fiddy gel dedi geldim. iyi ki gelmişim dedim sonra. *

tibitırda murat renay sayesinde.

aman bizim çocuk girmiş yanlışlıkla, o söyledi. sonra geldik işte...

adını vermek istemediğim bir sözlükte yazmakta iken bir gün açılan ayı sözlük başlığını görmemle başladı her şey.

sözlük yazarlarından birisinin akşam yemeği teklifini kabul ettiğim bir gün muhabbetin içinde sözlükten bahsedildi. ısrarlarına dayanamayıp kayıt yaptırdım. "burada işler nasıl yürür" çömezliğindeyim

sağolsun gerizekalı bir homofobik arkadaşımın twitterda 'eğer ayı sözlükte üyeliği varsa kesin eşcinseldir' diye attığı twit üzerine buldum,hayırlara vesile oldu

tamamıyla, tümüyle, külliyen ve toptan tesadüf... ne bir davet eden oldu ne de öneren...
ama twitterda rastladım.
şu twitter, ilişkimizin pezevengi oldu ey sözlük!!
kadermiş demek ki...

gogıla " ilk eşcinsel deneyim" yazıp anılar okumak istedim. sözlüğün ismi her ne kadar başta sçma gelsede * unutmayımda bi ara üye olayım demiştim. ama unuttum ve geç üye oldum. öyle işte neden ben anlatsana biraz geldi aklıma başlığı okyunca

(bkz: google )

işin ilginci: nasıl buraya geldiğimi hatırlamıyorum. lgbti sayfalarından ya da reklamlardan görmüş olabilirim bilmiyorum. facebook'tan gördüğüm kesin de nasıl gördüğümü bilmiyorum.

facebook'ta gördüm ve görmem ile girmem girmem ile kayıt olmam bir oldu. ve ilk günden ilk entrymi de yazdım.
hala buradayım. mutluyum.


(bkz: homofobi)

madi sözlüğe kayıt olmuştum. o sırada yanda ayı sözlükten gelen yazarlar diye bir başlık gördüm. ayı sözlük ne ki acaba dedim. sonra baktım, kayıt oldum daha da madi sözlüğe girmedim.

internette türkiyedeki ayılar nerede bulunur, nerede yaşar, ne içer, ne giyer diye araştırırken denk geldim.
baktım seks havalarda uçuşuyor konular arasında, bir de birbirini yemeler, atışmalar diz boyunu geçmiş, dolayısı ile ülkenin klasik bir vatandaşı olarak içeride neler oluyordur kim bilir diyerek üye oldum. ondan sonra ver elini yazarlardan bear fotoğrafları...

(bkz: insanın başına ne gelirse meraktan gelir)

nerden denk geldi bilmiyorum ama liseli eşcinsellere tavsiyeler başlığıyla karşılaştım ilk google'dan. açtım okudum, samimi samimi yazmış herkes çok hoşuma gitti. sonra yazar olmak için bir yıl bekledim çünkü on sekiz yaşımda değildim. işte o kadar saygılıyım ayı sözlük formatına. yoksa üçüncü nesil okurum yani..

(bkz: g magazin )

tanışma değil ama yazmaya karar verme hikayesi:

(bkz:#234737)

nasıl haberimin olduğunu tam olarak hatırlamasam da düzenli olarak nasıl takip etmeye başladığımı paylaşmak istiyorum.

bundan aylar öncesinde kızılaya gitmek üzere otobüse binmiştim. neden bilmiyorum otobüste giderken insanları incelemeyi seviyorum. yine gözüme birini kestirip fark ettirmeden bakmaya başladım. kumral, uzun boylu, sevimli bir adamdı. ama mutsuz olduğu o kadar belliydi ki... gidip sarılasım dertlerine ortak olasım gelmişti. her şey geçer gider boşver demek istemiştim mutsuzluğunun nedenini bilmesem de. her gün görebileceğim yakışıklı adamlardan çok farklıydı. belki de mutsuzluğu çekmişti beni hiç bir fikrim yok. arada göz göze geldiğimiz de oldu. kızalaya gelmeden de indi.

aynı gece aklıma nerden esti bilmiyorum ayı sözlük'e girdim. growlr başlığındaki entryleri okurken uygulamaya bir şans vermeye karar verdim. uygulamaya girdikten sonra bir de ne göreyim. daha o sabah otobüste karşımda duran adam da growlr'daydı. bu sayede adını ve facebook adresini buldum. ama hiç cesaretimi toplayıp mesaj atamadım.

ayı sözlük'ün dolaylı yolla bu adamı bulmamı sağlaması bende ister istemez sözlüğe karşı bir sempati yarattı. o zamandan beri düzenli olarak takip ediyorum. çok değil bir kaç gün önce de yazar oldum.

kesin ayıların sözlüğü vardır dedim kendi kendime. sonrada google a ayı sözlük yazdım ve çıktı. sonra üye oldum falan daha da girmedim taaaa ki geçen yıla kadar.

(bkz: twitter)

google'da arama yaparken keşfettim.çok sıradan ama öyle.