bilmem hatırlayan olur mu ben küçükken kapı kapı dolaşıp güllü yasin satan uzun gömlekli sakallı amcalar vardı. gün aşırı kapıyı çalıp annen evde mi diye sorarlardı. annem yoktu ama varmış gibi arka odaya seslenip para verirdim korkudan. (bkz: bilinçaltını dürten başlık)
devir kötü.. artık yok o eski mahalle dayanışması, elimizi belimize koyup; bağırıp, suratlarına tükürmekle olmuyor, esnaf/komşu koşmuyor yardımınıza. hızlı da koşamayacağımıza göre bir kaç taktik öğrenelim ayıcanlar. **
bursa iznik'in bir köyü olan ve anıt ağacı devasa çınarı bulunan köy. köylüler nazım hikmetin vasiyet adlı şiirinden( anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa taş maş da istemez hani) etkilenerek köylerine çınar ağacı dikip adını nazım çınarı koydular. ve şair merhum olunca da; cenazeyi köylerine getirilmesini talep ettiler. ayrıca bu köyün sakinleri muhtarlarına tepki göstermek için yerel seçimde köyün delisine oy vererek akli dengesi yerinde olmayan bir insanı kendilerine muhtar yapmalarıyla da anılırlar. köy yemyeşil zeytin ağaçlarıyla kaplı tepenin üstünde göl manzarasıyla imamı bile alkolik yapacak güzelliktedir.
4-6-7 temmuz parkormanda gerçekleşecek rock festivali. guns n roses, evanescence, apocalyptıca, godsmack, in flames, pentagram gibi canlı performansları güzel grupların katılcağı etkinlikte, normal kombine 149 tl, sahne önü kombine 371 tl, vıp kombine 530 tl. *
doktorlara yüzde beş indirim yaptığından; doktorlar zengin olmadan önce bu arabayı kullanırlar. çok yaygın olmasına rağmen iyi kullanıcılar arasında fransız teknolojisi, özellikle şanzuman kısmı kilometre arttığında sorun çıkardığı için tercih edilmez. *
annemizin ceket vatkasından meme yapmak , mermer sehpada kafa yarmak, asansörde fahrenheit ve brüt kokusuna boğulmak, bankanın verdiği kumbaradaki paraları günde 18 defa saymak, dandik tencerelerdeki dibi tutmuş pudingi kaşıklamak, misafirlikte uzatılan çikolatayı kibarca reddetme terbiyesi, kullanılmayan koltuk üstleri örtülü salondan anne evde yokken korkmak, akşam elma ve portakal soyup bıçağın ucundan yemek, kozalak toplayıp boyamak, yabancı dizilerde görüp ev köpeği için tutturup en fazla balık ya da muhabbet kuşu izni koparıp; o kuşa pis cimbom dedirtmeye çalışmak, keşke babam cosby olsa diye özenmek, semt pazarında annenin arabasını tutup kaybolmamaya çalışmak, hemen sofraya oturmak için ellerimi yıkadım diye, hemen uyumak için de diş fırçasını ıslatıp; dişlerimi fırçaladım diye yalan söylemek, yara bandını çok mühim ilaç sanıp karın ağrısı geçsin diye göbeğine yapıştırmak, kanayan dizlere daha tentürdiyot sürülmeden üfleyip bağırmak, evden çıkmadan mutlaka çişini yapmak, o zamanın matematik kitabı yazarı ahmet buhanın ölmesini istemek, akşam ezanından önce evde olmak, muzlu şampuanın tadına bakmak, pilavı ketçapla yemek, gece apartman yöneticisinden gizli kapıcıya inip kazana kömür at diye yalvarmak, yazın gelen kapıya yığılmış kömürlerden ufak bir parça alıp yere sek sek çizmek, tebeşir yutup ateş çıkarmak, casio saatlerle mahalle arkadaşlarının yaşlarını hesaplamak bu dönemin çocuklarına has hareketlerdir.
annemizin ceket vatkasından meme yapmak , mermer sehpada kafa yarmak, asansörde fahrenheit ve brüt kokusuna boğulmak, bankanın verdiği kumbaradaki paraları günde 18 defa saymak, dandik tencerelerdeki dibi tutmuş pudingi kaşıklamak, misafirlikte uzatılan çikolatayı kibarca reddetme terbiyesi, kullanılmayan koltuk üstleri örtülü salondan anne evde yokken korkmak, akşam elma ve portakal soyup bıçağın ucundan yemek, kozalak toplayıp boyamak, yabancı dizilerde görüp ev köpeği için tutturup en fazla balık ya da muhabbet kuşu izni koparıp; o kuşa pis cimbom dedirtmeye çalışmak, keşke babam cosby olsa diye özenmek, semt pazarında annenin arabasını tutup kaybolmamaya çalışmak, hemen sofraya oturmak için ellerimi yıkadım diye, hemen uyumak için de diş fırçasını ıslatıp; dişlerimi fırçaladım diye yalan söylemek, yara bandını çok mühim ilaç sanıp karın ağrısı geçsin diye göbeğine yapıştırmak, kanayan dizlere daha tentürdiyot sürülmeden üfleyip bağırmak, evden çıkmadan mutlaka çişini yapmak, o zamanın matematik kitabı yazarı ahmet buhanın ölmesini istemek, akşam ezanından önce evde olmak, muzlu şampuanın tadına bakmak, pilavı ketçapla yemek, gece apartman yöneticisinden gizli kapıcıya inip kazana kömür at diye yalvarmak, yazın gelen kapıya yığılmış kömürlerden ufak bir parça alıp yere sek sek çizmek, tebeşir yutup ateş çıkarmak, casio saatlerle mahalle arkadaşlarının yaşlarını hesaplamak bu dönemin çocuklarına has hareketlerdir.
okulda öğrendiğimiz, ışık hızının ses hızından yüksek olmasıdır. şimşek çaktığında önce ışığın gelmesi bize ardından gök gürültüsünün kopacağının habercisidir. peki bu günlük hayatımızda ne işimize yarar ki * sesimizi tek tek duyuramayacağımız zamanlarda.., mesela batmanı çağırırken; ya da bir zamanlar erbakan döneminde yaptığımız gibi zaman aşımından düşen sivas katliamına karşı çıkarken..her gece aynı saatte ışıklar açılıp kapatılarak yakında gökgürültüsü geleceğini haber verebilir; öğrendiklerimizi pratiğe dökebiliriz..
bize eğlenceli gelen dildir. (bkz: azericede silah) fakat bunun yanı sıra kelimeleri başka bir dilden alıp, uyarlamak yerine, anlamına uygun bir felsefeyle isimleştirmeyi yeğlemişlerdir. örn: artık=fazla demektir.
http://mikiurl.com/r/cqiga9