evin en keyifli organizasyonu olan yemek yemenin ardından döngünün bir parçası olarak karşımıza çıkan zorunlu aktivite. ancak ne hikmetse sofrada yemeyi çok seven o kalabalığı bulaşık denince ortada görmek zordur, o yüzden kuranın size çıkmaması adına dua etmek faydalıdır. eğer mutfakta biri varsa- bulaşık makinası gibi- kirletme konusunda cömert davranabilirsiniz. aksi taktirde plastik malzemeler yerine hava atmak adına 72 parça yemek takımıyla servis yaparken kazanılan övgüler, mutfakta yemek sonrası bir saati aşkın süre suyla oynarken yeniden gözden geçirilmek zorunda kalınabilir.

bulaşık konusunda dikkat edilecek noktalar:

- misafirlere kibarlığın sırası değil, bizbizeyiz şurada düşüncesi aşılanmalı ve elleriyle yemeleri sağlanmalı.
- ev tipi partiler bahaneler bulunup başka evlerde organize edilmeli ve parti bitmeden ortamdan uzaklaşılmalı.
- günlerce bekletilip elde edilen dağ gibi bulaşık bir damla prille çözülür düşüncesine yaslanmamalı.
- ya da eziyete son verilip derhal bir bulaşık makinası edinilmeli.

yalnız olduğumda yapmaya üşendiğim, ev ahalisi ve çocukla yapmazsan evi bok götüren durumdur.

bulaşık makinası. asrın icatlarından biri.

göbekli olupta bulaşık yıkamak uhh... bel ağrısı nedeniydi
birde t-shirt, o göbeğin önde olması nedeni ile her bulaşık yıkanmasında çizgi şeklinde ıslanması.

yaşasın bulaşık makinesi ooolalaaa.

bulaşık yıkama dendiğinde insanların akıllarına hemen tabak ve çatal bıçak gelir. halbuki bulaşık, yemek yerken değil yemeği pişirirken ortaya çıkar. hepi topu bir tabak yoğurtlu makarnayı hazırlama sırasında ortaya çıkan bulaşığı listeler isek durum daha iyi anlaşılır:

haşlama için tencere,
süzme için süzgeç
sarmıksak ezmek için havaneli
yoğurt çırpmak için kap
yağ eritmek için tava
kepçe

üzerinden bir kaç gün geçmişse resmen ölüm.

sinirli olduğum anlarda deşarj olma yöntemim. bulaşık bitesiye kadar sinirim de geçmiş olur.

(bkz: bulaşık bitince bizde bitmiş sayıldık)

yerine saatlerce yemek yapabileceğim eylem. üniversitede arkadaşlarım yemek yapmak istemez bense bulaşık yıkamaktan kaçardım. çözüm kolay oldu ben onlar adına yemek yaptım onlarda benim adıma bulaşık yıkadılar.

(bkz: bulaşık makinesi)

günlerdir yemek yapmaktan topuklarıma ağrılar girmesine neden olur kendisi.gün içinde biriken bulaşıkları yıkamamak için yemek yapmayı bilmeyen ev arkadaşıma hergün yemek yapmak zorunda kalıyorum.

bulaşıklar dağ gibi yığılmamışsa aslında yapması zevkli olan tek ev işidir. baloncuklarla suyla oynaya oynaya yıkarsın..mis

haftada 1 * kez yaptığım işlemdir. saatler sürer.

en sevdiğim ev işi sanki iş değilmiş de daha keyifli bir şeymiş gibi gelir. hatta canım sıkkın olduğunda terapi niyetine bulaşık yıkayacak kadar severim. *

ne ilginçtir ki yıkamayı çok severim. arkadaşlarımın şaşkın bakışları içinde dağ gibi bulaşıkları gık demeden çabucak bitirmişim ve mutlu bir şekilde ellerimi kurulamışımdır. stres atıyorum, sanki hayatımı temizler gibi... fakat illet olduğum ve ev arkadaşıma yıktığım şey ise bulaşıklıktan tabak çanağı yerine dizmektir. nefret ederim...

o kadar sevmiyorum ki bulasik yikamayi, seven arkadaslardan biriyle evlenebiliriz bence*

boşa akan suya tahammülü olmayan biri olarak, çare ' bulaşık makinesi '

yalnız yaşarken plastik bardak ve tabak kullanmama sebep olan, ev arkadaşım varken 'yemekler benim, bulaşıklar senin' diye baştan pazarlık yaptığım nefretlik ev işi.

az once elimi kana bulamama sebep olan sinir bozucu aktivite. sen o kupanin kulpu neara koptun da elimi kestin de ben nerelere daldim da hic farketmedim.

bulaşık yıkamak bir o kadar eğlenceli olduğu gibi bir o kadar da iğrenç bir şey. tamam hepimiz bulaşık suyundan elimizle baloncuk çıkardık ta ki o dünden kalma kurumuş salçalı tabağı gorene kadar.