edit: gece aç yatmak özellikle diyabeti (şeker hastalığı) olan bireyler için sakıncalıdır. gece boyunca düşen kan şekeri sağlık açısından tehlikeli olabilir. aynı zamanda aç bir şekilde uyumaya çalışmanın herkes için rahatsız edici ve zor bir durum olması, bu duruma karşı önlem alınması gerektiğinin belirtisidir.
(bkz: ayı sözlük ) (bkz: kırmızı elma sözlük ) tam eleştireceğim diyorum alıyor beni bir gülme. lgbti çatısı altında bile birbirimize saygımız yokken heteroseksüel bireylerden saygı beklemek nasıl ironik bir şey. neden empati yapmamayı isteriz hep ve neden sadece tek taraflı olayları eleştiririz. ''ağzı olan konuşuyor.'' bir susun bir dinlenin bir düşünün da.. zaten her şey çözülür.
--- spoiler--- film de birbirlerini uzun süredir tanıyan beş erkek, gizli kalmasını istedikleri tek gecelik ilişkileri için bir daire tutmuşlardır. ancak günün birinde dairelerinde bulunan ve hiçbirinin tanımadığı bir genç kadının cesedi, arkadaşlıklarını sorgulamalarına neden olur. --- spoiler ---
film çok çekici geli, yorumlar da güzel izleyelim bakalım derken ayı sözlüğe takıldım. izledikten sonra edit düşeceğim. dursun burda.
uzun zamandır yazmıyorum sözlük. içimden pek bir sey gelmiyor. zaten tatilinde, tembelliğin de dibine vurdum. bir ölüm, bir doğum, bir evlilik ve bir kalp kırıklığı yaşadım yazmadığım dönem boyunca. içim çok dolu. ve yine tepki veremedim bir şeye. bir verem gibi tüm vücudumu sarıyor sanki. ve yine bugün kendimden nefret ettim. ne olacak benim bu kendimle savaşım. hiç bitmeyecek gibi. biterse de kaybedecegim gibi. herkes kavga ediyor. sevgi de kalmamış be sevdiğim. insanlardan neden nefret duygusu barındırır ki. insanları böyle gördükçe daha da kabuğuma cekiliyorum. oysa ki söyleyecek onlarca kelimem varken köşeme çekilmek daha mantık geliyor. kimse anlamıyor ki. herkes kendi düşüncesini dikte etmeye çalışıyor. saygı sıfır. kutuplaşmaya hiç girmiyorum. oysa birbirimize ne çok ihtiyacımız var. biz böyle birbirimizi kıra kıra bir gün kırılıp gideceğiz de kimsenin umurunda değil işte. an'ı kurtaralım yeter değil mi.
dışarıda ötekileştirilen biz neden kendi içimizde de ötekileştirme yapıyoruz?
hani gökkuşağının yedi rengiydik?
daha kendi bireyimize sahip çıkamazken dışarda haklarımızı nasıl savunalım?
bearhairy'i sevdiğim söylenemez. düşünceleri ile aynı düşüncede olmamam nefrette ettirmez. herkes aynı düşünecek diye bir sey de yok. ama hiçbir yazar silinmeyi haketmiyor. (hakaretler, tacizler, nefret söylemi olmadığı sürece)
özgürce yazabileceğimiz sınırlı platformlar varken bir de böylesine sansürü uygun bulmuyorum, bulmayacağım da.
dışarıda ötekileştirilen biz neden kendi içimizde de ötekileştirme yapıyoruz?
hani gökkuşağının yedi rengiydik?
daha kendi bireyimize sahip çıkamazken dışarda haklarımızı nasıl savunalım?
bearhairy'i sevdiğim söylenemez. düşünceleri ile aynı düşüncede olmamam nefrette ettirmez. herkes aynı düşünecek diye bir sey de yok. ama hiçbir yazar silinmeyi haketmiyor. (hakaretler, tacizler, nefret söylemi olmadığı sürece)
özgürce yazabileceğimiz sınırlı platformlar varken bir de böylesine sansürü uygun bulmuyorum, bulmayacağım da.
ibrahim abinin bir röportajını okumuştum. ahmet yıldız'dan sevgiyle, aşkla, içtenlikle bahsediyordu. o an içime bir öküz oturdu.. bu güzel insan dürüst olma çabası ile bir katliama kurban gitmişti. ve bunu gerçekleştiren ise babası idi... bir baba bunu evladına nasıl yapabilirdi ki? bu ölüm kararına nasıl karar verebilirdi. o kararda biz de oradaydık. ailecek, mahallecek, toplumca... bir baba karar vermemişti buna, biz bunu hep birlikte vermiştik. oysa bir baba canından can olan bir evlada nasıl kıyabilirdi ki. o ki; hastalığında başucunda sabahlayan, karnesinde pekiler olunca hediyeler alan, kendisine almayıp çocuğuna alan bir babaydı. bu hale nasıl gelmişti.. onu bu hale biz getirmiştik. belki de içten içe ''elalem ne der'' diyordu..
doğduğumuz andan itibaren bizlere normalmiş gibi olan şeyler öğretildi. biz onları benimsedik. ''normal'in dışına çıkan herkes bizim için tehtitti, biz tehtittik. şimdi ahmet yıldız mücadelesi veriyoruz.. bu düşünceler bizimle olduğu sürece yarın da ahmet yıldız'lar olacak.. bu sistem, bu düzen değişmediği sürece nefret cinayetleri hep olacak.. o mezarda yatan ahmet yıldız değil bizim insanlığımızdır.
dışarıda ötekileştirilen biz neden kendi içimizde de ötekileştirme yapıyoruz?
hani gökkuşağının yedi rengiydik?
daha kendi bireyimize sahip çıkamazken dışarda haklarımızı nasıl savunalım?
bearhairy'i sevdiğim söylenemez. düşünceleri ile aynı düşüncede olmamam nefrette ettirmez. herkes aynı düşünecek diye bir sey de yok. ama hiçbir yazar silinmeyi haketmiyor. (hakaretler, tacizler, nefret söylemi olmadığı sürece)
özgürce yazabileceğimiz sınırlı platformlar varken bir de böylesine sansürü uygun bulmuyorum, bulmayacağım da.
şu başlığa entry girilmemesine üzüldüm. bu kadar mı normalleşti sizin için "cinayet". cinayet diyorum çünkü bu intihar değildir. abisinin tecavüze uğramış gencecik bir kadın. 2 kere intihara kalkışmış. hayatının en güzel yıllarını tecavüz, bunalım ve intiharla geçirmiş. içim acidi. biz dışarıda ki insanlara güvenmeye çalışırken 'aileden' böylesi iğrenç bir şey görmek. yazacak bir şey bulamıyorum. boğazım düğümleniyor.
yazıklar olsun bunu yapana, göz yumana, sessiz kalana!
şu başlık meni koksa idi eminim bir çok entry girilirdi. evet büyük bir eleştiri yaptım. buyrun eleştirin beni. hayatınız koli düşürmek, sex, sik olmuş. bir kadının katledilmesi umurunuzda bile değil!
sözlükte propaganda yapıyoruz da bizim mi haberimiz yok. tek başlıkta değil. ayrı ayrı açılmış başlıklar. böyle bir bilgi vermek istiyorsan tek başlıkta topla. yapılan parti propagandasından başka bir şey değildir.
bu entry cevap içermektedir. admin tarafından uçurulabilir. önce gelip mesajda taciz edip sonra burada taciz etmek. oldukça özgürlükçü bir tavrınız var sayın bear. demek ki rahatsız olan tek ben değilim ki yazarlardan biri seri eksilemis. eve gidince ben de yapayım bunu. yazdıklarımız sadece bla bla ise nedir bu açıklama çabanız efendim ?? size saygılı idim ki yazar adı kullanmadım ama siz gelip burada döktürmüşünüz. kavramlarınızı yeniden gözden geçirmeniz dileği ile.