ayı sözlük itiraf
tüp mide olup tekrar kilo aldım. bırakın kendimi s/kicem, bırakınn
hii bitchezz. bugün 3 buçuk yıllık işimden ayrılmak istediğimi patrona söyleyeceğim. hali hazırda perfomans anksiyeti olan biri olduğum için zaten gergin olacak bu konuşma inanılmaz geriyor. inanır mısınız provasını yaparken boğazım düğümleniyor. anksiyetesi olanlar bilir bok gibi bir şeydir. konuşmak istersin konuşamazsın nefes alamazsın gözlerin yaşarır vs. bu konuda bana verecek tavsiyeniz varsa çok makbule geçer.
an itibariyle hiç gay veya lezbien yakın arkadaşımın olmadığını farkettim ve bu çok acı verici. denedim sözlük, samimi olmayı denedim onlarla. en iyi bulduğum kişi bile bir garip. mesaj atıyorsun bi cevap veriyorlar bi vermiyorlar. doğru düzgün oturup muhabbet edemiyorsun. sanırım birbirleriyle sadece sex için buluşuyorlar ya. bunu da bu sözlüğe yazmam çok garip belki ama çok dertliyim. kendimi yalnız hissediyorum ve bir grubun içine dahil olmak istiyorum, beni anlayan insanlar olsun istiyorum ama bir grup yok. hetero arkadaşlarım mükemmel ama onların yanında da tam olarak kendim gibi hissedemiyorum her şeyimi açıkça anlatamıyorum ve bu samimi gelmiyor bana. bakalım ne kadar daha böyle gidecek.
growler hesabımı tekrar aktifleştirdim, ama profil resmi filan koymadım. amaç partner bulmak değil sadece sıkıldığımda veya çok yalnız hissettiğimde bakmak. bunun bana ilginç bir şekilde iyi geldiğini fark ettim.
gay bara gitmek istiyorum. çılgınlar gibi dans edip, sarhoş olmak istiyorum. ama ilki dışında diğerlerini yapamayacağımı da biliyorum.
bugüne kadar ne tutkuyla arzuladıklarıma ne de hırsla elde etmeye çalıştıklarıma ulaştım. -ne ... ne kalıbının sonunun olumlu olması gerektiği de yeni netleşti kafamda. bu da itiraf olabilir. – ulaştıklarım hep “keşke olsa ne güzel olur” naifliğinde arzuladıklarımdı. sonra bu durum üzerine şöyle düşünüyorum bazen; bu naif duygularım daha bana dair ya da daha mı saf duygular? çünkü bunları istediğimden eminim. bir diğer düşüncem istediklerim için emek vermesini, kalbimdekileri açığa çıkarmayı bilmeyip hayatın akışında savrulan bir insan olma ihtimalim. bu ikinciyi düşünmeme sebep olan istemekle birlikte peşine çok da düşmediğim, gerçekleşmediğinde bariz bir acı çektirme potansiyelinden ziyade gerçekleştiğinde şaşırtıcı bir anlam- doyum hissi veren isteklerimin gerçekleşmesinden. bu durumdan memnuniyetsiz değilim. çünkü ilginç bir şekilde bu şekilde gerçekleşenler beni çok mutlu etti, bana çok şey kattı. tutkuyla arzuladıklarıma gelince ya çok zor şeyler ya da ben kendimi onlara açmasını bilmiyorum. kendimi tanımıyor bile olabilirim. hırslandıklarım ise genel bir beceriksizlik korkusunun kendini yaratması bunu biliyorum. işte böyle olunca hayırlısı diyesim geliyor.
itiraf edince nasıl rahatlanabiliyor bunu biri izah edebilir mi ?
#388982
yukarıdaki mesajda 9 yıllık arkadaşıma açılıp güzel sohbetler ettiğimizi yazmıştım ya. şu anda benimle konuşmuyor kendisi. belirsiz bir süre kendisine ulaşmamamı istedi. her ne olduysa 1 hafta içerisinde bunca yıl ona nasıl yalan söylediğime, artık benimle ilgili neyin doğru neyin gerçek olmadığına karar veremediğini söyleyip sinirlenmiş bana. ne desem bilemedim.
hoşlandığım çocuk heteroseksüel ve onunla karşılaşabilmek için gizli gizli ders programını fotoğrafladım.
bağlanmaktan korkuyorum yani karşımdakini mutlu edip edemeyeceğimden emin değilim ama kısa süreli ilişkilere de gelemiyorum. seviştiğim kişinin benden başkalarıyla da aynı şeyleri yaptığını, bana dokunduğu gibi başkalarına da dokunduğunu bilmek bende bir çeşit miğde bulantısı ve tiksinme duygusu yaratıyor. ayrıca bu şekilde kendimi değersiz hissediyorum. sanırım aradığım şey işin içine duyguları katmadan tek eşli olabileceğimiz bir partner, ama bir yandan duyguların da olması gerektiğini çünkü duygusuz sevişmenin tat vermediğini düşünüyorum. çoğunlukla benden büyük olan yani 30 yaş üstü insanlardan hoşlanıyorum ama bundan memnun değilim. kendi yaşıtlarımdan çok nadir hoşlanıyorum ama onlardan hoşlanmak benim için çok daha hayırlı olurdu. bunun nedeni var mı, çözümü ne keşke öğrenebilsem. bu durum bana kendimi yanlış hissettiriyor.
biraz önce ilginç bi rüya gördüm. istanbul'daydık ve kuzenlerden ikisi de oradaydı. herkes ağlıyordu. kuzenimden birisi bi deri bi kemik kalmıştı. ben istanbul'da bir holding'de iş bulmuştum ama nedense kırıkkale'ye gitmeye çalışıyordum. her yerde dağ vardı. istanbul'da dağ olmaz ki. çok ilginçti.
babam gay olduğum için dışarıya çıkartmıyor beni gece. hapis hayatı yaşıyorum. abim geziyor tozuyor. 10'dan sonra çıkmak yasak. bu arada eğer tanıdık bi ilkokul arkadaşım dışında dışarı çıkarsam sabah da izin vermiyorlar.
konu cisden açılmışken, toronto bugün çok soğuk, bu ay zaten deli gibi soğuktu, habire tuvalete gidiyorum, idrar torbam patlayacak. laptop'i vs. kafede bırakamıyorum çalıyorlar, öyle bir memleket yani, goz kulak diye rica etsen miy miy tipler. neden geldim felan diyorum bazen. soğuk, cisim var, ha bir de barista ile kesişiyorum. seksi bişi. iyi ki gelmisim diyorum bazen. kafam mi karisik ne.
yalnız olduğumu itiraf edemiyorum bu da benim sırrım.
2 saat sonra bir iş görüşmem var. fransız firması ve iş yurtdışında. belki yurtdışına taşınıcam ve hayatım komple değişecek ama ben yarın a101 e gelecek tost makinesi için daha heyecanlıyım. acaba sabah kapıda sıra olacak mı teyzeleri yenip alabilecek miyim. belki de sıra olmaz bilmiyorum ama içim içime sığmıyor.
kaktüs çorbası çiçeği. yıldırım yıldız kayması elektriği gazete küpürü. kupon tabak oyunu, sessiz ağaç çiçek böcek.
en ufak sorunları bile gözlerinde büyütüp kendi çözemeyen, karşısındaki insanlardan da onların sorunuymuş gibi "ah vah" etmesini bekleyen kişilerden haz almıyorum.
herşeyi anlatmak istiyorum ama olmuyor.
seni takdir ediyorum, sana güveniyorum ve seninle birşeyleri paylaşmaktan hoşlanıyorum, kimseye vermediğim tavizleri ve kimseye için almadığım insiyatifleri senin için tükettim, umarım beni yarı yolda bırakmaz, insanlara olan güvenimi bitirmezsin. aklımdaki tek düşünce bu işin sonunda dost mu olacağız düşman mı merakla bekliyorum. bu işin sonun beni de şekillendirecek, bundan sonraki hayatımla ne yapacağımı belirleyecek, bu sorumluluğu kimseye vermezdim ama sen istedin.