yer yarılsa da içine girsem denilen anlar

-karşıdan el sallayan birini görünce el sallayarak karşılık vermek. daha sonrasın da arkanızdaki kişiye el sallanıldığını farketmek. ölmek. bitmek.
-kalabalık bir ortamda espri yapmak ve kimsenin gülmemesi.
-otobüsde yalnış durakta düğmeye basmak. kapının açılması ama inmemek. (tabi çoğu zaman ayıp olmasın diye inilir)
-çocuğunu sevdiğiniz kişiye "aaa çok yakışıklı olacak büyüyünce belli" demek. çocuğun kız çıkması.
-arkanızda uzun bir sıra varken akbilinizin boş çıkması. geri de dönememek. sıkışıp kalmak.
-uzuneşşek oynarken pantolonunuz yırtılması. götü tuta tuta gezmek.
-mağazada kıyafet bakarken yanlışlıkla kazak denemek isteyen birinin çıkardığı montu denemek. sahibinin montunu istemesi. çıkarıp vermek.
ilkokul ikide çüküm fermuara sıkışmıştı, öğretmen zorla çıkarmıştı. çüküm öğretmenin elindeyken çok utanmıştım sözlük çok.

(bkz: sünnetin faydaları)
titanik filminin ilk günü, şubat 1998, salon full, kendini filme kaptıran tunatuan, leonardosu ölmüş, tahtanın üzerinde yatmakta olan ve gelen filikaya sesini duyuramayan kate'in yerine yerinden fırlayarak elleri ve kolları havada gayriihtiyari bağırır: heeeey biz burdayııız, geri dönüüün! yaşanmıştır gerçektir. diğer bi olay da geçen ekim ayında katıldığım canlı para yarışmasında taksimdeki anıtın adını bilemeyip daha ilk soruda 1 milyonu atatürk anıtına koyarak tümünü göçertip elenmemdir. yer yarılsa kısmı ise, bu soruya "aaa bunu bilmesek ayıp, her dakka taksimdeyiz, gözümüzün önünde hep, çalıştığımız yerden çıktı" filan gibi iddialı sıçtık sıvadık cümleleri sıralamış olmam! bir de yavaş çekimde ağzımın açıldığını göstermemişler mi, tam rezalet!
kalabalıkta karnınızın guruldaması.
deneme sınavında, toplu taşımada, sinemada vs. ne idüğü belirsiz canlı mı cansız mı bilinmeyen grip virüsü yüzünden burnu fıç fıç çekmek