fakirlik zenginlik belirteci olup olmadığı tartışılır elbette, şehir içi trafik yoğunluğu vs. sebeplerle tercih edilmesi de yalnız şöyle de bir durum var ki; hidrolik direksiyon ve otomatik vites çıkınca herkesin kendini kaptan sanması sorunsalı!!!!1111birbirünlembir!!1
her mecrada atıp tutan, ciddili yüzyüzeli görüşmelerde telefonundan bir an olsun kafasını kaldırmayan, kendi hayal dünyasında yaşamaya mahkum, gerçeklikten uzaklaştırılması gereken insandır.
bir zamanlar her başlıkta girim olmalı diyen yazar durumunda olup, hevesi hızla kaçmış yazarcandır, zira uzun süredir tek bir giri girmemiş olması tuhaftır
ayrıca (bkz:#129678) girisi ile de pek garip bir kafaya sahip olduğunu bir kere daha kanıtlamıştır
sözlükte birinin parmağı uf olsa koşacak üfleyecek yeri gelirse üstüne işeyip iyileştirecek yazarcandır, uzun süredir mesajlardan raadsız ettiğim sevgili insan.
doğru olmanın türk'lere ait bir kavram olmasını dayatan, ötekileştirilmiş bir insan olarak ötekileştirmenin amına koymanın örneğini gösteren bir düşüncedir, şiddetle kaçınılmalı
son olarak herkesin kendi fikirlerini, kendi bakış açısına göre saydırdığı, sonuca ulaşamamış bir ayı oluşumu içinde olmak üzücü, ayı alt kültürünü sözlükten öğrenmeye çalışan bir acemi ayı olarak hala pek çok konuda eksiğimin olduğunu kabul ediyor ve konuyla ilgili verilen "ayı olmayan ama ayıları yerden yere vuran" yazıları pek sağlıklı bulmuyorum.
aynı durumun bir de iki dakika sözlüğe bakayım deyip dersin başına dönememe versiyonu da vardır ki sözlüğe giriş amacınıza göre her şeye değer bir yapıya sahip olmasından zaman öldürmeye kadar çeşitlenebilir..
iki yıllık sözlük yazarlığım süresince, zaman zaman girişimlerde bulunmuş olsam da **, sözlük vasıtası ile tanıştığım, tam olarak kaldırmak tabirine uyup uymadığını bilemediğim ama keyif aldığım eylemi gerçekleştirmiş bulunmaktayım.
hakkında çok az şeyi bilip, tutulmak, ona adanmaktır.
ya sadece sevişmek için evine gitmişsindir, ya da ona hitap edebilmen için sadece ismini belirtmiştir.
ama sen aklını ondan alamazsın, saplantı haline getirmişsindir.
aşk/hoşlanma/beğeni kavramlarının iç içe geçtiği, tüller gibi renklerinin karıştığı ardının belirsizliği ile aklını kurcalama durumudur.
ya gözlerine bayılmışsındır, ya bacaklarına, günlük hayatı ile ilgili çok az bilgiye sahip olduğun için nelerden hoşlanıp nelerden nefret edeceğini bile tahmin edemiyor oluşun, hadi bu da sürprizli sevgili olsun ayağına yatıp, bazı şeyleri görmezden gelmene sebep olacaktır.
çok uzun vadeli aşk olup olmayacağı konusunda herkes, bir ömür seninleyim alt metinli konuşmalara ev sahipliği yapsa da kesinliğin olmaması en rahat kısmıdır.
gittiği yere kadar sevişiriz sonrası mı, düşünme bi alt dudak ver bebeğim
kireçlisine hiç denk gelmediğim, şimdiye kadar tahinsizi ile resmen aldatıldığım, yetinmek zorunda bırakıldığım, bu gün güzel yürekli keremce ile * en güzel olanının tadına bakma fırsatı yakaladığım, antalyanın yöresel tapılası tadı *
tuhaf, tarifsiz bir hazırlığa gebe bir davettir. herkes orada o damadın iki sevgilisini de görecektir, biri eski aşkı astral, diğeri ailesinin ve tüm dostlarının onayladığı gelin kızımız.
çok değil beş yıl önce ilkleri yaşadığın gay sevgilini büyük bir cesaret örneği olarak düğününe davet etmek, helal olsun f. büyük adammışsın.
özür dilerim siz ne diyordunuz, hah ay büyükmüştü, anti-demokratik giri silme olayları bir de bu akşamki sevişilecek koli tabi hepiniz haklısınız.
dur bakalım astral, yolun çook başındasın, hayat daha ne komik şakalarla suratını asacak kim bilir!
ps: eksi veren sevgili arkadaş f. olma ihtimalin nedir?