pazar

- pazartesinin günahını yüklenmiş bir mazlumdur. direnişi hakeder!
- alıcılar ile satıcıların buluştuğu alışveriş alanıdır.
- işletmecilik biliminde, bir şirketin müşteri kitlesini ve satış bölgesini ifade eder.
yazık bir gün. pazartesinin stresi gerginliği sarıverir o gün, hiçbişi yapamazsın, adeta içine bir öküz oturmuştur. löp et gibi yerinden kalkamaz böm böm bakarsın bazı bazı. en kıytırık işleri bu güne atarsın gün geçsin diye, kendi kendine bir uğraş terapisi uygularsın halbuki.
bir parça ibrahim sadri'den

bugün pazar
ve ben seni çok özledim
dışan çıkmak istiyor canım
tek başına haytalık etmek
islanmak pazar sabahında yağmurda
boş caddelerde dolaşmak
vitrinlerine bakmak mağazaların
sinemaların afişlerine
sokakların isimlerine
telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
bir merhaba demek sessizce
sahilde martılara simit atmak
otobüslerin ilk seferlerine binmek
gitmek istiyor canım
hayatın gittiği yere
islık çalıp şarkılar uydurmak kendi kendine
fırından taze ekmek alıp
buğusunu çekmek içine
ve ben seni çok özledim
tam böyle bir şey
çiçeğe su yürümesi
bebeğin ağlaması
toprağın uyanması
yağmurun yağması
ateşin sıcağı
bu pazar sabahı
tam böyle bir şey
ertesi olma , pazar ol böyle çok daha güzelsin .
evde geçeni makbul olan gün. aynı bugün gibi. arada bir evde kalıp, bol kakaolu kek yapıp yemeli. tam da öyle bir pazardı bu pazar.

*
sia'nın adına çok hoş bir şarkı yaptığı gün.


moby de yapmıştır.
çocukluğumdan beri sevemediğim.
pazartesi olsa da kurtulsak, dedirten.
günümüz takvimlerinde haftanın son gününe ötelenmiş olsa da, kadim takvimlerde haftanın ilk günü olarak bilinir.

(bkz:pazar ve yalnızlık)
pazartesi sendromu değil de pazar sendromu var bende sevmiyorum
  • /
  • 2