aileye açılmak

  • /
  • 6
iyi ki gerçekleştirmemişim dediğim olaydır yani iyi ki bir anlık galeyana gelip kendi adıma saçma bir şeye girişmemişim diyorum hep. çevremde isteyen istediğini düşünsün veya istediği beklentiye girsin bunları düşünmeden aşırı rahat devam da edebiliyorum hayatıma.
sözlüğün en duygusal ve en etkili dersler veren başlığı...
muhteşem paylaşımlar doğurmuş...
39'u bitirdiğim şu günlerde, ne yılların nasıl akıp geçtiğine inanabiliyorum ne de yaşanmamışlıklarıma nasıl dayanabildiğimi anlayabiliyorum...
bundan sonra söylesem ne olur, söylemesem ne değişir bilemiyorum. ama, bu cesareti gösterebilmiş tüm yoldaşların yüreklerinden saygıyla öpüyorum...
josh feedman, eski denizci olan babasına 22 yıl önce babasına açıldığı mektubunu facebook'ta yayınlamış. zamanınız, sabrınız ve biraz da ingilizceniz varsa okuyun derim. ağlayan birisi değilimdir ama bu olaylar beni epey duygusallaştırır, bunda duygusallaşmadım bile çünkü noktası virgülüne o kadar yerli yerinde, o kadar güzel dile getirilmiş ki kendim yazmış gibi hissettim. duygulanmaktan çok yüzümde bir tebessüm, içimde bir umut ışığı oldu.

annesinin ağlama sebebini “no, honey, you don’t understand. i’m crying because of all those years you had to hide this while thinking i might not love you if i knew the truth.” açıklaması, josh'un ''you can choose who you sleep with, but you can’t choose who you desire.'' demesi...

25eb9

açılan/açılmakta zorlanan insanların hikayelerini tamamen başka, onları tanımayan insanlar tarafından dile geldiği şöyle duygusal bir dışa vurumu bulunmakta.

uzun süredir yapmak istediğim eylem. ablama açıldım. sırada annem var ama sözlük anne kardeş gibi olmuyor. bu düşünce daha kafamda bir tomurcuk iken ara ara yanına gidip söylediğimi düşünüyorum aman aman. kalp atış hızım sonsuza doğru yakınsamaya başlıyor. ama hemen hemen her gün ve her gece kendimi yemekten, kendimi hırpalamaktan da geri duramıyorum. kaç kere korkaksın, kendinden utanıyorsun diye kendi kendime söylendiğimi bilmiyorum. kaç tane coming out videosu seyrettim, kaçında salya sümük ağladım onu da hatırlamıyorum. her seferinde aklıma annem geliyor. her coming out videosunda annem de böyle güzel tepki verse de sarılıp dursak diyorum. ama cesaretimi toplayıp da söyleyemiyorum. aynı zamanda 16 17 yaşlarında daha lisedeyken bunu ailesine söyleyebilmiş kişilere de hayranım. ben bırak söylemeyi o yaşlarda kendimi bile kabul edememişken adam ailesine söylemiş ve ailesi ile bu konuları çoktan aşmışlar ve yollarına devam ediyorlar. gta vice city'deki helikopter görevi gibi aynı yere takıldım geçeniyorum sanki. öyle bir his var içimde sözlük * neyse ailesine açılmış olanlar varsa tavsiyelerini alabilirim. gerçekten bu ara kafamı çok fazla kurcalıyor bu durum benim. iyiden iyiye rahatsız olmaya başladım.
valla burada "açılmayın, ne gerek var" falan diyen pek çok kişi var, bir perspektiften haklılar da belki ama aileye açılmanın her zaman aile tarafından negatif olarak algılanacağı genellemesi yapılıyor. öte yandan lgbt çocukları olan ailelerle çalışan birisi olarak durumun hiç de bu şekilde bir genelleme yapılmasını gerektirecek şekilde olmadığını bizzat görüyorum. ne anne babalar var, tanısanız hayran kalırsınız. çocukları onlara açıldığında bir önyargı deniziyle onları boğmak yerine durumu anlamaya, öğrenmeye çalışan, soran sorgulayan, bu konulardan anlayan uzmanlara danışan, çocuğum ne olursa olsun benim çocuğumdur, kimsenin ona zarar vermesine izin vermem diyen, ellerine "benim çocuğum eşcinsel", "annenim, yanındayım" pankartları alıp pridelarda yürüyen çok yürekli, çok güzel insanlar tanıdım ben. açıldıktan sonra ailesinden böyle bir desteği gören bir lgbt çocuk ne kadar şanslıdır, ne kadar hayatın getirdikleri karşısında yüksek özgüvenli şekilde durur, ne güzel bir insana dönüşür, hiç bu perspektiften bakabiliyor musunuz?

örnek mi? boysan yakar. daha güzel bir örnek tanımıyorum ben.

öte yandan tabii hemen gaza da gelmeyin, akıllı davranın, ortamı yoklayın. eğer ters tepeceğini hissediyorsanız, yine de dikkatli davranıp kıçınızı sağlama almadan açılmamak daha mantıklı.
aldığım en doğru kararlardan biridir. heteroseksüellerin kendi yönelimlerini belirtmeye gerek duymaması, onların zaten toplum tarafından heteroseksüel olarak varsayılmasından kaynaklanıyor olabilir. açılma konusu, benim durumumda olduğu gibi aile ile ilişkileri sıkılaştırabileceği gibi bazı durumlarda da kötü sonuçlanabilir. o yüzden kimseyi yargılamak, açılma konusunda zorlamak ya da gizli kalmak konusunda teşvik etmek tehlikeli bir yaklaşımdır. herkesin şartları farklı olduğundan, ailenin sadece kan bağını temsil etmediğini hatırlamak gerekir.
ekonomik ozguluk gerektiren davranış, şimdi bakınca iyiki yapmışım dediğim ama zaman zaman bencil olduğumu düşündüğüm bir konudur.
şuraya bırakayım.

http://gayganzemin.blogspot.com/search/...
ekonomik yönden durumunuz çok iyiyse aile bu durumu pek de siklemiyor yeter ki onlara para verin çevremde yaptığım gözlem bu. türk ailesi parayı seviyor hacı abi. şok!
açılmaya açılacağım da babamdan korkuyorum. ters teper kesin. annem bişey demezde. babam beyzbol sopasıyla girer diye korkuyorum.
çok zorlu bir süreç. ilk tepkiler tabii ki aşırıya kaçacak ama bu ebeveynlerin eş cinsellikle ilgili bilgilerinin az olmasından kaynaklanıyor bence. en azından benim ailemde durum buydu. ben eşcinselim bunlarda benim eşcinsel arkadaşlarım diye karşılarına çıktığımda şimdi siz tren mi yapacaksınız diye sormuştu annem hiç unutmam. çünkü onun gözünde bu bir sapkınlıktı ama şuan öyle düşünmüyor. dünyaya bu şekilde gelişimin bi sebebi olmalı bunun da çevremdekilere bu konuda bilinirlik sağlamak olduğunu düşünüyorum. benim gibi düşünüyorsanız eğer bu aile ile başlar. çünkü sizi koşulsuz sevip kabul edebilecek bireyler ilk önce ailenizdekilerdir.
bir drama queen eylemi. olayları dramatize etmekten hoşlanan kişiler tarafından tercih edilebilir. bir heteroseksüelin ailesine “ey ailem ben kadınlardan hoşlanıyorum bilginiz ola!” demesi kadar anlamsızdır. eşcinsel olup da heteroseksüel yaşamı dayatmalarına özenip sevgilinizi ailenizle tanıştırma,nişanlanma vb.şeyler yaşamak tatmin edecek mi sizi gerçekten bunu sorun kendinize. kimden hoşlandığınız ya da kiminle seviştiğiniz aileniz tarafından bilinmek ya da desteklenmek zorunda değil. bu tamamen sizin özel hayatınız. ek olarak her ne kadar eğitimli modern ailelere sahip olsanız da(ki bu ülke şartlarında azınlık grubu oluşturuyor) bu insanlar muhtemelen 50 yaş üstündeler. okudukları,gördükleri,izledikleri şeyler bülent ersoy, travesti dehşeti manşetli gazeteler vs. bu insanlara geri kalan kısa ömürlerinde bir şok(?) veya bambaşka bir yenilik yaşatmak yukarıda açıkladığım sebepler yüzünden değer mi tartışılır.
babamin anneme donerek; senin sulalene benzediginin kaniti dedigi andi benim icin.
neresinin drama olduğunu anlamadığım şey. siz dramatik şekilde açılıyor olabilirsiniz ama ben gayet normal bi şekilde açıldım.
bunu yapmaya ihtiyacimiz yok. elinize uzuntuden baska bir sey gecmeyecek. soylemezseniz bir sey kaybetmezsiniz. derdinizi anlatacak bir sabir tasi bulun ona anlatin. aileye acilma gibi bir hata yapmayin.
kolundan tutulup psikologları dolanma ihtimali de vardır. evden kovulma ihtimali de vardır. dayak ve sonu ölüme gitme durumları da vardır.

fakat bunlardan hariç; ailenin sana "sırf seni sen olduğun için sevmesi" gibi bir ihtimal de vardır. her şey kötü olacak diye bir şey olamaz diye umutlanıyorum bazen.
yüzde doksanı hüsranla sonuçlanıyor önermem denendi
bilmelerini gerektirecek bir durum olana kadar açılmamayı düşünüyorum. öyle bir şey de muhtemelen olmaz. şimdi bile karşıt görüşlerle sürekli çatışırken bunu yapmak mantıksız olur. reklamlarda gördükleri aşk 101'in "ibne" osman'ı yerine beni linçlerler. *
  • /
  • 6