dil

öpüşmenin sadece dudaklarla sağlanamayacağını araya girerek gösteren güçlü ve seksi kas.
bir organdır ve aynı zamanda bir lisan tanımıdır.

bir şeyler yerken ısırılması olası bir organ.
yalamak için yaradılmış organ.
tad alma ve sevişme organı.
sivrisi yaralar, tatlısı yaraları sarar.

(bkz: tatlı dil)
üzerinde birçok bakteri bulundurmasına rağmen birbirimizin ağzına sokmakta yada sevişirken kullanmakta bir sakınca görmediğimiz insan vücudundaki en güçlü kasa sahip olan organdır.
bazı insanların kıvırabildiği ama bazı eziklerin kıvıramadığı organ. *
kemoreseptörler ile bezenmiş bir organdır zarar görürlerse yenilenmeleri zor olabilir. ısırmak, yalamak güzeldir.
farsça'dan osmanlı türkçesi'ne girmiş bir sözcüktür dil.
asıl anlamı " gönül" olmakla beraber, cesaret, yürek, istek, niyet, yarı anlamları da vardır.
bazı örnekler vereyim:

dil-i pak = temiz gönül

ehl-i dil = gönül ehli, gönül adamı, tanrı adamı, allah yolunda ilerleyen kişi.

...

dil sözcüğü, bilhassa osmanlı sarayı ve çevresinde ve oralardaki kullanıma özenen elit kesimde çeşitli kadın adlarına sondan veya baştan girmiştir; o adları oluşturmuştur. bunlara da örnek vereyim:

dilber, dilara, suzidil, aslıdil, nakşıdil, dilan, dildar, deryadil, dilkuşa...