türk sinema tarihinin en efsane replikleri

açeydim kollerimi...gitme diyeydim...
-yaz kızım, 200 torba çimento, 20 kamyon çakıl, 15 tane kapı.
-şakir!!!
-aa hoşgeldin karıcım. 30 kamyon ince kum.
-alçak, namussuz, rezil herif!!
-noldu ne bağırıyorsun?
-pis zampara! ulan sen bana nasıl yaparsın bunu ha?
-rica ediyorum gene başlama, çalışıyorum yahu görmüyor musun?
-ne başlıcam, tükür ulan babanın suratına!

-gel diyorum sana
+ölürüm de gelmem
-durdurun uçağı iniyoruz..

-ben dünyanın en güzel garısıyım!
bak beyim sana iki çift lafım var:
koskoca adamsın, paran var, pulun var, her şeyin var. binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? ama nasıl yakışmaz? sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören? anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor! ama ben boşuna konuşuyorum... sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum....sen büyük patron, milyarder, fabrikalar sahibi saim bey...sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm yani yaşar usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın! yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun! dokunma artık aileme! dokunma çocuklarıma! dokunma oğluma! dokunma gelinime! eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile...
+komiserim tecavüze uğramış galiba
-nerden anladın?
+yüzünde öyle bir ifade var.

-nasıl kullanmışlar esrağrı?
-nefes çekmişler

-orospu çocukları!
-asıl orospu çocukları, sizin gibi işçiyi satanlardır!

epeyce uzun zamandır rastlamadığım bir şey gördüm sende; utanmayı biliyordun, unutmamıştın.
-sen, benim gizli isteklerimin o kadar açık bir ifadesiydin ki.utanmadan sana bakmak elimde değil.
...
+ben seni daha önceden görmüştüm,görünmeden uzaklaşıp gitmek istemiştim.
-karşıdan geliyor olsaydın çekinmeden selam veriyor olacaktım sana.durdurup konuşacaktım belki de....sözler söylecektim herhalde.
+niye çekiniyorum senden? neden isteklerin ötekilerden farklı olsun? düş mü kuruyorum bu yaştan sonra ?
- gidemedim ardından, gitmek istiyordum oysa.seni tanımak istiyordum.
...
-kara sevda mı sürükledi seni buraya?
+aradığım neydi bilmiyorum.
-gidelim demiştin sadece.biri mi gözlüyordu bizi, bir yanılsama mı yoksa?
...
-tüm geçmişini anlattı gibi geldi bana.nasıl dünü(?) düşünüyordu, geleceği düşünüyordu.
+elimde kalanlarla yeni bir hayat kurulabilir mi?


başlıktaki "efsane" sözcüğünde kuşkuya düştüm acaba güldüren,absürd replikler mi diye ancak benim "efsanem" budur.

(bkz: hayallerim aşkım ve sen)
(bkz: ahu tuğba'nın yaş hesabı)

- 24 yaşındayım. 20 sene sonra 44 olacağım. halbuki neler düşünmüştüm. *