kesirli sayılar gibi olmayı hayal ettim hep,
sen üstte ben altta
ya da kesişen iki kümenin ortak elemanları olmalıydık
sonsuza kadar birbirine tutsak
ama senin için sadece etkisiz elemandım
sense pi sayısı kadar özeldin
ve havuz problemleri kadar anlaşılmaz
bense yaş problemleri kadar basit
bu denklemi çözemedim hocam
bana yardım eder misin

*

tam aksine,matematik öğretmenimi kazığa oturtmak istemişimdir hep.

bana hep bayan matematik öğretmenleri denk geldi.o yüzden yaşamadım bilemem

ortaokuldayken,benim de içinde bulunduğum gruptur.adam evliydi halbuki.

tam da haaa hic oyle bir hocam olmadi derken ilk lisemde iki tane daddy bear tipli matematik hocami, dershanemde de bir muhtesem bir daddy bear olan matematik hocasini crushldigim aklima geldi. birde son sene bir cografya hocam vardi.* ha bi de ozel ders aldigim bir matematikci vardi, ona hala asigim. bir ara almancacim da cok tatliydi*. *

matematikçiler arasında çok hoş yakışıklı tipler olduğundan normal bir aşık olma biçimidir. çok yakışıklı olmasalar da bir karizması var matematikçilerin. bir tarih, coğrafya, edebiyat öğretmeninde o hava yok kanımca.

(bkz: yaşadım biliyorum)

öğrenim hayatım boyunca mat öğretmenlerim hep kadın olduğu için yaşayamadım hadise. tercihimi bu yüzden ingilizceci murat"tan ya da coğrafyacı yusuf"tan yana kullandım.

fizik hocama yasadigim duygularin matematikci versiyonu. herifin yuzunden fizikci olup hayatimi karartiyordum az kalsin. 40-50'lerinde bir adamin bu kadar seksi olabilecegini ilk kendisi uzerinden deneyimlemistim.

ah ulan kumas pantolon altindan gozuken kutur kutur got, massallahi olan bulge..

hiç 90 kilo üstü matematik öğretmenim olmadığından ne matematiği sevdim ne matematik hocalarımı. oysa lisedeyken öyle bir tarih öğretmenimiz vardı ki..170 boylarında, 36-37 yaşlarında, kilosu nerden baksan 85-90 arası. üst dudağıyla burnu arasına kondurulmuş sevimli bir bıyık..dar pantolon ve gömlek..en çok bahar aylarını severdim..vücut hatları ne kadar da belli olurdu, beyaz gömleğinin içindeki kıllı omuzları ve vücudu belli olurdu..onun dersinde sınıfta en başarılı ben olmak zorundaydım, en çok dikkati ben çekip en büyük ilgiyi ben hak etmeliydim..ki öyle de olmuştu..ders anlatırken sınıf içinde dolaşırken, yavaş yavaş hareket eden vücudunun kıvrımlarını takip ederken göz göze gelirdik bazen, arkadan yaklaşıp omuzlarımı sıkar enseme hafif bir dokunuş kondururdu el içiyle..çok severim o yüzden tarihi..tarihçileri..bu arada adam evli ve 3 çocuğu vardı
(bkz: ayı sözlük itiraf )

lisedeki matematik öğretmenimle yaşadığım durumdur. similyası kürdandı (o giydiği daracık kumaş pantolonundan belli olduğu kadarıyla) ama sevimliydi kerata. kep töreninde gözlerini benden alamamıştı, beğenisini de açıkça belirtmişti. oracıkta onun olmak istemiştim ama ahlak ve görgü kuralları engel olmuştu bana.

hiçbir zaman bu duyguyu yaşayamadım. tüm eğitim hayatımda kadın hocalarla bu dersi işlemek zorunda kaldım. lisedeki hocam erkek düşmanıydı, kadın derste tam bir jackie chan gibiydi * *

a beatiful mind'daki john nash'e aşık oldum ben sadece matematikçi olarak.

anatomi hocama aşık olmuştum.malı gelir sıraya dayardı ergen bir ibne olarak şekilden şekile girerdim.

matematikten nefret ediyor olmama rağmen, üniversitede sadece herifi görebilmek için diğer bölümlerin de matematik dersine girmişliğim vardır sözlük.evet.*

ben beden öğretmenime aşıktım yaaa, bıyıklı mıyıklı dalyan gibi adamdı. üstelik benden de hiç hoşlanmazdı.

ulan insanın 4 sevgilisi de öğretmen olur mu a.q! oldu işte.

şu ana kadar hiçbir hocama karşı bir şey hissetmedim; benim tarzım olan adam çıkmadı hiç! harbiden de hiç çıkmamış bea!

ben matematik değil de lisede din kültürü öğretmenime aşıktım bir aralar.ay ne yakışıklı adamdı, hiç din kültürü hocası demezsin.

hiç matematik öğretmenime aşık olmadım, bilemem; ama lise 1de iken din kültürü hocama aşıktım. vay anasını tezatıma koyim sözlük.

öğretmenin paketi kumaş pantolonun altından belli oluyorsa, matematik gerçekten ilgi çekici bir ders olabiliyor.