nowtheworldisgone imjustone

Durum: 448 - 0 - 0 - 0 - 21.09.2012 15:42

Puan: 6676 - Sözlük Kezbanı

14 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 23

ötekileştirmeyin derken ötekileştirebilen insan modeli

facebook ta beğenmedim butonunun olmaması

' erdemlilik her zaman iyi sonuçlar doğurmayabilir' dedirten yorumlara sahip başlıktır aynı zamanda

kaldırabilir misin

günün ilk sigarası

an itibariyle elimdedir kendisi. iyiki varsın diyorum bakıp bakıp

acıkmak

an itibariyle başıma gelmeye başlamış durum.
(bkz: oruç tutmak)
(bkz: ramazan)

hiç gay arkadaşım olmadı diyen heteroseksüel

ölmeden önce yapılması gerekenler listesi

ayı sözlük birinci eyüp sultan zirvesi

facebook ta beğenmedim butonunun olmaması

sinirlenilen durumdur. bu sebeple ortam gitgide bir ego yığınına benzemektedir. aynı bardağın dolu tarafını görmek gibi insanda kendisinin beğenilen tarafını görmeye başlamıştır, kusurlarından kimse bahsetmez. git gide götleri kalkar ve bilgisayardan kalktıklarında hayat sıkıcı gelmeye başlar, çünkü o kadar da 'beğen'ilecek yanı yoktur, kimse sözle dile getirmez. bu insan bir zaman sonra facebook bağımlısı olmuştur

darkroom

(bkz: karanlık oda)

filmli makinelerle fotoğrafçılık yapan kişilerin evinde, stüdyolarında bulunur. aynı şekilde klasik şipşakçı fotoğrafçı dükkanlarında da bulunurdu eskiden, dijitalleştikçe karanlık odası bulunan fotoğrafçılıklar da azalır. çok keyifli bir iştir karanlık oda kullanmak. karanlık denmesine rağmen çok az ışık veren kırmızı bir ampül (karanlık odalar için özel üretilmiştir) bulunur ve ortamı kızıl gibi bir renge dönüştürür. bu kırmızı ışık filmleri yakmayacak frekanslardadır, bu sayede siz de işinizi yapabilirsiniz. eğer film yıkayacaksanız, ve sonra o filmi tab edecekseniz elinizde;
-film yıkama tankı ve kimyasalları,
- agrandizör
- kırmızı ışık
-fotoğraf kağıdı
-geliştirici, durdurucu, sabitleyici kimyasallar (tab için)
-maşa (özel plastik maşa; fotoğraf kağıtlarını daldırdığınız kimyasallardan çıkarmak için, elle zararlı olabilir. olur hatta)
-plastik leğen (özel satılanları vardır)
-mümkünse bir lavabo
-hiçbirşekilde ışık almayan bir oda
bulunmalıdır.

dolaptaki boş su şişesi

pişmanlıktır. kendinizden utanırsınız neden doldurmadım diye

hiç gay arkadaşım olmadı diyen heteroseksüel

çevremde vardır. ama varlığımın farkında değillerdir, bi zaman söylediğimde, dumurdan dumura koşarlar. hayata bakışları değişir, bi garipleşirler *

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

hayata yabancılaşmak

(bkz: yapmayın etmeyin)

ben daha yeni çıktım o durumdan, hiç tasvip edilen bir hareket değildir, yapmayın. hayat süprizlerle dolu, siz de süprizleri bekleyin tosunlar*

max blum

bildiğiniz uyuzdur bu yazarımız yav, kırıcı olmamak için 'uyuz' sıfatını daha kibar sıfatlarla değiştirmeye gerek yoktur . zaten neredeyse sıfatın kendisi bu adam için varolmuştur * * *

(bkz: açıksözlü olmak)
(bkz: ağzındaki baklayı çıkarmak)

ayı sözlük'ten nasıl haberiniz oldu

(bkz: hatırlamamak)
büyük ihtimalle içimdekiayi.com sayesinde olabilir gibi geliyor.

niyetli misin sorusuna alternatif cevaplar

ayı sözlük yazarlarının penis boyları

-napçan tosunum sen benim azmanın boyunu- dedirten başlığın adıdır.

ölmemek için izlenmemesi gereken filmler

nowtheworldisgone imjustone

kendini cennette hisseden bir ayıcandır kendisi.
  • /
  • 23
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 448

hayata yabancılaşmak

(bkz: yapmayın etmeyin)

ben daha yeni çıktım o durumdan, hiç tasvip edilen bir hareket değildir, yapmayın. hayat süprizlerle dolu, siz de süprizleri bekleyin tosunlar*

ayı sözlük birinci yaş günü sonrası yapılan aktiviteler

önce tekyönde üst çıkarıp dans etmek ve max blum isimli yazarcana laf yetiştirmektir. sonrasını siz bildiniz *

en güzel hikayem

teoman- şebnem ferahın anlamlı şarkısı..

bana bu günlerde çok koyan bir şarkı oldu kendisi.

bu ayrılık şarkısını canımdan çok sevdiğim dark bear'a gönderiyorum. onu herzaman seveceğime, ayrılsak bile ona her zaman aşık olacağıma, belki de ona olan aşkımdan dolayı birdaha kimseyle duygusal ilişki yaşayamayacağıma eminim. birtanemsin benim sonsuza kadar..

....ve nokta konmuş, bitmiş en güzel hikayem.*....

(bkz: you are my one)
(bkz: metallica one)
(bkz: ıssız adam)

ısırarak sevişmek

dozu abartılmadığı sürece eğlenceli olan sevişme türlerine örnektir. ama biz ayılar olarak eminim ki ayı gibi ısırırız. bunun için hiç kalkışmayın bu işe. *

ekmeksiz yemek yiyen insan

aslına bakarsanız ekmek, fazla tadı olmayan, genelde doymak amaçlı bir yiyecektir. yemek yedikten sonra doyma hissini versin diye kullanılır. bu nedenle refah düzeyi yüksek ülkelerde ekmek fazla kullanılmaz. sebebi ekmeğin diğer yenilecek şeylere göre ucuz olmasıdır ve ekstrem bir tadının olmayışıdır. adamlarda para bol olunca, damak tatlarıyla orgazm olmayı seviyorlar.. (bkz: vedat milor'un yemek yerkenki orgazmı) çünkü midelerini en fazla lezzet alabilecekleri gıdalarla doyuruyorlar. ama türkiyeninde içinde bulunduğu ortalama refah durumunun düşük veya orta olduğu ülkelerde ekmek çokça tüketilir. sebebi de bir şekilde doymak olarak tanımlanabilinir. (bkz: ekmek arası açma)

aynı zamanda bir zamanlar ben de yememiştim ekmek, bu durum lezzeti öğrenmek veya zengin,elit davranışlarda bulunmak amacıyla değildi tabiki. tam olarak amacım zayıflamaktı. mecburiyet idi. durum böyle olsa bile bir zaman sonra yediğim şeylerin lezzetinin birbirlerinden çok daha farklı olduğunu gördüm, yani amaç değil de bir sonuçtu bu durum. eminim ki dünyada ekmek üretimi durdurulsa, ortalama refaha sahip olan ülkelerde insanlar lezzetin değerini anlayacaklar, belki biraz aç kalacaklar ama aldıkları keyifi ekmeğe tercih edecekler. düşük refaha sahip ülkeler aç kalacak, daha farklı birşeyler icat edecekler, yüksek refaha sahip ülkelerde fazla bir değişiklik yaşanmayacaktır, zaten neredeyse hiç ekmek yemiyorlar..

pembe metrobüs

çok sevgili muhafazakar halkımın insanlarının karşı cinsle temas kurmamasını sağlayacak olan uygulama. tam bir saçmalık, oldu olacak pembe duraklar filan da olsun, hatta yer altında pembe tüneller olsun da hiç görmeyelim ortalıkta hatun filan. (bkz: akıl akıl gel götüme takıl)

alakalı değildiyse de pink reporta bir gönderme yapmak allahın emri..

depresyona girmekten korkan insanlar

insan müsvetteleridir. korkaklardır, kendilerine acı çektirmeyi göze alamayacak kadar zavallılardır.

üstelik bir laf vardır, bizim okulun terasındaki duvara bir arkadaşım sprey boya ile yazmış. iyi de yapmış.. eskiden sevmezdim o yazıyı artık seviyorum, hatta önünde bir fotoğrafım bile var artık. şöyle yazıyor işte o duvarda; acı ruhun fiyakasıdır . . .

en güzel hikayem

teoman- şebnem ferahın anlamlı şarkısı..

bana bu günlerde çok koyan bir şarkı oldu kendisi.

bu ayrılık şarkısını canımdan çok sevdiğim dark bear'a gönderiyorum. onu herzaman seveceğime, ayrılsak bile ona her zaman aşık olacağıma, belki de ona olan aşkımdan dolayı birdaha kimseyle duygusal ilişki yaşayamayacağıma eminim. birtanemsin benim sonsuza kadar..

....ve nokta konmuş, bitmiş en güzel hikayem.*....

(bkz: you are my one)
(bkz: metallica one)
(bkz: ıssız adam)

yaşlandıkça çirkinleşen erkekler

darkroom

(bkz: karanlık oda)

filmli makinelerle fotoğrafçılık yapan kişilerin evinde, stüdyolarında bulunur. aynı şekilde klasik şipşakçı fotoğrafçı dükkanlarında da bulunurdu eskiden, dijitalleştikçe karanlık odası bulunan fotoğrafçılıklar da azalır. çok keyifli bir iştir karanlık oda kullanmak. karanlık denmesine rağmen çok az ışık veren kırmızı bir ampül (karanlık odalar için özel üretilmiştir) bulunur ve ortamı kızıl gibi bir renge dönüştürür. bu kırmızı ışık filmleri yakmayacak frekanslardadır, bu sayede siz de işinizi yapabilirsiniz. eğer film yıkayacaksanız, ve sonra o filmi tab edecekseniz elinizde;
-film yıkama tankı ve kimyasalları,
- agrandizör
- kırmızı ışık
-fotoğraf kağıdı
-geliştirici, durdurucu, sabitleyici kimyasallar (tab için)
-maşa (özel plastik maşa; fotoğraf kağıtlarını daldırdığınız kimyasallardan çıkarmak için, elle zararlı olabilir. olur hatta)
-plastik leğen (özel satılanları vardır)
-mümkünse bir lavabo
-hiçbirşekilde ışık almayan bir oda
bulunmalıdır.

depresyona girmekten korkan insanlar

depresyon ne yazıkki çoğu zaman bir olay veya yaşantı sürecinin kötü sonuçlarıyla ortaya çıkar. bir ayrılık, bir ölüm olabilir bu sonuç , veya bambaşka sebepleri de olabilir.
sebebi olmadığı durumlar genelde çok sıkılmaktan veya genetikten gelir, hiç bir işi olmayan ve iş yapma motivasyonunu kaybetmiş bir insan depresyona girebilir. bu onun hormonal bozukluklarındaki bir durum olabilir, aksine süregelen bir sıkıntılı hal de bir zaman depresif olmaya itmiş olabilir bu insanı. genetik bir araştırma yapılmadan bu kanıtlanamaz. böyle bir kişinin (eğer yapılmışsa) genetik yatlınlığının az olduğunu düşünürsek bu bir sonuçtur. işlemeyen demirin pas tutması gibi bir durum olarak açıklanabilinir.

kısacası sinir sistemimiz dış dünyayla çok bağlantılı bir yapıya sahiptir, kafanıza takılan ufacık bir şey sizi gecelerce uyutmayabilir mesela. ama bahsedildiği gibi manik depresif gibi durumlar da vardır, bu durumlar genetik veya uzun bir depresyonun sonrasında meydana gelir. vücut, mutluluğunda feedback mekanizmalarını düzenler. mutsuzluk gibi durumlarda bazı zamanlar savunma mekanizması gibi otomatik olarak seratonin salgılar kendiliğinden, bu seratonin insanın mutluluk halini yükseltir, ancak depresyonun kendi sebepleri (sosyal ve kişisel sebepler, dertler) de bir yandan düşürmeye çalışır. bu durum arka arkaya gelerek çekilmez bir hal alır.

birkeresinde yaşamıştım, 1 saatim kahkahalarla geçiyordu, sürreal bir mutluluk oluyordu o saatlerde, sonrasındaki saatte dibe batmış buluyordum. gerçekten çok acı çekiyordum o saatlerde de..

özellikle genetikle gelişen manik depresiflik tanrıya kızgınlık için iyi sebep olur, eğer ortada bir sebep yokken hep böyle manik depresif olsaydım eminim bende kızardım. bu gibi durumlarda evet, ilaç kullanılmalıdır. ama bir kişinin kendini kötü hissetmesinin sebebi eğer genetikten değilde yaşanılan şeylerin sonucu ise, önce gidip onlarla yüzleşmeli, gerekirse kabullenmeli, gerekirse değiştirmelidir. bunu yapmayan insanların ilaçla iyileşmesi durumu sadece kendilerini kandırdıklarını bilmeden kendilerini kandırmaları sonucudur. bunu başaramayacak kadar ' kendini tanıyan insan'lar ise ilacın gücüne inanmazlar, sadece kendi elleriyle değiştirilebileceğine inanırlar. fakat bunu yapmaya bazen güçleri yoktur, ya da geçmiş gitmiştir.. bazen de başarılı olurlar yüzleşmelerinde.

(bkz: bilimin gücüne inanmak)
(bkz: bir hap içecem mutlu olacam)
(bkz: içtim)
(bkz: şuan mutluyum)
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.