tek yön

sırf amı var diye kız arkadaşlarımı içeri almamış olan mekan. neymiş efendim 20 hatun kontenjanı varmışmış.. hayatımda duyduğum en zavalı ve anlaşılması güç kontenjanlardan biri.

içeride şuan 20 hatun var, bekleyin çıkan olursa onların yerine sizi alırız diye birşey söylemesin mi kapıdaki elemanlardan biri..! öyle kalakaldık birbirimize bakıp. kız arkadaşlarımız, tıpkı eşcinsellerin kendi seçimi olmayan kimlikleri yüzünden cezalandırılmak istenmeleri gibi, amları olmasının cezasını çekiyordu içeri alınmayarak. sanki içeride, biz girersek balansı bozulacak bir uçak varmış kadar ciddi bir biçimde içeri alınmadı yanımızdaki kızlar. biz de çektik gittik tabi ki. ama asıl korkunç olan şey kapıdaki elemanın ilk söylediği değil, daha sonra söylediği "bu, içerideki gaylerin seçimi. onlara yapılan anket sonucunda böyle bir karar verildi" cümlesi idi..

bizler buradan yine çok net bir şekilde anlıyoruz ve teyit ediyoruz ki; türkiye deki eşcinsellerin ve homofobinin yenilebilmesi için verilen mücadelenin önündeki en büyük engel yine homofobiyi derinliklerinde içselleştirmiş eşcinsellerdir ve maalesef sayıları çok ama çok ama çok fazladır. sözkonusu mekana kız alınmamasının içerideki eşcinsellerin kararı olması, homofobinin temelinde yatan dışlamanın maalesef aynı türünden seksist bir tezahürüdür.

kendi hayatlarına yabancılaşmış gayler değil, hayatlarını olduğu gibi kabullenme olağanlığını gösterebilmiş, kendisi ve yaşamın diğer bütün değişkenleriyle barışık, kendisini evlenmek zorunda hissetmeyen, oturulduğunda seks dışında 2 kelam edilebilecek, kendini en iyi ortaya koyduğu ve en mühim referans noktası seks olmayan birilerinin beklentisine girmek bu kadar mı ütopik bir beklenti artık acaba merak ediyorum?

şayet durum buysa, memleketin gaylerle başı gerçekten belada demektir.. homofobiye ne gerek var ki? bu gidişle gayler kendi kendilerini, kendi homofobileriyle yok edecektir zaten.

bu kategoriye giren gaylere bir mesajım var:

siz henüz becerememiş olsanız da, bir cinsin, başka bir hemcinsiyle birlikte mutlu mesut yaşayabilmesi, eş olabilmesi, tıpkı o çok modellemeye çalıştığınız heteroseksüel hayattaki kadar mümkündür. seks yaparken gay, aile kurarken hetero olanlardansanız, yani gay olmayı sadece seksüel bir zeminde değerlendirebilecek bir beyinciğe sahipseniz orası ayrı tabi. muhtemelen yazının başından bu kısmına gelene kadar, ne için yazıldığını bile çoktan unutmuşsunuzdur zaten.

kısmet..
en sevdiğim özelliği avamlıgı. paçozluk önemli bir şeydir, armani çantasıyla heykel misali bebek sokaklarında coolluktan ölen gay camiasının bir türlü kabul etmek istemediği, bastırdıgı aşagılık kompleksini dile getirir, içlerinde patlatır tekyön. her sosyal statüden, eğitimden, ekonomik sınıf, ot boktan olan o kıcından kıl aldırmayan bazı gayler condom şarkısında çılgınlarcasına dansetmemek için kendilerini zor tutarlar. onların sırf bu halini görmek için bile gidilmesi sarttır. en sevdiğim özelliği ise 2. yerinden hatırladıgım kadarıyla üst katta uzun bir koltuk vardı ve o 4 metrelik koltukta; bir yaslı amca bir acayip saçlı cocuk bir indie cocuk bir o cocuk bir bu cocuk olmak üzere kabaca tarif edersek toplumun her kesiminden 4 çift deliler gibi öpüşüyordu. zaten o görüntüyü gördükten sonra daha da baska bir bara gitmeme gerek kalmadı. rahatım ulan bir defa, öyle kasılmalar yukardan bakıslar filan da yok, yerse yap bakalım, komik duruma düşersin.**
eskiden daha güz... hayır, hiçbir zaman güzel olmadı burası. hadi artısıyla ve bolca eksisiyle konuşalım.

zamanında girişin ücretsiz olduğu mekanlardan biriydi. hani bi yere 50 60 lira verip metrobüs kadar tıkış tıkış olmaktansa (bkz:love), en azından buraya gidip rahatça nefes alabiliyorsunuz, ciddi anlamda büyük çünkü. şimdiyse paralı olmuş, cidden neyine paralı?

müzikler gebze harem minibüs müzikleri. hatta, bazen gey icon şarkıları çalınıyor ama ona da artık nasıl remix yapıyolarsa, halay çekilesi...

tipler ise minibüs kamyon. ufak bir sahne bulunmakta ve çoğunlukla aşırı esnek ve kıskanılası danslarıyla twink var sahnede. 4 duvar kenarını kaplamış kendini bir şey sanan yalnız geyler bulunmakta. mekanın ortası mecidiyeköy akşam 6 iş çıkışı benzeri. tek farkı bazıları çıplak. ayı popülasyonu fazla evet, göbekli kıllı uzun kısa memeli götlü.

ama ne eksik biliyo musunuz? kapıdan içeri alınmayan translar. hatta gey olmayan herkes. neden? evet "gay bar" ama neden eşcinsel bar değil, isteyen girmek istedikten sonra?

tuvaletlerden bahsetmiyorum çünkü üsküdardaki cami tuvaleti daha temiz buradan. evet, maalesef önünü alamıyosun kalabalıktan ama boşalan çıksın cidden hemen.

ama şöyle bir şey var. kesinkes herkesin bir kere olsun gidip görmesini ve tatmasını tavsiye ederim. kötü ya da iyi farketmez, tecrübe olunası bir yer. ha alternatif bir yer yok mu? var. ama onlar da kendilerince handikaplara sahip.

cheeky mesela ciddi anlamda ufak ama dark room seven buyursun gitsin. superfabric ve xlarge şov izlemek için ideal yerler olabilir ama dans edemeyecek kadar kasıntı olan geylerden rahatsız değilseniz.

aslında söylenecek daha çok şey var ama leş sevici kitle daha fazla eksi oy vermeden kapatıyorum konuyu.
henüz gidemeyenler için

transfobisi ile birde halil ergün'ün bu mekanda soyulması ile ünlenmiş bir gece klubü... görünür olmayan gl bireylere hizmet veriyor
türkiyedeki en büyük eşcinsel eğlence merkezi ve escinsellerin resmi tapınağı.

artııııııııııııı....

üzerinde trafiğin yalnız bir yönde hareket edebildiği kara yolu.
david guetta'dan sonra oryantal bir mix gelmesiyle , kültür şokuna uğradığım mekan. (bkz: ya el yelil)
ister aktif ol ister pasif,ister sapına kadar gay ol,ister kenarına kadar biseksüel
nerede çalıştığın,nerede oturduğun,ne kadar paranın olduğu,ne kadar popüler olduğunun hiç önemi yok...
nerede eğlenirsen eğlen dönüp dolaşıp finali orada yapıyorsun,öf sıkıldım hadi çıkalım tek yöne gidelim...
yeterki travesti/transeksüel olma,işe yarasın yada yaramasın önünde " o " olsun yeter...
çok çeşitli insanların aynı çatı altında eğlenmesidir tek yön. ( sık sık gidişlerde sıkıp bunaltabiliyor )
10 tane dişi varlık sayısını geçmemesidir tek yön,ünlülerin arada sırada uğramasıdır tek yön...

insanlar sürekli yadırgar,kötüler,gidip eğlenenlere tü kaka der...(özellikle gay ler )
fakat ne hikmetse bir gün kürkçü dükkanına o da gelir,ve bir bakmışsın sana yavşıyor...
intikam soğuk yenen bir yemektir tabi...
sürekli bok atılan amma velakin gitmeden durulamayan mekan çoğacayip. bir de gece hayatını sevmemci tipleri sık sık burda görüyorum ee hayırdır ne ayaksınız olm anlamadım dım dım.
koskaca istanbul'da bu kadar kötü müzik çalan bir yerin bu denli popüler olması çok acıklı. cep doldurmak dışında keşke biraz kaliteye de özen gösterseler. türkçe pop dinlemek iyi hoşta, bu denli berbat remixleri nerden buluyorsunuz allasen? gayler malum pop sever. ulan insan allah için o sene hangi yabancı pop şarkısı hit olmuş bir bakar, arada çalar. yüzyıllık apachi şarkılarının yanı sıra aşırı kalabalık yüzünden dans edememek de bazı gecelerin olmazsa olmazı. zamanında giriş parası verilmiyor diye meşhur oldu hala onun ekmeğini yiyor. nadiren gidiyorum. sevenlerine allahtan sabır diliyorum...
kuruluş amacı ilk başlarda sadece kilolu gayler'in yine kilolu diğer gayler ile daha rahat kaynaşabilmesiydi. şu an müzikler berbat, üstüne kusan ağız burun kırmalık, salça olanlara tekme tokat. neyse ki ayılara özel yeni mekan açıldı. şansımızı tekrar deniyeceğiz. yaşasın kilolular.
birkaç saat önce yaklaşıp, olgunlara ilgi duyduğumu öğrenen ergen bir tiplemenin "tammm bir hayal kırıklığısın" başlığı altında beni 20 dakika azarladığı mekan. babamdan bile böyle telkin yemedim lan.
herkesin beğenmediğini söylediği ancak her gidişimde ağzına kadar dolu olan mekan. kim gidiyor arkadaş bu bara hepimiz bu kadar nefret ediyorsak?
hiç gitmediğim ama internet ortamında çokça duyduğum mekan. gitmeye korkuyorum açıkçası. ya tanıdık birini görürsem işin kötüsü ya oda beni görürse daha da kötüsü ya o beni görür ben onu görmezsem ultra kötüsü ya zeki müren de bizi görürse!!. o bu değilde hala aşamadığım tabularımdan biri eşcinsel müşteriye hitap eden bir mekana gitmek. bir gün zincirlerimi kırıp gidecem diyorum ama bir yandan da hala tırsıyorum. "neden tırsıyorsun ne var bunda" dediğinizi duyar gibiyim bi yandan haklısınız ama diğer yandan daha üç yıl öncesine kadar tüm gayleri kadınsı sanıp üzülen, benim gibi insanlar yok sanan bi adamdım. öğrendim öyle olmadığını ama hala içine adım atmakta zorlanıyorum. biraz da sanırım tanınmak istemiyorum çünkü ilerde ünlü olurum, popstar olurum ne bileyim oyuncu olurum efendime söyleyim milletvekili olurum sonra ver elini başbakanlık filan derken adım gay'e çıkmasın. a ah olur mu koca başbakan eskiden kıllı mıllı adamlarla yiyişmiş töbe töbe.
(gavurun dediği gibi sarcasm efenim sarcasm)
son görünen o ki, istanbulda bulunan arap gey mekanı. müzikler, içindekiler. beyoğlu nun son hali bu mekana da yansımış doğal olarak. arap geylerin ne çok parası varmış demeden de geçemeyeceğim. ne zaman gitsem hepsi hep oradalar ya habibi, maşalla.
geçen hafta zirve çıkışı uğradığım kapıda 'şort boyunuz çok kısa bir dahakine dikkat edin' şeklinde ayar yediğim kulüp, aynını hetero barda yaşamadım mesela; bunu bi düşünün. bu hafta inadına varla yok arası bir şortla tekyöne gidiyorum haydin sıkıysa almasınlar.
çok samimi insanlar var orada. her an beline sarılıp, göbeğini memelerini okşayabiliyorlar. bazen abartım poponu pipini bile mıncıkladıkları oluyor. ben yapamıyorum, bana yapanlara da ters ters bakıyorum nerden geliyor bu samimiyet dercesine.
cumartesi gecesi oldukça kalabalıktı, çok sayıda yabancı vardı. sözlükten bir çok arkadaş ile karşılaştım. bazılarıyla sohbet ettim, bazılarını mıncıkladım. tek yön öncesinde paşamda yaşadığım penisime gelen saldırıyı burada da yaşadım. alışık değilim olm lan ondandır dedim, yoksa sık sık olan birşey bu sanırım. işte yılda bir bara çıkarsan böyle olur. bahçesi her zamanki gibi güzeldi, muhabbeti keyifliydi. gece müzikler güzeldi. dj falan mı değişti acaba, eskiden kopartamıyordu müzik mekanı, iyiydi. yine de sık gideceğim bir mekan değil. senede 1 benim için kafi.
bir zamanlar daha bear konsepti olan, şimdilerde ise hande yener eşcinsellerini barındıran gece klübü.
  • /
  • 4