amy winehouse

back to black ve you know im no good gibi mükemmel şarkıları biz müzik oburlarına armağan etmiş ruhu şadolasıca hatun.
ölünce değerlenenlerden.
sesiyle herkesi etkilerken kişiliği ve sorunlarıyla pek çok kişinin kınadığı ingiliz soul,jazz şarkıcısıdır. bana kalırsa alanının son temsilcisidir.
sesinde asil bir hüzün vardır kanımca. ipince bacakları,kabarık saçları ve acıklı dövmeleriyle 27 yaşında ölmüştür. keşke ölmeseydidir keşke bir kaç şarkı daha yapsaydıdır.*
ölünce değerlenmemiştir,zaten asıl hayranları o sahnede sarhoş sarhoş şarkı söylerken-daha doğru söyleyemezken bile- onu yuhalamak yerine,şarkıları kendi kendilerine söylemeye çalışıp,ona eşlik etmeye çalışmışlardır.erken gideceğinide zaten asıl hayranları hep tahmin ediyordu. <br> <br>istanbulda ki konserine bile "üff çıkmayacaksın biliyorum ama gene de bir şans,belki iyi bir anına denk gelir" diye almışımdır. ki evet korktuğum oldu,sahneye de çıkmamıştır.
23 temmuz 2011 tarihinde alkol zehirlenmesi sonucu ölmüştür.
az önce back to black parçasını dinledim tekrar... genelde skandallarıyla gündeme gelsede * müzikal anlamda çok kaliteli bir sanatçıyıdı... öldüğünde çok ağlamıştım... *
ölümünün üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen halen popüleritesi devam eden şarkıcı...
bir röportajında kendine alkol sorunuyla ile ilgili yöneltilen "neden bu kadar çok içiyorsunuz?" sorusuna "tam soyadım gibiyim" gibi esprili bir yanıt vermiştir.
özleniyorsun be çirkin kadın. yokluğun sonradan daha bi ayrı vurmaya başladı.yerin dolmayacak gibi duruyor. *
kör ölür badem gözlü olur misali serdar ortaç dinleyen insanların öldüğü gün şarkılarını bilimum sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı sanatçı.
bas gitarı ilk aldığımda bu kadının you know i am no good şarkısını öğrenmiştim, bir hafta sonra da ölmüştü. yanlışlıkla büyü falan mı yaptım diye düşünmedim değil.
soyadını yanlış anlamış insan. *
çok özlediğim, talihsiz ölümüne üzüldüğüm kadın.. yeni şarkılarını dinleyemeyecek olmamız bir kayıp.
son zamanlarda çıkan abidik gubidik şarkıcılara karşı yeni nesilden beğendiğim nadir isimlerdendi..öldüğünde umursayıp üzüldüğüm insanlardan.
tears dry ve valerie çok güzeldir mesela.
ölümü yakıştıramadığım nadir insanlardan birisi. dinleyip, izledikçe hala bir yerlerde yaşıyormuş hissi veriyor bana. bazı insanlar ölümü hiç haketmiyor.
şu hayatta canlı dinlemek istediğim 3 sanatçıdan biriydi. daha konser biletleri çıkar çıkmaz ilk gün biletimi aldım ve bekledim, bütün heyecanla o temmuzu. ama işte belgrad'daki o performansından sonra türkiye'ye geldiği gibi gitti, konser iptal oldu,bir ay sonra da öldü. o kadar buruk bir his ki onu canlı dinleyememek...hele de eğer türkiye konseri gerçekleşmiş olsaydı kendisinin son konserine gitmiş olacak olmak, onu son dinleyenler olmanın vereceği o farklı his...

she died once, we died a hundred times
  • /
  • 2