ayı sözlük yazarlarının ucuz zevkleri

iş çıkışı bir çörekçiye uğrayıp aç olmadığım halde börek çörek yemek.
çark alanlarında neler olup bitiyor diye uzaktan uzaktan dikizlemek. (mahreme girmeden tabi)
ve bazen şimdi burda yaptığım gibi saçmalamak.
benim bütün zevklerim ucuz ki; çocuk kitapları toplamak, okumak, koleksiyonlarım, vapur gezisi, dost sohbeti ve gülüşleri; sarılmak, koklamak (hatta bunlar bedava)
uzak bir yere şişeleri dizip sapanla onları vurmak çocukluktan beri müptelası oldum
her hafta,bir yanlız insanın ruhuna uygun dozda işe yarayan muhabbet yüklemek.
söylemeye çok utanıyorum, taylor swift.
ucuz mudur değil midir bilmiyorum. bir ara aksaray"da baya baya yaşını başını almış amcaların takıldığı bir gece kulübü vardı. oraya gider içip içip sarhoş olduktan sonra beğendiğim amcaların koynuna girerdim. kiminle sabahladığım belli değildi o dönem. güzeldi.
açık havada yürümek, bilerek ve isteyerek soğuk espiriler yapmak*, ucuz roman okumak.
japonya'da yomiya parkında bir banka sırt üstü yatıp suyun akışını dinlemek.
kendi ekşi mayalı tam buğday ekmeğimi ve kendi vanilyalı sigaralarımı yapmak.
bu aralar town of salem oynamak da pek keyifli.
boyama kitaplarına sarmak yerine her yere taşıdığım bir deftere kendi mandalalarimi çizmek ise tam bir terapi.
ama en masrafsızı kendi içimdeki susmayan sesi artık dinlememek.

p. s. yakında poi çevirmeye de başlayacağım *
muz dilimleyip üzerine puding dökmek.. *
ilkokulu gören bir bankta oturup teneffüse çıkmış çocukları izlemek. çocukların zil çaldığında merdivenlerden koşarak inmeleri, bir oraya bir buraya durdurak bilmeyen koşuşları. o kaos ortamı inanılmaz huzurlu geliyor insana, bir daha dönemeyeceği çocukluğunu anımsamak iyi geliyor insana belki de..
buz gibi suyu kafaya dikmek*
  • /
  • 4