yaşar

küçükken ablamın yaşara aşık olması yüzünden her kasedi çıkar çıkmaz alınır, evde sürekli yaşar şarkıları çalınır, evdeki her odada hey girlden çıkma boy boy posterleri yapıştırılırdı * . bizim evde yaşasa kendisini o kadar göremezdim heralde. *
aşkta mutsuz olmasını hep yanlış tarafta aramasında bulmuşumdur. camiamızda yeri hazırdır; olaki birgün bu başlığı açar okur kısa mesajım şudur: "düşünme gel"
ses var görüntü var, güzel insan.
bunu başka bir yerde yazmıştım, burada bir yaşar başlığı mutlaka olmalı diye ekliyorum.

yaşar, idolüm o benim... sıkıldığım zamanlarda düşünüp sıkıntımı dağıtan kişi... hayatta ünlülerle tanışayım gibi bir derdim olmasa da keşke beraber bir demlensek muhabbet etsek, ben söylesem o dinlese o söylese ben dinlesem kadar yakın olmayı istediğim, onu tanınmış bir kişiden çok, farkında olmasa da dertlerimi dinleyen bir arkadaş gibi gördüğüm, tanışmayı başarabildiğim, duruşuyla, konuşmasıyla, zaten şarkılarıyla, kulislerde yorgunluğuna rağmen gösterdiği incelikle bizi kırmayarak beş dakika görüşmeyi kabul etmesiyle beni her seferinde gene kendine hayran bırakan tek sanatçı, müzisyen ve her şey...

derken tanıştık ve benim hiç sahip olmadığım manevi abim oldu. benim için mutluluk kafamda yarattığım yaşarı tanışınca aynen hayal ettiğim gibi bulmak oldu ve biz şu anda çok güzel bir iletişim halindeyiz. canım o benim.

2) türkiye içinde nerede konseri olursa gittiğim müzisyen. adana, mersin, izmir, manisa, antalya, kıbrıs farketmiyor, yaşar kazan ben kepçe arkasından tüm türkiyeyi dolaşıyorum bilfiil.
aşağıda izleyeceğiniz üzere, bizzat klip çektiğim sanatçı.



kamera arkası:
amera

15 temmuz 2012 tarihinde bir senelik çalışmalarımızı tamamlayıp heybeliada'da yaşar için çektiğimiz video klibimiz. bu klip dört kişinin yaşar'a bir hediyesi, bir vefa borcudur. bu videoklip bir sanatçı için sevenlerinin tüm maddi manevi olanaklarını ortaya koyup çektiği ilk videokliptir.

bu klibin çekimi tam bir sene sürdü. bu süreçte, daha önce kamera ve çekim işleriyle hiçbir bilgi ve bağlantısı olmayan, hepsi farklı mesleklerden dört kişi ve bir de melek olmuş bir kardeşimiz -haftasonları fikir alışverişleri, toplantılar, mekan araştırması, senaryo, konu bulmak için- bir araya geldi. bu arada yaşar'ın da haberdar olmasını sağladık. şu an bu klibi izliyorsanız, yaşar'ın bize verdiği motivasyonun da payı çok büyüktür. sonrasında yaşar'ın da onayını alarak 15 eylül 2012'de konser öncesinde jolly joker'de gösterdik.

bu video klip süreci, benim 15 ağustos 2012'de her dem yaşar grubumuzda açtığım "madem eski yazlar albümüne klip gelmiyor, o halde biz niye çekmiyoruz" düşüncesini ortaya atarak başladı. bu klibi izlerken -yorum yaparken- tüm acemiliğimizi ve iyi niyetli çabalarımızı göz önüne almanızı rica ederiz.

bu bizim için çok büyük ve anlamlı bir süreçti, dilerim siz de izlerken aynı heyecanı duyarsınız. bu klip osman büger'e ithaf edilmiştir.
bu sene 21. sanat yılını * kutlayan enfes müzisyen, can tatlısı, 16 aralık cumartesi günü bostancı gösteri merkezi'nde şahane bir 21. yıl kutlaması olacak...
tunatuan söylediğini yaptı valla. homojen dergi 8. sayı'da kendisiyle yapmış olduğu röportaj yer alacak.
sene 1996... yaşım 13... sislerin arasından çıkan adam mektupları etrafa saçarken, dikkatimi çeker, ne kadar farklı ve ne kadar sıcak bir sestir o, bir hafta sonra walkmanimin daimi kasetidir, gel benimle ise izmit değirmendere günlerimde kanıma giren ilk şarkı...
sene 1998... yaşım 15... etme bulma dünyası 15 yaş rüyası olmayan bir dünyayı keşfetme sürecinde sislerin arasından gelen adam bu defa kuşların kanadında gelir gönül yuvama konar, (1999 gölcük donanma konserine girememek ise izmit'e dair belleğimin en güzel anlarını yaşamamı sağlamıştır, zira o konsere giremediğim için değirmendere'yi boylu boyunca gezmiş ve birkaç ay sonraki depremin yarattığı enkaz halinden önce son kez en güzel halini görebildim) sebepsiz fırtına şarkısı çıkar ve orada kendi doğum tarihimi görürüm 5 nisan... ve bir satır, sonraları 2005'te şarkıların var'a nakarata olan o satırları :
"gel de al,
bende kalan şarkıların var"
sonra alelade atılmış bir tarih olduğunu düşündüğüm 5 nisan'ın yaşar'ın da doğum günü olduğunu öğrenirim...
sene 2001... yaş 18... çanakkale... bir müzikmarketin vitrininde tabloyu andıran, deniz kenarında bir fotoğrafını içeren masal posterini görürüm... yaşar kanı daha deli akmaya başlar içimde... altınoluk konserinde konser sonrası kılpayı görememem...
sene 2003... yaş 20... aylardan ocak, soğuk bir kış... istanbul bahariye caddesi, penguen kitapevi önü, sevdiğim şarkılar posteri... daha kapağı kışın en sevdiğim içecek olan sıcak şarap hissinde... yaşar.mu ile tanışırım, yaşar'a - cevap alamasam da - mesaj atma şansı yakalarım ve birkaç hafta sonra yasar.mu kapanır, olsun yaşar'a yazmışımdır yazacağımı... derken yalnızlık dört bin perde ve tüyap'ta yaşar'la ilk kez konuşma fırsatı...
sene 2005, aylardan mayıs, yaş 22... istanbul beyazıt, üniversite bitmek üzere... bir fotokopicinin raflarından birinde yeşil kapaklı hatırla albümü... yıllar sonra kapağında adeta mona liza tablosu gibi, yüzünün bir yarısına elimi kapadığımda gülen, diğer yarısına kapadığımda ağlayan yaşar'ı gördüğüm o müthiş kapak... bgm'de albüm tanıtım konseri...
sene 2006, yaş 23 ankara genelkurmay, askerdeyim, koridorda yankılanan hayırdır inşallah ile yerimde kalakalmam... yaşar'la daha tanışamadığım son zaman... 9 şubat 2007 yılında bgm albüm tanıtım konseri için askerden izin alışım... yaşarfan.com zamanları... bir buçuk saat soğukta bekleyip kulise girememek... ve yaşar kapıdan çıkar çıkmaz, ilk temas "bu yüze iyi bak, artık sık sık göreceksin"
sene 2008, yaş 25, istanbul, okul bitmiş işe girilmiş, ekonomik bağımsızlık artık cepte... yaşar konserlerine gitmeme artık hiçbi şey engel değil... dem zamanları, tonmayster üstat ender balci 'nın part time çalıştığım organizasyon şirketinin de tonmaysteri olması, bir süre açık kalan ağzımın kapanmaması, sonra o sene gerçekleşmeyen doğum günü organizasyonu amacıyla ender'in beni burak akçaoğlu'na yönlendirmesi... o doğumgünü o zaman gerçekleşmese de, samimiyetime inanan burak'ın izmit konserinde beni yaşar'la tanıştıracağını söylemesi... benim ikinci bir ağzımı kapayamama sendromum... izmit'e gidişim, bir türlü yaşar'la konuşamayışım, kulise sızdığımda yolda yaşar'a çarpıp kitlenip kalmam... sonra artık umudumu kaybetmişken, burak'ın tam yaşar arabaya bineceği sırada "yaşar bey, tunca" diyerek beni tanıştırması ve yaşar'ın "vaayy o tunca sen misin" diyerek beni tanıması ve dumurlardan dumur beğendirmesi, üstelik gel seni bir alnından öpeyim diyerek öpmesi, yetmedi, gel bir de fotoğraf çekilelim demesi (o fotoğrafta yaşar'ın adımı biliyor olması, alnımdan öpmesi ve dahi fotoğraf çekileli demesiyle ağzım yüzüm birbirine karışmış halde çıkışımı da eklemem gerekir)
yaşar: nerden geliyosun?
ben: istanbul'dan
yaşar: sırf bu konser için mi geldin?
ben: evet, hatta burayla kalmayacak, mersin ve antakya'ya da geliyorum, biletlerimi aldım...
yaşar: bu çocuğa dikkat edin, bu çocuk çok özel bi çocuk, bu çocuğu o konserlerde görmek istiyorum
diyalogu... ve bütün bir nisan ayı boyunca elimde hediyelerle yaşar kazan ben kepçe il il dolaşmalarımın başlaması... sahne önlerinde yaşar'ın artık beni görünce tanıması, selam vermesi... benim aktif olarak yaşar fan sitesiyle ilgilenmeye başlamam... forumlar..
sene 2010... yaş 27... hollanda... eski yazlar henüz çıkmamış... erasmus öğrencisiyim... bir facebook mesajı ile sanatçı ile fanlarını buluşturan bir program ilanı ve derhal başvurmamla kabul edilmem, ikisi fransız biri hollandalı üç kıza yaşar şarkısı söyleterek kral tv vasıtasıyla yaşar'a taa oralardan ulaşmak, bir de yıllardır aradığım masal plağından iki tane bulmak... yaşar'ın bunun karşılığında bize (görkem'le bana yani) henüz çıkmamış olan eski yazlar'ı herkesten önce dinletmeye söz vermesi, bu gerçeğe dönüşmese de, yaşar'ın aklında artık bir isim bir yüz olarak tanındığımı bilmenin mutluluğu...
sene 2011... ocak ayı... yaşar eski yazlar'ı denizin tuzu'nu ekleyerek ve birkaç şarkıyı değiştirerek yeniden çıkaracağını öğrenmek... yaşar'ın evlenmesi... 2012 keremciğin doğumunda orada olabilmek...
sene 2013 ve sonrası... yaşar'la dolu dolu paylaşılmış, kimi zaman dert ortağım olan, kimi zaman sırdaşım olan, kimi zaman sevincine eşlik ettiğim, kimi zaman hastalıklarla üzüldüğüm, bu sayfanın isim babası olan ikinci ailem her demcanlarımın yuvası her dem yaşar'ıyla... 19 yıl... yazması on beş dakika sürse de, ne hatıralar, ne yaşanmışlıklar, ne güzellikler var o 19 yılda... yaşar gunacgun bu doğum gününde sana farklı bir mesajla bütün bu yaşadığımız süreçleri biner kez -ayrıntıları dün gibi, cam gibi aklımda olan- hatırlayarak seslenmek istedim... sen benim hayat şansımsın... renksin... mutluluksun... heyecansın... içimdeki daha iyi şeyler yapma isteğisin... hayatımın tamamı değil ama en önemli kısmısın... ve ben kendimi şanslı hissediyorum, varlığını tanıyabildiğim için... hayatımın ışığı olduğun, bilsen de bilmesen de yolumu aydınlattığın, beni dinlediğin, beni ağlattığın, beni güldürdüğün, yaşadığımı hissettirdiğin, mükemmel dostlar kazandırdığın, şarkılarınla benim de adeta hikayemi yazdığın, geniş yüreğin, mütevaziliğin, gülümsemen (yüzündeki bir anlık gülüseme benim için bin ömre bedel), bana yeni şeyler öğrettiğin, ilgi alanlarımı ufkumu genişlettiğin için bin teşekkür azdır... hep varsın ve var olacaksın... allahım seni benden uzak etmesin, eksikliğini göstermesin... önümüzdeki sene 20. senesi olacak seni tanımamın/tanımamızın ve ben senin için şahane sürprizlerle oldu bir gece organize edeceğim...
gün itibariyle söz-müziği alper arundar'a düzenlemesi tansel doğanay'a ait yeni şarkısı "anlatamıyorum" görücüye çıkmış olan ve benim tam da sevgilimle ayrılma sürecimde (her ne kadar ben kabul edemesem de) sözleriyle beni böhür böhür ağlatan şarkıcı. linki de şu:
vee.. ilk klip teaser anlatamiyorum "dfa0b ”
yeni albümü 10 güne kadar müzikmarketlerde. alper arundar ve tansel doğanay'la çalıştı bu albümde divane-esirinim havasında bir albüm geliyor. çıkış şarkısı anlatamıyorum'un klibi birkaç güne kadar televizyonlarda.
an itibariyle "anlatamıyorum" isimli yepyeni şarkısının klip çekimlerini tamamladığını bildirerek beni gece gece sevinçlere gark etmiş sanatçı. yeni albüm klibin yayınlanmasından hemen sonra çıkıyor... aldığım duyumlara göre müthiş bir albüm olmuş, hani divane ile esirinim tadında... heyecanla bekliyoruz efenim...
3 senenin ardından cuma günü çekilecek olan klibin hemen akabinde yeni albümünü çıkaracak olan buğulu sesli, can parçam müzisyen.
ilk çıktığı günden beri sevdiğim, dinlemelere doyamadığım ve gözlerimi alamadığım insan.
2003 yılında çıkardığı yalnızlık dört bin perde isimli bir şiir kitabı mevcuttur.
dünyada en yaratıcı ve en vurgulu şarkı introsunu yaratma gücünü elinde bulunduran türkiye'nin önemli müzik insanlarından birisi.

(bkz: beni koyup gitme)
bir şarkısında beni anlatmıştır ( aldanırım ben zaten gülüşüne ah gülüşüne )
''sensiz olmuyor yerine konmuyor, kimsenin eli senin gibi dokunmuyor.'' cümlesinin sahibi..
kuşlar, aldanırım, beni koyup gitme isimli şarkıları ile beni bir başka hüzünlendiren şarkıların sahibi kişi sevilir sayılır.
  • /
  • 2