birçok iyi filmde oynamasına rağmen aslında kötü bir oyuncudur. özellikle sesini tonlarken hata yapar. 90'lar ve 2000'lerin başındaki görece liberal sanat ortamını iyi değerlendirmiş ve cüretkar rolleri kabul ederek ünlü olmuştur. lale mansur'u meşhur eden film hiç kuşkusuz
düş gezginleri'dir. bu filmde lezbiyen bir hayat kadınını canlandıran lale mansur, altın portakal'ı kazanmıştır. siyasi olarak aktif olduğu bir dönem de vardır. siyasi tutuklular ve kayıplar için mitinglere katılmış, azınlık gruplarının sesini duyurmaya çalışmıştır. bir ara yetmez ama evetçi gruplarla dirsek teması içindedeydi ve referandumda evet oyu için reklam karşısına dahi geçmişti. şimdilerde evet oyu verdiği için çok pişman olduğunu ve kandırıldığını söylüyor... kendisine geçmiş olsun diyorum...
ps: bir müjde ar değil!