pianiste

Durum: 68 - 0 - 0 - 0 - 25.11.2013 21:17

Puan: 1016 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 4

eşcinselim diye bağırıp heteroseksüeli oynayanlar

ayrıca
(bkz: tarkan)
(bkz: murat boz)
(bkz: murat dalkılıç)
(bkz: serkan altunorak)
(bkz: ian somerhalder)
(bkz: henry cavill)
(bkz: george clooney)
(bkz: john travolta)
(bkz: taylor lautner )
(bkz: kevin spacey)
(bkz: enrique iglesias)*
(bkz: wentworth miller)
(bkz: jeremy renner)
(bkz: ryan kwanten )
(bkz: ryan reynolds)*
(bkz: ryan seacrest)
(bkz: chace crawford)
(bkz: ed westwick )
(bkz: james franco)
(bkz: kellan lutz)
(bkz: keanu reeves)
(bkz: channing tatum)
(bkz: zac efron)
(bkz: hugh jackman)
(bkz: liam hemsworth)

lubunya köşesi
(bkz: justin bieber) (bkz: one direction) (bkz: joe jonas )

bu kişilerin hepsi, ya kendilerini çok belli ettkileri için, ya da orada burada görüntülendikleri için, cemiyetin her şeyden haberi olduğu için, son olarak da ''aktör - şarkıcı xx ile fırsat olsa yatmak isterdim'' dedikleri için buradalar.
bir heteroseksüel, hemcinsi ne kadar yakışıklı olursa olsun onunla yatma ihtimalini düşünmez. bu psikolojik olarak böyle.
futbolcuları, sostyetik simaları işin içine katmıyorum bile!

boş zaman gay aktiviteleri

internet ortamında her defasında farklı bir mastürbasyon malzemesi aramak.

eşcinselim diye bağırıp heteroseksüeli oynayanlar

en çekilmez eşcinsel tiplerinden biridir bunlar. kimse sormadığı halde kız arkadaşları olduğunu gereksiz bir şekilde belirtirler. ''gay misiniz?'' diye bir soru geldiğinde birden değişirler, elleri ayakları titrer ve üst üste inkar etmeye başlarlar. "ben hasta değilim, söyleyenler kendilerine baksın." falan derler. ''gay rolü oynamam, iğren bir şey!'' diye belirtirler. sürekli kızlarla görüntülenmeye, hatta onlara canlı yayınlarda sözde yavşamalar yapmaya, yayından sonra görüşelim demeye bile çalışırlar. bazıları gay dostunu oynamaya bile çalışır. çoğu arkadaşım gay der falan.

oysa ki içleri alev alev yanmaktadır hayallerinin erkeğiyle sevişmeye...
kariyerlerinin biteceğinden korkuyor olabilirler de, bu homofobiklikle gözü dönmüş insanları galeyana getirmek niye?
neden sadece susmuyorlar?

eurythmics

sweet dreams, here comes the rain again, there must be an angel gibi parçalarla gönlüme taht kurmuş, ikon annie lennox'un solistliğini yaptığı 2 kişilik 80'ler grubu...

ian somerhalder

hala hetero olduğuna inanıp gelip kendilerini sikeceğine inanan kezbanların olduğu bir dönemdeyiz.
bir gün gay olduğu tescillendiğinde, bu mesajımı görüp hak vereceksiniz ey ahali!
yakındır...
bir matt bomer olamadı orospu.

pianiste

pianiste, fiziksel olarak bear kategorisinde olmayan, bear'ların muhabbetini pek seven biridir. konservatuar öğrenciliğinin yanında psikolojiyle, özellikle cinsel yönelimler psikolojisiyle ilgilenmeyi sever. freud ne derse doğrudur.

kişiliğiyle belki de yeni yeni barışmış, arada gel-gitleri olsa da hiçbir zaman doğasından pişmanlık duymamış biridir.
en nefret ettiği kişiler, sözde heteroluklarını insanların gözüne gözüne sokmaya çalışan, yeri geldiğinde homofobik geçinen ve kızların gelse de benim olsa diyerek hayran oldukları, gayim diye bağıran lubunyalardır.
(bkz: ian somerhalder)

madi clara

hala okuyup okuyup kahkaha attığım ölü blog. nice kadın mıktanısıyım diye gezen ünlülerin foyasını görmemi sağlayıp gözümü açmıştır.
yiğit karaahmet'e sesleniyorum. bir mucize olsun da uyansın şu blog.

the final countdown

europe'un aynı adlı albümünün en güzel şarkılarından biri.
tüm zamanların en ünlü şarkılarından.

karma chameleon

80'ler diyince şahsen aklıma ilk gelen şarkı (diğerleri final countdown ve careless whisper). maruz kalıp da coşmayan kişi görülmemiştir.

culture club

boy george'un solisti olduğu, 80'lerin en başarılı, en mutluluk verici gruplarından.
karma chameleon bunlara aittir. do you really want to hurt me, miss me blind, white boy gibi über hitleri de vardır.
sonra boy george'la bir aralar ilişki yaşadığı grubun bateristi jon moss anlaşamamış, george uyuşturucu bağımlılığına yönelmiştir.
onu da atlatınca hare krishna'lara karışıp, bow down mister gibi hitler çıkarmıştır.
sonra da crying game'ler falan.
bir ara power fm'de dj'lik yapmıştı boy george.. ses tonunun aslında ne kadar erkeksi olduğunu duyup şaşırmıştık falan.
sonra 2010 gibi tekrar birleşip bazı konserler vermiştir culture club.

sgt peppers lonely hearts club band

yapılmış en güzel albümlerden biridir.
bu albümün kazandırdığı en büyük şey, şüphesiz ki a day in the life'tır. john lennon'cu olduğumu tekrar belirteyim.
plaktan dinlerseniz, plağın en sonundaki a day in the life biterken ilk önce tiz bir ses duymaya başlarsınız. bu ses, cinlik olsun diye konulmuş bir köpek düdüğü sesidir. plağın en dibindeki sabit kalan yive, yapılmamış bir şeyi yaparak ses kaydetmişler, böylece bırakan kişi için sonsuza kadar çalacak bir ses oluşturmuştur bu godoşlar.
anlamsız kahkahalar ve bağırışlar arasında bir ses. sanırım never could see any other way gibi bir şey diyor.

scherzo

scherzo klasik müzikte bir formdur. şaka, espri, güldürü anlamına gelir. neredeyse tamamı romantik dönemde piyano için yazılmıştır. chopin'in scherzo'ları en ünlüleridir.
scherzo'lar genelde güç ve virtüözite gösterisi sunan, karmaşık ve sert parçalardır.
alman ekollü müzisyenler ''şertso'' diye okusa da, genel olarak ''sıkertso'' diye okunur.

toplu ulaşım araçlarında inadına sevişen çift

sokak ortasında, toplu taşımada öpüşüp yiyişen gay çiftler hala şehir efsanesi çoğumuz için. izmirdeyseniz, en fazla elele yürüyen çiftler görebilirsiniz kıbrıs şehitlerinde.

plak

hastalıktır. bir kez iyi bir pikap, iyi bir iğne, iyi bir plak üçlüsünün sesini duymayagörün... aldıkça alasınız gelir, son paranızı bu siyah, büyük ve ağır disklere yatırırsınız.
klasik müzikten progresif rock'a, oradan synth-pop'a, opera rock'a geniş bir yelpaze, hazinem.

summer wine

b yüzünde sugar town adlı parçayla, plak koleksiyonumun en değerli 45'liklerinden birini oluşturur.

seks yapmayı sevmeyen gay

pasif ise anal yollarının tahriş olmasından, rektumunun gevşemesinden; aktif ise boktan püsürden korkmaktadır.
partneriyle sürtünüp karşılıklı mastürbasyon ile yetinen gaydir.

scarbo

maurice ravel'in gaspard de la nuit adlı piyano süitinin son bölümü, çalınması imkansız sayılabilecek bir eser. piyano için yazılmış en zor şey olduğundan bahsedilir. çalan virtüözler vardır tabii ama hakkıyla çalanlar şu an rahmetlidir...

piyano

12 senemi verdiğim antidepresanım, geçim kaynağım, sevgilim, partnerim. bir rachmaninoff konçertosu çaldıktan sonra artık çalamayacak hiçbir şeyin kalmadığını düşünürsünüz. oysa ki daha scarbo var.

matt bomer

iyi ki gay lan bu adam! zaten bu tiple mümkün olamazdı bir insanın hetero olabilmesi ama bunu açıklamış olması çok cesaret verici bir olay. belki bir barda karşılarşırız, baya iyi arkadaş oluruz, onlara piyano falan çalarım, çocuklarına ders veririm diye hayal etmiyorum değil.

kaan urgancıoğlu

duyduğum kadarıyla dedikodular yalan değilmiş. sevgilim olsa kuzey finlandiya ormanlarında bir klübede yaşardık.
  • /
  • 4
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 68

eşcinselim diye bağırıp heteroseksüeli oynayanlar

en çekilmez eşcinsel tiplerinden biridir bunlar. kimse sormadığı halde kız arkadaşları olduğunu gereksiz bir şekilde belirtirler. ''gay misiniz?'' diye bir soru geldiğinde birden değişirler, elleri ayakları titrer ve üst üste inkar etmeye başlarlar. "ben hasta değilim, söyleyenler kendilerine baksın." falan derler. ''gay rolü oynamam, iğren bir şey!'' diye belirtirler. sürekli kızlarla görüntülenmeye, hatta onlara canlı yayınlarda sözde yavşamalar yapmaya, yayından sonra görüşelim demeye bile çalışırlar. bazıları gay dostunu oynamaya bile çalışır. çoğu arkadaşım gay der falan.

oysa ki içleri alev alev yanmaktadır hayallerinin erkeğiyle sevişmeye...
kariyerlerinin biteceğinden korkuyor olabilirler de, bu homofobiklikle gözü dönmüş insanları galeyana getirmek niye?
neden sadece susmuyorlar?

eşcinselim diye bağırıp heteroseksüeli oynayanlar

ayrıca
(bkz: tarkan)
(bkz: murat boz)
(bkz: murat dalkılıç)
(bkz: serkan altunorak)
(bkz: ian somerhalder)
(bkz: henry cavill)
(bkz: george clooney)
(bkz: john travolta)
(bkz: taylor lautner )
(bkz: kevin spacey)
(bkz: enrique iglesias)*
(bkz: wentworth miller)
(bkz: jeremy renner)
(bkz: ryan kwanten )
(bkz: ryan reynolds)*
(bkz: ryan seacrest)
(bkz: chace crawford)
(bkz: ed westwick )
(bkz: james franco)
(bkz: kellan lutz)
(bkz: keanu reeves)
(bkz: channing tatum)
(bkz: zac efron)
(bkz: hugh jackman)
(bkz: liam hemsworth)

lubunya köşesi
(bkz: justin bieber) (bkz: one direction) (bkz: joe jonas )

bu kişilerin hepsi, ya kendilerini çok belli ettkileri için, ya da orada burada görüntülendikleri için, cemiyetin her şeyden haberi olduğu için, son olarak da ''aktör - şarkıcı xx ile fırsat olsa yatmak isterdim'' dedikleri için buradalar.
bir heteroseksüel, hemcinsi ne kadar yakışıklı olursa olsun onunla yatma ihtimalini düşünmez. bu psikolojik olarak böyle.
futbolcuları, sostyetik simaları işin içine katmıyorum bile!

scherzo

scherzo klasik müzikte bir formdur. şaka, espri, güldürü anlamına gelir. neredeyse tamamı romantik dönemde piyano için yazılmıştır. chopin'in scherzo'ları en ünlüleridir.
scherzo'lar genelde güç ve virtüözite gösterisi sunan, karmaşık ve sert parçalardır.
alman ekollü müzisyenler ''şertso'' diye okusa da, genel olarak ''sıkertso'' diye okunur.

die antwoord

klipleri çok hoş olan, güney afrikalı, 2 kişilik grup.

piyano

12 senemi verdiğim antidepresanım, geçim kaynağım, sevgilim, partnerim. bir rachmaninoff konçertosu çaldıktan sonra artık çalamayacak hiçbir şeyin kalmadığını düşünürsünüz. oysa ki daha scarbo var.

eşcinselim diye bağırıp heteroseksüeli oynayanlar

ayrıca
(bkz: tarkan)
(bkz: murat boz)
(bkz: murat dalkılıç)
(bkz: serkan altunorak)
(bkz: ian somerhalder)
(bkz: henry cavill)
(bkz: george clooney)
(bkz: john travolta)
(bkz: taylor lautner )
(bkz: kevin spacey)
(bkz: enrique iglesias)*
(bkz: wentworth miller)
(bkz: jeremy renner)
(bkz: ryan kwanten )
(bkz: ryan reynolds)*
(bkz: ryan seacrest)
(bkz: chace crawford)
(bkz: ed westwick )
(bkz: james franco)
(bkz: kellan lutz)
(bkz: keanu reeves)
(bkz: channing tatum)
(bkz: zac efron)
(bkz: hugh jackman)
(bkz: liam hemsworth)

lubunya köşesi
(bkz: justin bieber) (bkz: one direction) (bkz: joe jonas )

bu kişilerin hepsi, ya kendilerini çok belli ettkileri için, ya da orada burada görüntülendikleri için, cemiyetin her şeyden haberi olduğu için, son olarak da ''aktör - şarkıcı xx ile fırsat olsa yatmak isterdim'' dedikleri için buradalar.
bir heteroseksüel, hemcinsi ne kadar yakışıklı olursa olsun onunla yatma ihtimalini düşünmez. bu psikolojik olarak böyle.
futbolcuları, sostyetik simaları işin içine katmıyorum bile!
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.