reddedilmek

çok tehlikeli ve sert oyunlara gebe bir heves kırılması. insanı sadece üzmekle, yıkmakla kalmaz, bilinçsiz bir intikam duygusuna da itebilir. hele içinde tutkuya dair bir şeyler varsa duygusal bir şiddet kapıda görünüverir. reddediş genelde kırmama, incitmeme adına pembe bahaneler arkasına sığınır; bu haliyle biraz tolere edilebilir. ama en çıplak tarzıyla gündeme gelirse bu kaybedişin burada kalmayacağının, zarar verme çalışmalarının başlayacağının ilk işaretidir. artık ok yaydan çıkmıştır bir kere; hayırın tüm hoyratlığından kaynak alarak.

(bkz: hayal balonuna göz dikmiş iğne)
çoğu zaman insanın umrunda olmayan ama bazen de, ummadığınız anlarda, felaket mental cöküşe yol açabilen hayatın gerçeklerinden biridir.
insanın gururunu zedeleyen bir konudur. özellikle de bir süredir beraber vakit geçirdiğiniz, gerçekten iyi birşeyler yaşayabileceğinizi düşündüğünüz, beğendiğiniz, hoşlandığınız biri tarafından reddedilmek insana çok pis koyar. kendine güvenli olanlar acı duymaz diye birşey yok bence zira burada umutların boşa gitmesi, duvara toslamak, hayal kırıklığı vardır, bunlar da hiç hoş şeyler değildir. ego zedelenmesine neden olur, insanı yaralar. ama yapacak birşey yoktur.

bence en kötüsü reddedilmenin nedenini anlayamamaktır. çirkin olduğumu düşündüğü için mi, yoksa aptal olduğumu mu düşündü, yoksa fakir mi, yoksa ona yakışmayacağımı mı, yoksa başka sevdiği biri mi vardı, o zaman bana niye umut verici davrandı, ben sevilemeyecek birisi miyim, ama beraber çok güzel vakit geçiriyorduk, onla yapılabilecek çok fazla şey aklıma geliyordu, esprilerime gülüyordu vs vs vs...

bu nedenle reddedilirseniz reddeden kişiye nedenini dürüstçe söylemesini söyleyin derim. eğer karşınızdaki gerçekten dürüst davranırsa, en azından size hatanızın yada eksikliğinizin nerede olduğunu öğrenme ve bir sonraki sefere o eksikliğini dikkate alarak oyuna tekrar dahil olma veya eksikliğini gidermeye çalışma olanağı sunar. azıcık aranızda hatır varsa bunu yapmalıdır bence. tabii siz de alacağınız dürüst bir cevaba hazırlıklı olmanız gerekir. mesela sizi çirkin bulmuşsa, gidip estetik ameliyat olup ricky martin olamayacağınıza göre, en azından çirkinliğinizi hangi özelliğinizi ön plana çıkararak ekarte edebilirsiniz, onu düşünme fırsatınız olur.

ulan nasıl felsefe yaptım ha iki dakikada, vay babanın kemüğüne...
red kelimesi hayatımızda olsun veya olmasın , kabullenmesi en zor anlamdır.belki bir iş ,belki de bir aşk için söz konusu olabilir.ancak hangisi olursa olsun insan psikolojisinin zorlu dönemidir.bazen red edildiğinizi bilmek , bilmemekten daha iyidir.ama bunu net olarak duymadıkça içiniz rahat etmez.farklı yollarla belli edilir belki ve bu sizi rahatsız eder.yine içinizde kopan fırtınalara söz dinletemezsiniz.çelişki durumunda kalıp kahrolmak var ya en kötü duygudur.cesaretimizi toplayıp sözüm ona sorulduğu an , gerçeği anlayıp anlamamak kendi elimizdedir.
sanırım kendine güveni tam insanların çok da umurunda olmayan birşeydir. egosunu yenmiş, kendine güveni tam olan insan red edilse de umursamaz yoluna kaldığı yerden devam eder. red edilmeyi sindiremeyenler tekrar denemek yerine bunu takıntı yapar ve çok kafaya takar. halbuki herkes her konuda red edilebilir, büyütecek birşey yok.
sessizce yapılanı var. gözlerle. çok kötü o.

sözlü olanında ise iki tarafı da medeni cesaretlerinden ötürü kutluyorum.
bomba şekilde reddedildim bugün oturup ağlasam yeridir be sözlük.
hayatım boyunca 5 sene önce tattığım ve özgüven eksilmesine yol açtığı için şuan hayatımda kimsenin olmama sebebidir bu allahın cezası durum