gaziantep

güneydoğu anadolu bölgesinde sanayi ve gelişmişlik nedeniyle en fazla nüfusa sahip * olan cazibe merkezi. halk arasında antep olarak bilinir. simgeleri baklava ve antep fıstığıdır.
güneydoğunun parisi derler de durum pek öyle değildir. güzel bir kentimiz. gidip görülmeli, bir antep baklavası, kuru dolması yenmelidir.
atalarımın göç sonrası yerleştiği, türkiye nin güneydoğu anadolusundaki bulunan ilimiz. gezilecek olan yerlerini en fazla 2 günde gezip bitirebilirsiniz, ama eğer olur da sokak arasındaki sıradan bir lokantaya bile girerseniz tatilinizi 7 - 10 gün gibi uzatabiliyorsunuz.***
20 nisan tarihinde bölge toplanbtısı sayesinde göreceğim belkide 1 gün kalacağım ilimiz.
"antep'in hamamları" türküsünü severim

http://ayisozluk.com/lnk/a4fc35
gap turu programlarının antakya'dan sonraki durağıdır.
zeugma mozaik müzesi dışında bir de savaş müzesi vardır. fransız işgaline karşı yapilan efsanevi antep savunması'nin izlerini sürmek isteyenlerin mutlaka uğraması gerekir.
çarşılari gezilmeden, ali nazik, kara kavurma ve baklava yemeden, menengiç kahvesi içilmeden dönülmemelidir.
yemeklerine hasta olduğum, yazları çok sıcak olmasından dolayı gidilmesini pek önermediğim güzel ve gazi ilimiz...
ölmeden önce en az bir kere kesinlikle gidilmesi gereken mükemmel şehir. ciğeri, kebabı ve tabi ki baklavasıyla orgazmik anlar yaşayacağınızın garantisini verebileceğim şehir.
esmer kıllı bear seviyorsan beklemeyin yerleşin o derece ay cennet cennet öyle sevenlere !
gaziantep e gittiyseniz kuru dolmalarindan yeyin çok lezzetli .. aci seviyorsanız mutfağı size göre.
baklavası harikulade olan şehir. bizzat gitmesem de arkadaşlar sağ olsun yollamışlardı.
iğrenç sehir. renksiz, soğuk, sevimsiz, güneyin orospusu...
son yıllarda ki suriyeli istilası nedeniyle yaşanmaz hale gelen şehir.
son 17 yılda sosyolojik olarak belki de geriye doğru en hızlı evrilen şehirdir. her ne kadar doğudan, ırak ve suriye’den gelen göçler buna neden olarak gösterilse de ben tam olarak buna katılmıyorum. yok arkadaş bu memleketin insanının çoğu medeniyete tepki olarak doğmuş. ve şu anda da bu durum genel nüfusa çok hızlı sirayet ediyor. memleketim olması sebebiyle her yıl birkaç kez gidiyorum ve her gittiğimde durumun daha da vahimleştiğini çok net olarak fark ediyorum. herkesin yüzünde bir mutsuzluk . herkes birbirine karşı anlayışsız. en ufak bir anlaşmazlıkta bir taraf diğer tarafı darp etmek için hazırda bekliyor gibi. geçen gün araba kullanırken karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir çifte yol verdim. önce şaşkınlık içinde arabaya baktıklar, ardından elimle geçebilirsiniz şeklinde bir işaret yaptım yine kıpırdamadılar. mecburen camı açıp geçebilirsiniz buyrun diye seslendim ve ancak öyle yola adım attılar. yayalar, karşıdan karşıya geçerken bile tedirgin.

içerisinde mutsuz ve agresif insanlar barındıran, 2 milyon nüfuslu koca bir beton yığını olmuş gibi sanki. üzülüyorum
güzelliği, çekiciliği eskilerde kalmış şehir. şimdi her köşe başında suriyeli dolu.