımı 2 kat arttı
- kadınların yaşam süresi 14 yıl arttı
- dünyada 8 anne ölümünden biri sağlıksız kürtajlardan oluşmakta iken, türkiye’de ise sadece 50 anne ölümünden birinin nedeni sağlıksız kürtaj
- 1950’li yıllarda anne ölümlerinin yaklaşık yarısı düşükler nedeni ile iken, bugün sadece anne ölümlerinin %2’si güvenli olmayan düşükler nedeni ile
- güvenli olmayan düşüklere bağlı ölüm ve sakatlıklar sağlık gündeminden çıktı

türk jinekoloji derneğinin kürtajın neden yasaklanmaması gerektiği ile ilgili verdiği ropörtajın tamamı için ;

http://www.hurriyet.com.tr/saglik/20745297.asp

kürtaja dair getirilen yasağın enformel yollarla delinmeye çalışılacağı,üstelik sağlıksız ortamlarda yapılacak uygulamalardan ötürü kadın ölümlerinin artacağı konusunda hemen bütün uzmanların aynı görüşte olduğu açıktır.
4 hafta gibi kısa bir sürede hamileliğin anlaşılmaması ihtimali üzerinde ise kadınlar hem fikir.
neticenin ne olacağı ise tahmin edilmesi zor olmasa gerek.

türk jinekoloji ve obstetrik derneği kürtajın yasaklanmasının kadın sağlığına olumsuz etkilerini ve bu konuda bilimsel verilerin değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

http://www.hurriyet.com.tr/saglik/20745297.asp