ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
türkiye'de almanca becerilerini geliştirmeye çalışmak çok saçma geliyor bana, bunu yapmak zorunda olmama rağmen. hani insan öğrendiği dilin ülkesine gidebilmek istiyor ama uçak biletleri çok pahalı ve euro uçuk. yunanca, bulgarca, gürcüce, kürtçe, arapça filan öğreniyor olsam bu kadar şikayet etmezdim çünkü bu dillerin konuşulduğu yerlere gitmek almanca kadar maliyetli değil. bazen sırf buyüzden kendi kendime oyun oynuyormuş gibi hissediyorum bu dil öğrenme konusunda.
chat uygulaması yüklemek istiyorum ama kendime ket vuruyorum. çünkü saçma sapan insanlarla uğraşacağım. ama aynı zamanda kendimi çok yalnız hissediyorum, tek gecelik bile olsa yanında özel hissedebileceğim ve sadece bana özel bir adama ihtiyaç duyuyorum bazen. burada daha önce bahsettiğim hoşlandığım kişi de çok çok uzaklarda çünkü ve onu görebilecek miyim belli bile değil. bir yandan da derslerimin hayatımın merkezinde olması gerektiğini, chat uygulaması ve o özel adamı bulmak için vakit olmadığını düşünüyorum. bayağı çelişkili düşüncelere sahibim, acaba hangisi kazanacak.
8 sene bekleyip de başkasına bakamak ne güzel be sözlük.
uluslararası afedersin geyler lezbiyenler kongresine gönüllü olarak katılıyorum gelecek hafta. heyecanlıyım. aktivizm işleri yapmayalı bir sene olacak neredeyse. tekrar erkeksi bağyanların, pembe boyalı saçlı erkeklerin arasında olacak olmak mutlu ediyor beni. bakalım ne maceralar yaşayacağım. seviyom lgbt aktivizmini, full adrenalin vallaha.
annemi, babamı, kardeşimi ve memleketimi çok özledim sözlük. kendimi çok çaresiz hissediyorum, şu an buz gibi bir odanın içinde yazıyorum bunları. arkadaş falan da çare olmuyor tüm bunlara. memleketimde kendi başıma deniz kenarında yürüyüş yapmayı özlemişim. oradaki arkadaşlarım öyle içtendi ki. kimseler buradakilerin yerini tutamıyor bende. bu esnada kalbim de boş olamadı. çok uzaklarda sevdiğim biri var, bazen aramız çok iyi bazen çalkantılı. sevgili de değiliz. hem zaten çok yorulmuşum. biriyle birlikte olmak bana yorucu gelirdi. ne bileyim sözlük, şükrediyorum ama dayanamıyorum da. sadece canım sıkkın. zaman geçsin ve ben buralardan gideyim istiyorum. sayılı gün geçer mi bilmem ama sayılacak kadar az günüm de olsaydı keşke.
dün bir proje için tanımadığım insanların olduğu bir organizasyona katıldım. projenin lgbt ile gram alakası yoktu. karşımda iki kişi vardı ve onlarla normal bir şekilde sohbet ediyorduk. sonra birden bire birbirlerine lgbt bireyler olduklarını açıkladılar. şok geçirdim. çünkü masada bir sürü insan var ve hiç korkmadan cinsel yönelimlerini açıklayabildiler. ben de onlara söylemek istedim ama işte bir türlü cesaret edemiyorum. biri duyacak mı endişesi yaşıyorum. ayrıca ilk kez katıldığım bir ortamda yerli yersiz insanların cinsel yönelimimi öğrenmesi de hoşuma gitmez açıkçası. ben mi korkağım insanlar mı fazla cesur anlayamadım.
bu günki itiraf yazımı chat uygulamalarından tanıştığım kişiler için yazıyorum.
sevgili bana açık ilişki teklif eden 15 yaşındaki çocuk; sana bu teklifine karşılık sütünü içip uyuman gerektiğini söylemiştim hatırlıyor musun? bu teklifi yaptıktan biraz sonra acaba fazla mı küçümsedim diye düşünüp vicdan azabı hissettim, ama sen yine de telefonundaki o uygulamayı sil ve teklifimi değerlendir. 15 yaşındayken hala çizgifilm izliyordum ben insanlar neler yapıyor ya.
sevgili bana sex arkadaşı olmayı teklif eden 73 yaşındaki yabancı daddy amca;
sana özür borçluyum. çünkü bana ilk yazdığında ve arkadaş olmak istediğinde bunu kabul ettim. ama amacım tamamen yabancı dilimi geliştirmekti. bana bu konuda yardımcı da oldun, teşekkürler. fakat sonra bana anlattığın sex fantezilerine ortak olmamam gerekiyordu. evet, bir an sesini çekici buldum ve seninle buluşmayı aklımdan geçirdim. ama özür dilerim, bunu yapmayacağım çünkü bana yanlış geliyor 73 yaşında biriyle cinsel münasebet kurmak.
buyüzden aylardır seninle iletişime geçmiyorum, umarım sen de bunu yapmaya çalışmazsın. ayrıca facebookunda 2015 yılından kalma profil resmimi paylaşman ve şanslı hissettiğini söylemen hiç hoşuma gitmedi. benim fotoğrafımı kendi facebook hesabında paylaşmamalıyddın. neyse.
bu da biraz ukala bir itiraf olmuş olabilir, ama sonuçta burada anonim olarak bulunuyorum ve bunları yazabileceğim en uygun platform gibi geldi bana.
eski kız arkadaşımdan aldığım borcu ödemedim.
bugün geyler lezbiyenler konferansı gala gecesindeydim. avrupanin her köşesinden queer kişilerle tanıştım. bulunduğumuz ülkenin başbakan yardımcısı çıktı konuşma yaptı, daha lgbt kişilere ne hakları vermeyi planladiklarindan bahsetti. maşallah, lezbiyen çiftlere ücretsiz ivf hizmeti bile veriliyor bu ülkede, biz türkiye'de bir yürüyüş bile yapamazken elalemin konuştuğu konulara bak. neyse iyi yedirip icirdiler. yarın sabahın köründen öğleden sonraya kadar da resepsiyonda durup gelene geçene yardım edicem. gönüllüluk güzel bir şey, ayrıca öğretici. şimdi de tramvaydayim, erkek arkadaşıma gidiyorum. bu geceyi onda geciricem, yarın türkiyeye ailesini ziyarete gidiyor, gitmeden birlikte olalım dedim. neyse onun yokluğunda bu konferansla şunla bunla oyalanacagim, gene iyi denk geldi. erkek arkadaşım dünya iyisi bir insan, onu bulmuş olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. allah herkese gönlüne göre birini versin inşallah. iyi geceler herkese.
itiraf ediyorum önceki hayatımda erkek bir cadı idim.
50 55 yaşlarında bıyıklı takım elbiseli suit elit bir beyfendi istiyorum ama ne yaparsam yapayım nerde amele var nerde mal var nerde kıro var bana denk geliyor dünyayı anlayan bilen bir tane insan denk gelmedi hepsi one night stand
yanlışlıkla discord uygulamasına girdim ne yapacağımı bilmiyorum.
en yakın arkadaşıma açıldım haftasonu. 9 yılın ardından. gayet eğlenceli ve güzel geçen 6 saatlik sohbete sebep oldu. mutluyum.
insanların hakkımda ne dediğini, düşündüğünü umursamadığımı kendime söyleyip duruyorum ama güzel anılan bir insan olmayı istemekten de alıkoyamadığım düşüncelerde buluyorum kendimi. niye sen iyi bi insan olmaya çalış bırak insanlar ne düşünürse düşünsün diyemiyorum kendime? bu çelişkiye düştüğüm için iki yüzlü ve iyi görsünler diye hareket ediyormuşum gibi hissettiğimden davranışlarım çıkarcıymış gibi geliyor bazen . halbuki sadece iyilik için iyi hareket etmeye çalışan bi insanım. bir de insanları gerçekten tanımadığım halde haklarında çıkarım ve yorum yapmanın aptallık olduğunu bilmeme rağmen sürekli yapıyorum. bilip yapmak daha büyük aptallık sanırım. ama beni rahatlattığı da büyük gerçek. önyargı ile boş boş çıkarım ve yorum yapmak stres atıp kendini rahatlatmanın ucuz ve basit olsa da en düz yolu.
uzun süredir yakın bir arkadaşımdan hoşlanıyorum. bir süre kimseye anlatamadım. başkasını sevdiğini biliyorum ve onu düşünmekten kendimi alamıyorum. o ise bana evlilik planlarından bahsedip duruyor. bazen şeytan diyor: açıl, bu eziyeti çekmek zorunda değilsin. ama yapamıyorum durumu olduğu gibi kabullenmekten başka bir şey. acı çeke çeke ince bir ayrılık duygusuyla kopuyorum ondan.
cok yanlizim neden mi bilmiyorum kafes sanki buralar evden işe işten eve truman show içindeyim basıp gidemiyorum hiç...ne arkadaşım nede bir sevgilim var yaklaşık 8 seneden beri biri günaydın mesajı almadım o derece abartılmış derler yada dikkat çekmeye çalışıyo derler birinin sizi beğenmesi ne kadar güzel şey millet kankası sevgililisi her kimse ile mesajlaşırken benim telefonun tuş kilidini açıp kapamam gibi bişey tanrının yazdığı rolü oynuyorum dışa çıkamıyorum insan görünümlü çakallarda var selam verip direk resim at foto at atmazsan siktir git gibi kekoca tavırlarıda oluyo bıktım kime gönül verdiysem gidiyor ya hoşlansam sevsem
benim ilişkilerim çok tuhaf. 1 haftadır benimkiyle aram çok iyiydi mesela. şu an hiç sebep yokken 3 gündür tek kelime konuşmadık. sanırım ben yıllarca konuşmayabilirim öyle umursamaz hallerim var. elimde değil, hani çok sevsem de birinin üstüne titreme fikri içimden gelmiyor. ha ama çok da seviyorum onu ama bende devamı yok işte.

ikinci bir itirafım da bugün hava çok soğuktu. mesai bitiminde okul bahçesinin bir köşesine oturdum ve etrafı izledim. ortalık çok sessizdi, şükrettim yaratıcıya... emeklerimin karşılığını verdiği için... buralara, hiç bilmediğim bir kültüre geldiğim için bir kez daha şükrettim. tebessüm ederek eve geldim. kahvemi içiyorum sözlük.
yapmam gereken o kadar çok ders ve ödev var ki sanki hayatımda başka hiçbir şey yok gibi. aşk hayatımla meşgul olmak birileriyle ilişki yaşamak istiyorum ama bunu yapamıyorum çünkü derslerimi etkiler diye korkuyorum. bu durum beni geriyor. bunun üstüne bir de hetero (henüz öyle tahmin ediyorum) birine aşık oluyorum ve bu kişi çok yaş farkı olmamasına rağmen abi dediğim biriydi. onu bir daha ne zaman görürüm bilmiyorum ama son karşılaşmamızda kelimenin tam anlamıyla beni benden aldı. önceki itiraflarımdan birinde yazdığım hoşlandığım yabancı adamla ise hala görüşüyoruz ama çok nadir. çünkü ikimizin de hayatları şu anda garip. ayrıca bilmiyorum ya, onun yanına gitmek için denediğim yollar işe yaramadı. neyse. uzun süredir (2 ay filan) kariyerimle alakalı bir şey için uğraşıyordum ama bir türlü olmuyor. benden kaynaklı bir sebepten dolayı olmuyor ve bu çok hayal kırıklığına uğratıcı. uğraşıp ta başaramamak zaman kaybı hissi veriyor.
itiraf edince nasıl rahatlanabiliyor bunu biri izah edebilir mi ?
  • /
  • 181