son 10 yılda çatışmalarda ölen asker sayısı 812 iken, intihar ettikleri söylenen asker sayısı ise 934 olarak açıklandı.
ve türkiye'de yaprak dahi kıpırdamadı.

(bkz: ölen ölür kalan sağlar bizimdir)

son dönemde haber kanallarında oldukça sık rastladığımız kötü haberler silsilesine gün geçmiyorki yenileri eklenen tsk nın kendiyle yüzleşemediği ;asker ailelerinin elleriine kına yakarak uğurladıkları kuzularının tabutlar içinde gelen naaşları yıkılan tüketilen hayatlar.. rütbe gerekmeksizin erinden tutun astsubayına artan asker ölümleri önlenmeli, aydınlatılmayan asker ölümleri bian önce açığa kavuşturulmalı..
(bkz: sevag balıkçı)

2010 yılında 3 subay, 2 astsubay, 80 erbaş er intihar etmiş. 2011 yılında ise 2 astsubay, 3 uzman çavuş, 65 erbaş er, 2012 yılında da 5 subay, 6 astsubay, 2 uzman çavuş, 62 erbaş er intihar etmiş.

http://www.aksam.com.tr/52-bin-asker-hastaneye-sevk-edildi--152864h.html

çoğunun sebebi ise görmüş oldukları kötü muamele ve tecavüz.

medyada hiçbir zaman gerektiği gibi yer bulmayan, sorgulanamayan ve hep devletin hasır altına iteceği bir tür faili meçhul cinayetlerdir. ölüm nedenleri intihar olsa bile bu insanları kimin, neden intihar etme noktasına getirdiği açıklanmayacak. öldürülenlerin katilleri cezalandırılmayacak. ileri demokrasiye kavuştuğumuz şu mutlu günlerde bile tsk'yı bu konuda kimse suçlayamayacak. insan hayatı hep ucuzdur memleketimde. bu yüzden hiçbir zaman "muassır medeniyetler seviyesine" yükselemeyeceğiz.

aman halkımız askerlikten soğumasın da gerekirse bu uğurda birkaç kurban verilebilir. kaldıki medya bu işin üstüne gidemez çünkü ciddi bir suç işlemiş olur.

(bkz: halkı askerlikten soğutmak)

içim yana yana hoş dediğim başlıktır. çocuklarının akıbetini devletten soran şehit ailelerine, onlar sizin evladınız değil devletin eridir yollu birşeyler zırvalayan süleyman demirelin beyanatı ile bir açıdan ilgili bir gerçektir asker intiharları. birinde bir acı gaspı sözkonusudur. diğerinde ise daha az şanslı olduğunuzdan acılarınız hasır altı edilir, unutulur unutturulur. kahrolsun malzemesi, şehitler ölmez böğürtüsü ve psikolojik sorunluymuş arasında sıkıştırılmıştır ölen askerlerin ölümden sonraki yaşamları. medya duyurmuyor da, hangi medya diye de sormak lazım. kadın programları kadına yönelik şiddeti olağanlaştırır, yoksulluk programları yoksulluk pornoşu üretir yardımseverlere nazireler düzülür, asker intiharlarının sözü gecmez. egemen medyadaki savaşta ölen asker temsillerinden ya linçci kuru kalabalıklar ya da devlet erkanına ve torna tesviyeden çıkma muhalefetine demagoji malzemesi çıkar. arasira soru soranlar da hakkimi helal etmiyorum bu devlete diyenler de cocugumu aldiniz geri veri diyenler de azarlanir ayiplanir. evlerde herkes kendi olusune, acısına ağlar, ama kimse duymaz, böyle acıtan bir başlıktır.

hem rezil olup, hem de hatasını örtmeye çalışan kurumların rezaletidir. en zor koşullar, hizmetler ve görevleri yüklenip, askere insan muamelesi yapılmazsa, sonuç bu olur. bir insan, ailesinin yanında nazenin büyütülüp, burada böcek kadar kıymeti yoksa; ya kafasına sıkar ya da karşı tarafı hastanelik edip, askerliğini uzatır. bari bu işkenceye, vatan borcu denmesin.. komutan hizmetçiliği, bedava tuvalet temizleyicisi, çaycısı vs. olmak ne zamandan beri vatan borcu oldu ? ben evladım olursa, askere yollamayacağım. isterlerse, beni vatandaşlıktan atsınlar..

en son elazığ'da mazlum aksu isimli bir askerin, birliğnde intihar ettiği açıklandı.
mardin doğumlu bir kürt olan mazlum, emeğin partisi kocaeli il örgütünde de yöneticilik yapıyordu.
tsk'dan yapılan açıklamada, psikolojik sorunları olan mazlum'un g3 tüfeğini sol şakağına dayayarak intihar ettiği belirtildi.
ailesi ise, hayat dolu olan gencin intihar ettiğine inanmıyor. 25 gün önce izne gelen mazlum'un, gayet neşeli olduğu ve askerliğin bitmesi için gün saydığını iddia ediyor.
olayda en çarpıcı olan detay ise, sağ elini kullanan birinin, g3 gibi ağır ve uzun bir silahla, sol şakağına nasıl ateş ettiği..