armağan.
çocukken yedi numara'daki armağan'a özenirmişim, durup durup "adımı neden armağan koymadınız?" diye aklıma geldikçe ağlarmışım, hatta ne ağlamak... bayağı ortalığı yıkarmışım.
şimdi düşününce garip geliyor çünkü yirmi altı yaşımda aynaya baktığımda tıpkı "armağan" gibi biri var karşımda. biraz fazla olgun, ortalığı derleyen toparlayan, arkadaş grubunun beyni, sessiz, dünyaya ve hislerine küs, biraz hızlı büyümüş ama zaman zaman içinde bir çocuk dil çıkarıyor.
annem hala evlenip çocuk yapacağıma ve adını armağan koyacağıma inanıyor.