lale mansur

birçok iyi filmde oynamasına rağmen aslında kötü bir oyuncudur. özellikle sesini tonlarken hata yapar. 90'lar ve 2000'lerin başındaki görece liberal sanat ortamını iyi değerlendirmiş ve cüretkar rolleri kabul ederek ünlü olmuştur. lale mansur'u meşhur eden film hiç kuşkusuz düş gezginleri'dir. bu filmde lezbiyen bir hayat kadınını canlandıran lale mansur, altın portakal'ı kazanmıştır. siyasi olarak aktif olduğu bir dönem de vardır. siyasi tutuklular ve kayıplar için mitinglere katılmış, azınlık gruplarının sesini duyurmaya çalışmıştır. bir ara yetmez ama evetçi gruplarla dirsek teması içindedeydi ve referandumda evet oyu için reklam karşısına dahi geçmişti. şimdilerde evet oyu verdiği için çok pişman olduğunu ve kandırıldığını söylüyor... kendisine geçmiş olsun diyorum...

ps: bir müjde ar değil!
benim için türkiyenin monica bellucisi gibidir bu kadın.bana onu andırır nedendir bilmem.öyle çok fanı da değilimdir ama bi asalet var bu kadında.
müjde ar olmasa bir numaram dediğim beyni güzel kendi güzel türk kadını.
bazı eylemlerde yan yana yürüdüğüm, filmlerindeki performanslarına ve seçimlerine hayran olduğum aktris/oyuncu. aynı zamanda cem mansur un eşi, şanar yurdatapan'ın kardeşi ve melike demirağ ın eski görümcesidir *
adalara giderken görme ihtimalinizin oldukça yüksek olduğu sanatçı. yamulmuyorsam burgazada'da evi var.
içinde olduğu işlerin hep kaliteli olduğunu düşündüren bir duruşu vardır. özellikle çatısız kadınlar, şaşıfelek çıkmazı ve hatırla sevgili gibi diziler bu konuda referans gösterilebilir.
hem duruşunu, hem oyunculuğunu, hem hayata karşı radarlarının açık oluşunu, duyarlılığını sevdiğim oyuncu. koro şefi cem mansur?un eşidir. cüretkar filmlerde de sakınmadan oynayabilmesi, ayrıca zaman zaman cesur açıklamalarda bulunmasıyla takdir kazanan oyuncudur.