tek yön

ablamla tum yalvarislarima ragmen giremedigimiz bar. statu sahibi olmayan gay arkadasin olunca boyle oluyor.
geçen cumartesi yine burgundy ve medyum fettish ile gidip altını üstüne getirdiğim, kevbear'ın yokluğunu hissettiğim, ilginçtir ki aussiebum'ı ve dexter'ı göremediğim lakin demirbaş olarak greenday'in mevcut olduğunu gördüğüm bardır.
bu gece sabahlayacağım mekan.
ayı sözlük tek yön zirvesi mi yapsak napsak dediğim oluşumdur. görünüşe göre bu hafta herkes tek yönde olacak *
"yarın gitsek mi acaba" denilen yerdir.
her türlü ellemelere, göte şaplaklara alıştım ancak geçen hafta buraya gittiğimde genç bir arkadaş gelip afedersin önümde resmen domalıp kucak dansı yaptı. hani yakışıklı falan da değilim. bu ne özgüven çocuğum?
yalnız gitmeye çekindiğimden dolayı 7 yıldır hiç gitmediğim bir mekandır.
bu gece yığınla ayı sözlük yazarını ağırlayan mekan. içerde dans eden 60+ yaşlardaki ak sakallı cübbeli sarıklı dede ve çılgın atan dansları çok ilgimi çekti sanırsın fetva vermiş after parti için tekyöne gelmiş. dedeye sahip çıkalım beyler.
tek yon, sadece ve sadece gay mekandir....konsepti bu arkadaslar ve cok keyifli bir yer sadece bir defa gittim ve gordum hersey cok guzel ve gay arkadaslarimizi cok keyif aliyorlar ve egleniyorlar gonullerince
kalitesiz istanbul gay barlarından sadece bir tanesi. içeriye girdiğinizdeki laubalilik sınırı amsterdam'daki barlarda bile yok, hatta orda hiç yok diyebilirim.

içkiler pahalı, "aktifim gay değilim" mottosundaki insanlar tarafından zaptedilmiş.

yazık.
genel olarak gay barlardan konuşursak bu tarz yerlere gitmeyi sevmiyorum. bu tarz yerlerde bazı insanlar aşırı rahat ve aşırı samimi hareketlerde bulunuyorlar tanımadığı insanlara karşı. samimiyet derken ne kastettiğimi anladınız. tek yön değil ama başka bir gay mekanında bulunmuştum daha önce bir kez ve bir daha gay ''bara'' gitmiyceğim demiştim kendime. rahatsız olmuştum çünkü. kezban* vs. değilim ama bana göre olan mekanlar değil. bu tek yön içinde zamanında bir arkadaşım gidelim diye tutturmuştu, istemeye istemeye kalktım, gittim ve kapısından döndüm.bir iki sene öncede nerdeyse her gün önünden geçiyordum fakat hiç gitme isteğim gelmedi bu mekana. onun yerine beyoğlun'da gay mekanı olmayan barları tercih ediyorum ki çokta gece hayatım yoktur zaten.
gay cafeler için aynı şeyi söyleyemem ama çok sıcak, hoş olanları var ki onlarında yolunu gitmeye gitmeye unuttum. *
uzun yıllar oldu gitmedim ama bence bu tip mekanlarin tek kötü tarafı etrafındakilere yukardan bakan, yapayalnız ve kendi çürük kokusunu idrak edemeyip bunun çevreden geldiğini düşünen gudubet tipler.
bunlara göre kimse kimseyi gerçekten sevemez. iki insan yan yanaysa biri mutlaka escorttur. ikili ilişkileri sömürü üzerine kurulu olduğundan başka türlü bir ilişkiyi tahayyül edemezler.
gay cruise gemisi yanaştığı için bu gece full yabancı olması normaldir. götür bankacı ben doluyum *
toplu şuursuzluk şöleni
içki fiyatlarının ortalamanın üstünde olan mekandır.*
birbirimize açılmadığımız arkadaşımı gördüğüm mekandır ki kendisine "iyi dans ettiğini söylediğim mesajda" etrafına bakındığını gördüğümde çok güldüğüm mekandır.
en femineninden en maskülenine, en gencinden en yaşlısına her türlü insanı barındıran mekan. bir defa gittim onda da yanımda partnerim vardı çok fazla bakmadım ama çok hoş tipler vardı. tanışmadan konuşmadan etrafa bakıyorlardı. çok gizli insanlar izlenimi uyandırmıştı bende.

giriş ücretsizdi bu arada
arada eskilerin taksim gezi parkı tayfalarına da rastladığım, dikkat edilmesi, mümkünse eşinizle gidilmesi gereken yer. güzeldir o ayrı.
saklandığımız.gizlendiğimiz bazı zamanlar kendimizi inkar ettiğimiz yaşamımızdan küçük bir kaçış...ufak bir kurtarılmış bölge
  • /
  • 4