aşk-ı memnu'da bihterin behlüle "sen saçını bile nihalden fazla sevyorsun" diyip, akşamında behlül'ün saçlarını kestirdiğini gören bihter gibi hissediyorum. *
"söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" tınıları tın tın debeleniyor ruhumda.ve ben alabildiğine gücenmiş hissediyorum kendimi.somut bir muhatabı yok belki hiç kimseye belki de tüm dünyaya.bilemiyorum altan!
küçüklerimi sever, büyüklerimi sayar, akranlarımla sevişirim.. evet tutarlı biriyim. bana aynı şeyi on kere söyletme hem bıyıklı, kendimi aptal gibi hissediyorum.
dizlerini titrettiğim için korkuyorsun. bilirsin çok vahşi seviyorum. ama birlikte en fazla mısır patlatabiliriz. belki kola da içeriz, pepsi aldıysan onu sen içebilirsin. tüm bunların sonunda ise sevişmeyeceğiz.
beşiktaştan vapurdan inip yolun karşısına geçerken adamın tekinin ayağını taksi ezmiş geçmiş yardım ettik karşıya geçirdik adam dönü kardeşim ya vaktini almayayım işe yetişiyorsundur dedi ve o anda düşündüm o kadar çok koşuşturuyoruz ki tuhaf bi şekilde insanlara yardım etmek bile bizi düşündürür hale getirebiliyor. işe geç kalmadım ama kalmış olsaydım da bu pek umrumda olmazdı aynı durum benimde başıma gelebilir yolun ortasında kalabilirdim. duyarlılığımızı umarım kaybetmeyiz koşul ne olursa olsun...