bence sahur. *

içimdeki yansımaları arttıran diğer taşlar gibi kendi taşlarını süzgeçten geçirmiştir. muhtemelen belli belirsiz periyotlarda yaptığı rutin bir iştir bu. belki de eleğini ıslatıp ufak bir yağmur yağdırdıktan sonra gökkuşağını dilemiştir. eleğinden süzülenlere içinden eşlik edip güneşle arasına bir çift perde indirmiştir. şimdi ise benim muhtemelen olmadığım, belki de istenmediğim başka bir alemde bir deniz kenarında yeni çakıl taşları topluyordur.

hayatı şebnem ferah ya da yabancı muadili taylor swift dramasıyla yaşamamak lazım. siz dramanızda boğulurken eski çıktığınızın tek düşündüğü akşama ne yiyeceği olabilir.

sandalyeye tünemiş bir halde telefonunu karıştırıyordur. rahat bir 45 dk'sı vardır. birazdan telaşlanıp unuttuğu şeye doğru gidip bakacak ve yarına bırakacaktır.

insanın merak ettiği bi o'sunun olmaması ne ka güzel. *

o şimdi ne yapıyor,
şu anda, şimdi, şimdi
belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor
belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir,
her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
sevgili, canımın içi ayaklar ( benim aklıma direk bu dizelerin gelmesi her şeyi şiire yormamdan başka bir şeyle açıklanamaz )