10 ekim 2015 ankara barış mitinginde patlama

insanı yaşadığına, nefes aldığına kahreden patlama.
içimizdeki, aramızdaki vicdansız yaratıkları faş eden katliam. katliamda ölenlere üzülmeyen, onu geçtim bunu utanmadan, sıkılmadan, pişkince burada yazabilecek kadar aşağılık yaratıklarla her gün bir arada yaşadığımızı bize tekrar tekrar hatırlatan katliam. dünya kimseye kalmaz. devran döner. unutmayın! hiçbir soykırımı, katliamı, işkenceyi unutmayın. bunları yapanları da yapanlara oy verenleri de göz yumanları da zevk alanları da unutmayın. gördüğünüz yerde suratlarına tükürün. eğer bu ülkede birgün hukuk, adalet filan gelirse yaptıkları bu nefret söylemlerini bir bir açığa çıkartın. yargılanmalarını sağlayın. bu yaratıklara hiçbir mecrada prim vermeyin. hayatınızdan çıkarın. çıkarmayanları da çıkarın. ve tekrar tekrar tükürün gördüğünüz yerde. aşağılıksınız. çukursunuz. adiliğin, bayağılığın timsalisiniz. cehennem varsa ateşiniz sönmesin. yoksa da bu dünyada cehennemi yaşayacaksınız bir gün. insan içine çıkamayacağınız günleri de göreceğiz.
ülke olarak ne kadar vicdansızla beraber aynı havayı soluduğumuzu gösteren bir başka olaydır.
diyarbakır patlar, onlar kürt orası doğu derler, suruç patlar ama goministler, bulaşmayalım, ankarada
herkesin beynelminel gelip geçebileceği ankara tren garında bomba patlar ama onlar hdp'li.
değil kardeşim onlar aynı vatanın insanı, hdpli chpli akp li ne farkeder
vatandaşlık bilinci olmadıktan sonra barış gelir mi? inadına gelir mi barış?
bizim eski adamların bir deyişi vardır: dibe vurmadan yukarı çıkılmaz, derlerdi...
toplumların evrimi de böyle galiba, ama, bizim gibi eğitime dayalı devrimi yarım kalmış toplumlarda, aynı hataların ve kısır döngülerin birbirini tekrarlaması trajikomik oluyor...
belki de, daha aşağı ve iğrenç günleri hakediyor bu toplum.
ama, haketmeyenlerin günahı ne? işte bu sorunun yanıtını verebilmek olanaksız...
yine de, tüm faşistlerin ve insan düşmanı yaratıkların inadına, bu ülkede insan haklarının ve demokratik kardeşliğin hakim kılınması için mücadele etmeye devam etmeli herkes, kendi çapında ve yapabildiği kadarıyla, ama asla vazgeçmeden...
bazılarının hala iyi ki geberdiler vatan haini dedikleri ve bunlarla aynı ülkeyi paylaştığım için insanlığımdan utandığım türkiye'nin 11 eylül saldırısı. kınıyorum...
alman basınında akp ve erdoğan bu katliam sonrası çok sert çizimlerle eleştirildi.

http://www.diken.com.tr/alman-medyasi-ak...
konuyla ilgilenen savcılar etkilenmesin diye patlamaya yayın yasağı getirilmiş. insanlar, toplum bu tür olaylarda tepkisizleşsin diye artık ne yapacaklarını şaşırdılar.
5dk mesafe vardı aramda..barış istedik savaş değil.
güle oynaya, türkülerle, barış için gidenlerin, halay çektiği sırada yapılan katliam. bu ülke de kimin ne zaman ve nasıl ucuzca "öldürüleceği" bilinmiyor. ülke o kadar refah içindedir ki herkes gitmek istemektedir. barışa demirden leblebiler yedirilmiş, insan kanlarıyla kirli oyunlar yıkanmıştır. bu olayın sorumluları şüphesiz aşikardır. sarayında bekleyen islami sistemle "ilk başkan" olma hayaliyle yanıp tutuşan kanlı kraldır.

ayrıca: mit yıkılsın, yerine avm yapılsın.
gerçek ölü sayısına ilişkin olarak, 106-117 arasında değişen sayılar ileri sürülmekte.

bu akp adlı örgütün, derin devlet geleneğimize kazandırdığı yeni bir pislik türüdür ölü sayısını gizlemek veya açıklamamak, hamdolsun!
yurdun farklı yerlerinde, bugün sabah saat tam 10.04'de katledilen canlar anılmıştır.
son rakamlara bakıldığında ölü sayısı 102'ye yükseldi. bugün türkiye'nin bir çok ilinde bu 102 kişi saygıyla anıldı.
patlamayla ve sonrasıyla ilgili octoberer'in yazısı.

http://homojen.ayisozluk.com/barisa-feda-ettiklerimiz-10-ekim-ankara-katliami/
gözünü kan bürümüşler ülkede barışa bile kan bulaştırdılar devlet eliyle yapılan katliamda...
bu katliamın ardından yaşananları en yakından yaşayan, hayatta kalanların katıldığı bir belgesel çekilmiş. belgeselin yönetmeni mustafa ünlü.

(bkz: ah)
hafıza çok ilginç bir şey. hayatıma dair birsürü anıyı şarkılarla kodluyorum ben mesela. "niye?" diye sorsan; cevap veremem ama.


birkaç vakit önce, yağmurlu bir sonbahar gününde kocaeli'den istanbul'a döneceğim. hayatıma garip bir zamanda giren garip bir insanı ziyaret etmişim. haydarpaşa'ya gidecek trene biniyorum tren garından. yağmur hep yağıyor, tren hep gidiyor.
o gün, misal, valg ile kodlanmış.


20 temmuz 2015.
o tarihten birkaç hafta önce ziyaretine gittiğim bir yerden zehir zemberek bir haberle başlıyor gün. işteyim. öyle böyle bir gün değil. ellerim titriyor, bacaklarım güçten düşüyor, beynim duruyor; dün gibi hatırlıyorum.
(hatırlamak, bazen, büyük bir lanet aslında.)

tülay german çalıyor durmadan beynimde. " günlerimiz" diyor "bir kitaba başlar gibi / koşarken yavaşlar gibi / ölen arkadaşlar gibi / sessiz sitemsiz"



şu günden tam bir yıl öncesi.
tam sevinmeye başlamışız. şu sapsarı ovalardan birsürü lavanta kokusu yükseliyor. uzun bir süreden sonra, görüyorum, gülümsemeye başlamış insanlar. "bir umut" diyoruz hani "bir umut". bir umut.
bir umut.
o umut öylece kalıveriyor boğazımda. yutamadığım, koskoca bir yumruya dönüşüveriyor ve duruyor hâlâ orada.

hüsnü arkan çalıyor durmadan kalbimde. "ölenlerin adını unutma" diyor " nereye uçar turnalar? / nereye gider gökyüzü? / alıp kanatlarına umutlarını, geçmişi"


bir zaman sonra azam ali ses veriyor bana. sesine yandığım "çıkıp bozkırlara ulaşamadım" diyor "yalan dünya sana çıkışamadım / eşimle dostumla buluşamadım / var git ölüm bir zaman da yine gel"



hafıza çok ilginç bir şey.
hatırlamak ise korkunç olabiliyor bazen.
üzerinden 1 yıl geçti. patlamayı önleyemeyen akp, anmaları da yasakladı! devlet yetkililerine anmalar için açılan gar önü, karanfiller bırakıldıktan sonra binlerce kişinin gazlanmasıyla son buldu. vicdanım sızlamadı değil. anmalara bile tahammülleri yok. yazık!

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turki...

https://www.evrensel.net/haber/292537/an...
o gün oradaydım ben de. arkadaşlarımızın cesetlerini ararken polis üzerimize biber gazı sıktı. oradan kaçtığımiz sokağın başında ise eli sopalı adamlar bizi bekliyorlardi. nereden haber almışlardı?
o ara didemin dediği gibi içimde çiçeklerden oluşmuş bir silahsız kuvvet ablukaya alındı.
burası bizim değil bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi...
patlama sonrası oylarımız arttı diyen ahmet davutoğlu online mı?
  • /
  • 3