bu adam tıbbi yöntemler sonucunda %51 hetero çıksa götüme zorro kılıcıyla çizik atarım. o derece eminim.
fm radyo dalgası gibi yayıyor adam cinsel yönelimini. üstüne homofobik söylemlerde bulunarak ''hayatta gay rolü oynamam bir daha'' diyor. sürekli kadınlarla görüntülenme peşinde, seks konuları açıyor. daha ne!

bu kendini zorla hetero göstermeye çalışmasına, insanların gözüne gözüne sokmasına aşırı uyuz oluyorum. amk bağırıyor adam ''ben lubunyayım, ben ibneyim hahahahayy'' diye.
50 shades of grey adlı paçavranın çekilecek filminde oynarım demiş. psikolojisi bozulacak salağın meme görmekten.

son olarak, viagra alıp alıp karşı cinsle sikişirsek hepimiz heteroyuz canım *

gaydar konusunda bir kez bile yanılmadığımı belirtmek isterim bu arada.
ian, ne yaparsan yap lubunyanın önde gidenisin.

machine head gibi bir albümü biz müzikseverlere armağan etmiş, efsane grup!
yeni gitar çalmaya başlayan ergenler yüzünden smoke on the water'dan soğumuştum bir aralar.
benim favorim space truckin.

anneannemin nedensiz bir şekilde pek sevdiği kişi. onda iyi aile çocuğu, saygılı kişilik tarzı bir izlenim yaratmış olmalı. yıllarca ailesinşn kız olma umuduyla kız gibi giydirdiği, öyle de kalmış biri olduğunu sanardı.

gerek culture club, gerek solo kariyerinde yaptığı bazı şarkıların gerçekten de çok hoş olduğu şarkıcı.

culture club - karma chameleon

nedense bu paul simon'a çok uyuz olurum senelerdir. böyle konuşup konuşup susunca ağzının ortasına çakma isteği uyandıracak bir suratı var.

izmirli olmam sebebiyle bir kez olsun gidemediğim, merak ettiğim ortam.
istanbula bile gelmedim daha.

wade robson adlı lubunyanın biri hakkında beni taciz etti, saklamak zorunda kaldım diye dedikodu çıkarmış. çocukken evinde kalmış, michael da onu taciz edip tehdit etmiş. ulan ibne, götünü satamayıp parasız kaldın da şimdi mi aklına geldi bunları ortaya atmak.

en önemlisi de, michael'ın malikanesinden hak ve tazminat talep etmiş. yesinler senin iki kuruşluk zekanı, orospu!

şüphesiz gelmiş geçmiş en başarılı müzik gruplarından biridir. grup arkadaşlarının hepsi eşcinselliğe karşı toleranslıydı, belki de bu yüzden bu kadar sene aktif kalabilmiştir queen. queen, freddie'nin feminen, onlar için utanç verici, dahiyene fikirleriyle yükseldi. en iyi albümlerinden örnek verirsek:

1) queen ii: sadece gerçek queen-severlerin bildiği dahiyane albüm. fariy feller's master stroke, march of the black queen(bohemian rhapsody'nin şeytani abisi), seven seas of rhye, ogre battle, white queen, father to son... hepsi bu albümde!

2) a night at the opera: herkesin bayıldığı ve saygı duyduğu bohemian rhapsody bu albümde. onun dışında pek bilinmeyen, benim en sevdiğim queen şarkılarından biri olan prophet's song'u içerir. dinlenesidir.

3) a day at the races: anato ile birlikte dinlenmesi gereken, serinin devamı. somebody to love, good old fashioned lover boy, millionaire waltz, you take my breath away gibi başyapıtlarla doludur.

4) jazz: şüphesiz queen'in en eğlenceli, en espirili albümü. fat bottomed girls, bicycle race, jealousy, mustapha ve en önemlisi, hayatın soundtrack'i don't stop me now bu albümde! taparım ve ayrıca nadir basım bir plağına sahip olmakla gurur duyuyorum.

5) sheer heart attack: killer queen, brighton rock, now i'm here, lily of the valley gibi şaheserler bulunduran 3. queen albümü. killer queen top 3 queen'e rahatlıkla girecek bir antidepresan.

6) news of the world: we will rock you - we are the champions bu albümde. gerisi çok da önemli değil.

7) queen i: en hard sound'lu queen albümü budur, ilk albümleri olmasının da etkisiyle ünlenen şarkıları olmamıştır bu albümden. en farklı queen albümü budur sanırım.

8) innuendo: yorumsuz, 90'lardaki satışlarıyla yeni yetme gun's n roses'a koymuştur biraz.