ırak'ta aids hastalarına maaş bağlanması kararı alındığı haber edilmiş.

http://www.ortakhaber.com/irak-kurdistan...

son zamanlarda arkadaşlarımın bir bir yakalandığı hastalık. artık ölümcül olmamakla beraber etkileri minimum düzeye inmekte. korkumdan kimseyle buluşamıyorum yada bareback diyen zaatlara elveda diyorum.

eğitimsizlikten midir bilinmez lakin öyle insanlar var ki 5 dk'lık zevk için çoluğunun çocuğunun parasını harcıyor.
sokakta gördüğü çocuğun eline 5 kuruş sıkıştırmıyor ama 5 dk'lık zevk için otel kiralayabiliyor.
o insan 5 dk'lık zevk için sağlığını da feda edebilir.

(bkz: grid)

ben değilim, sen değilsin, kim o zaman aids hastası diye sormadan edemiyorum. istatistiklere bakıyorum, her sene artıyor. tamam, dünyanın sonu değil ama insanların bu konuda daha bilinçli olmasını istiyorum. adam gün aşırı çatır çatır seks yapıyor daha prezervatif takmanın ciddiyetini kavrayamamış. ben de belirtisi yok, diyor. korunmak için ısrar edince de kendinden mi şüpheleniyorsun diye soruyor. aktif geylerin bu konuda biraz daha rahat olmalarını anlıyorum, sonuçta pasif geylerin yakalanma olasılığı daha yüksek ama "hamile kalacak değilim, ne gerek var," diyen pasif geyleri hiç anlamıyorum. rimmingten sonra öpüşmek istemeyen adam korunmadan içeri girmeni istiyor, gerçekten ilginç.

hatta öyle adamlar var ki hayatlarında hiç test bile yaptırmamışlar. gerçi düzenli test yaptırıyorum diyenlerin bile dediklerine inanmamak gerekiyor.

azmış ya da azmamış, seks işçisi ya da plaza yöneticisi, devlet büyüğü, sanatçı... kim olursa olsun karşılaşma olanağı hayatta sürdükçe var olan bir sendrom durumudur. hiv pozitifken ya da aids evresinde bile tedavi başlanır ve hayat boyu sürdürülürse aids ile karşılaşmadan herkes kadar "normal" bir ömür yaşayıp, herkes gibi yaşlanarak ölünebilir.

sürekli ayran gönüllülerin, azgınların, önüne gelenle yatanların başına geldiği söylenen ama herkesin başına gelme ihtimali her zaman eşit olan sendromun adıdır.

tanı almadan önceki tüm yaşamımda ben düzenli test yaptıran biriyim demişimdir ama hiv testi yaptırmaya hiç cesaret edememişimdir. yani bu durumu yaşayan bu hissiyatta olan bir çok arkadaşımız var. bunun sebebi de meseleyi iyi bilmiyor oluşumuz ve önyargıya ve sonrasında ayrımcılığa uğrayacağımız korkusu. oysaki farklı olabilir ve tanı alanların sayısını avrupa da olduğu gibi durdurabilirdik.

(bkz: how to survive a plague)

bir lgbt sözlüğünde daha çok tartışılması gerekir.

cinsel yolla ve kan yoluyla bulaşan bir hastalıktır.

yani oncelikle aids ve hiv bir virustur yani tasimayan bir kisiden sizede gecebilcek bir sey degildir ama bulasabilen tek sey aids ve hiv olmadigi icin her zaman korunmak gerekir . zaten artik iliskiye girdigi kisi sayisi belli olmayan insanlarla iliskide bulunmadiginiz surece aidse yakalanmaniz nerdeyse mumkun bile degildir ama mikrop veya hastalik kapmamak icin de her zaman korunun .

kendini tehlikeye atmanın bir anlamı yok ya prezervatif kullan ya da karşındaki insanla emin olmadıkça birlikte olma.düşünsenize geri kalan ömrünün tamamında ilaç kullanıcan

ne zaman bu başlığı okusam içim ürperiyor. test yapmaya de cesaretim yok. çok sex yapmayan biri olarak en son bir buçuk seneyi geçmiştir güvensiz sex yaptığım. bu süre zarfında öyle bir durum olsa belirtisini verir miydi şimdiye kadar? lütfen aydınlatın.

üstteki yazara: bir daha iyi tanımadıgın partnerlerinle asla ve asla korunmasız bişeyler yaşama. hastalık ne kadar sürede kendini belli ediyor, bu değişiyor. bazen 20 yılı bile bulabiliyor. eğer kendini rahat hissetmiyorsan test yaptırabilirsin. içini rahat tut, büyük ihtimal bir şeyin yoktur, rahatlamış olursun böylece.

acaba bende de var mı dediğim cinsel hastalık. kontrol ettirmeye de utanıyorum.

aklıma hep freddie mercury’yi getirir adını duyduğumda bu hastalık... rip prens freddie

bu ülkede binlerce hiv+ taşıyıcısı var. ama cehaletiniz beni şok etti. aids olmaktan korkuyorlarmış. valla gidip test olmazsanız evet sonunda aids olursunuz ama yolun dönüşü yok.

öncelikle aids bir hastalık değildir, hiv enfeksiyonunun bağışıklık sistemini ciddi şekilde düşürdüğü son dönemine verilen addır.

hiv enfeksiyonu kan ve cinsel yolla bulaşır.

hiv enfeksiyonu olunup olunmadığını anlamak için en son korunma olmadan bulunulan cinsel ilişkiden üç ay sonra yapılmalıdır.

hiv (+) olmak dünyanın sonu değil. düzenli ilaçlarla aıds evresine varmadan hiv (-) bireyler gibi ileri yaşlara kadar yaşarsınız.

başkalarına cinsel ya da kan yoluyla bulaştırmamak için dikkatli olmalısınız.

ki günümüzde yeni nesil testler ile tanı konma süresi 60 güne kadar düşmüştür.
hiç kimse kusuruma bakmasın ama korku, utanma, umursamazlık kisvesi altında basit bir kan testini yaptırmaktan kaçınan kişileri ne anlayabiliyorum ne de saygı duyabiliyorum.
her şeyden önce maliyeti olan bir test değil, bağlı olduğunuz aile hekiminde bile istediğiniz zaman yaptırabileceğiniz basit bir kan testi. (sadece cinsel yolla bulaşan hastalıklara da bakılsın demeniz yeterli.)
anonim olmak istiyorsanız, birçok şehirde hiçbir bilginizi almadan bu testi yapan gönüllü kuruluşlar var.
karşılığında ne kazanırsınız?
tanıdığınız ya da tanımadığınız seks partnerinizi, aile bireylerinizi, yakınlarınızı korursunuz.
erken safhalarda ilacınıza başlar ve bulaştırma riskinizin olmadığı döneme daha çabuk ulaşırsınız.
hiçbir zaman korunmadan ilişkiye girmeyin ama unutmayın ki prezervatifin bile koruyuculuğu yüzde yüz değilken ve bu virüsün, kan yolu ile bulaşa göre düşük ihtimal bile olsa, üreme organ sıvılarıyla bile bulaş riski varken en azından 6 ayda bir kan testi yaptırmayı alışkanlık haline getirin.
hem kendinizi hem de çevrenizdeki insanları koruyun.