ten uyumu

ten uyumu, dokunmayı karşı koyulamaz hale getiren, feromonlar gibi hormonal, bilinçaltı süreçler gibi psikolojik ve tarafların birbirlerinin cinsel anlayışına hitap eden öğelere sahip olması durumu gibi, sosyal çerçevelerde iki kişi arasında meydana gelen olumlu ve çekici etkileşimlere verilen isimdir.
ancak sevişince anlaşılandır. birinin çok beğendiği teni başka biri tiksinç bulabilir. bazıları esmer tene dokunamazken, bazıları da beyaz tene dokunamayabilir. bunun dışında sadece dokunma ve vücut ısısı bile bu durumu sonuçlandırabilir. tabi bir örnek vermeliyim ki, 3 ay boyunca haftada 4 kez seviştiğin adam gelip size ten uyumu sorunumuz var derse, yalandır.
birinin kokusundan hoşlanmaktır. onu ilk gördüğünde bile herhangi bir tensel temasa karşı istek duymaktır. sanıyorum ki hormonlarla olduğu kadar parapsikolojide aura ismi verilen kavramla da ilişkilidir. birisi ile enerjisel uyumunuzu da ifade eder.

eğer bir ilişkide ten uyumu yoksa zaten at çöpe gitsin. çünkü dokunmaktan haz almalısın, elin yanmalı değdiğinde.
ciddi anlamda karşındaki insana çekim hissetmeni sağlar; kokusu dokunuşu her birşeyi farklıdır senin için.bukişiye dokunmaktan bile büyük keyif alırsın ve bu unsur tam olmadan ne sevebilir ne arzularsın karşındakini bu uyumun olmadığı kişiyle yaşanan cinsellik bile sıradan bir mastürbasyondan farksızdır.
sözümona sevişebilme gerekçesi. yoksa en seksisi, en yakışıklısı, en vahşisi karşına çıkacak ve onu sırf ten uyumu yok gerekçesiyle reddedeceksin. iyi sevişen, farklılıklara açık, gideri olan herkes ten uyumunun gizli öznesidir. elektrik almak bile tüm klişe sınırlarını zorlayışına rağmen ten uyumundan daha anlamlı gelir bana.
titreşim uyumu... beş duyunun uyumu...
bi kere tadılınca bütün sevişmelerde aranandır ama olmuyor, her anahtarın her kilide uymadığı gibi, herkesle açılmıyor o kapı.
gözlerin kapatılıp, cl, cu, zn tadı ve kokusuyla sevişme sonucu elde ediliyor sanırım. *
o ana kadar hiç hissetmediğin ya da nadiren hissettiğin bir biçimde, birini fikren eritip iyice eriyik hale getirip; kendine katabilme halidir.

karşındakine bulaşma, böyle dalga dalga içerilere doğru yayılma hissine yol açan denklik de denebilir. dışardan kanıksanan ama en merkeze doğru yönelerek, artık hayatında birine yer açmak için öteye gitmektir daha öteye.
her gün dersten sonra saatlerce sevişiyorsan o uyumu sağlamışsın demektir
bence olay psikolojiktir, kafada biter. karşındakini seviyorsan ve arzuluyorsan zaten tenlerinizin uymaması gibi bir durum söz konusu bile olamaz. sonra sonra kokusuna alışırsın, el ve vücut hareketlerine.
seksin şam'daki kayısısıdır. yakalayalım, kırk yıl hatrı var. o derece mühim bir çözülme anı.
asuman krause sayesinde lügatımıza girmiştir.
o kadar önemli ki sırf bu yüzden bazıları ile sadece tek gecelik olduk, bazıları ise -bitmiş olsa bile- hayatımızdan asla çıkamadı.