game of thrones'un altıncı sezonuna çıkarttığı soundtrack ile gönlümün her köşesini fethetmiştir. bir hans zimmer, john williams değildir belki ama baya iyidir. en güzel müzikler için:
üzerinden ne kadar zaman geçtiğini, nasıl unutmaya başladığımı gezi'nin izlerinin nasıl silindiğini fark ettikçe kendimden utanıyorum. umarım bizi affeder.
birincisi sezonunu 8 kere izlediğim, büyük olasılıkla 2. sezon çıkana kadar bir sekiz kere daha seyredeceğim dizi. ayrıca uzun süre sonra ilk kez heteroseksüel bir çifte gönlümü bağlamamı sağlamıştım.
bunların bir ara virtual reality tarzında videoları vardı. adamlar sanki oyundaymış gibi farklı kıyafetleri deneyip sonra soyunuyorlardı falan. favorim her zaman için harry louis olacaktır. oyyyh.
biseksüeller heteroseksüellerden ya da eşcinsellerden daha aldatmaya meyilli değil diye biliyorum, grup sekse öyle çok bir düşkünlükleri de yok benim tanıdıklarımın. varsa bile bu evli olmalarına engel değil, ya da evli olmaları da ikiyüzlü olmalarına/artık biseksüel olmamalarına sebep değil. nedir bu bifobinin sebebi cidden?
çevremdeki herkese söylediğim bir laf vardır, dünyanın en büyük zebanileri ilkokul/ortaokul çağlarındaki gerzek erkek çocuklardır. lisenin daha kötü olduğunu düşünürdüm yaşarken, ama şimdi dönüp bakıyorum da, alakası bile yokmuş. çocukken söylenen her söz çok büyük yara açıyormuş insan kalbinde. hepsini yakıp şarabımı yudumlayasım var hala.
azınlıklar çoğu zaman muhafazakar değil sol tarafa yönelir, bu da zaten elimizde chp ve hdp'yi bırakıyor (eğer meclise girmiş partilerden bahsediyorsak). eh, çoğu insanın da chp'nin ama muhalefet olmasına rağmen gösterdiği işlevselsizlikten bıktığını düşünürken, hdp'ye yönelmeleri mantıklı. ideolojik sebeplere girmiyorum bile. ki her şeyin ötesinde, "ahlaksız,kural tanımaz,iğrenç" ne demek gerzek?
diğer yandan, milliyetçilik tehlikelidir. vatansever olmak güneydoğu'da devletin yaptığı iğrençlikleri yok saymak değildir, dindar... yorum yapmayacağım, atatürkçü olmakla hdpli olmak arasındaki karşıtlık nereden çıktı anlamış hiç değilim yine. bir yandan atatürkün modernleşme ve devlet kurma çabalarını takdir edip, bir yandan da hukuk süreçlerine bağlı olmayan mahkemeler kurup dersim'i bombalattığını eleştirebiliriz. "nereye dönsek nanköre rastlıyoruz" demek de çok garip. nankör dediğin insanlar çoğu zaman toplum tarafından aşağılanan, nefret edilen, ırkçılığa maruz tutulan taraf herhalde?
olayın demirtaş muhteşem mi değil mi, kürt problemi var mı yok mu kısmını geçtim (demirtaş ortalamanın üstünde, kürt problemi diye bir şey var ve kürtler haklı) - ortaya türk devleti ile pkk'nin hareketlerini karşılaştırma derdi çıktı şimdi de. düşünün, hukuki sınırlar içinde uluslararası düzeyde tanınan, insan hakları sözleşmesini imzalamış olan bir bürokrasi ile bölgesel baskı ve zulm sonucunda ortaya çıkmış bir gerilla kuvvetini karşılaştırmak, "olsun ikisi de insan öldürüyor neden hep askerleri suçluyorsunuz!!!" demek falan, çok garip. daha da garip olan, bunu sadece kürtler üzerinde kurulacak bir baskı olarak görmek. daha da garip olan, bunun gerçekten hukukun nasıl işlemesi gerektiği olduğuna inanmak. garip yani.
biseksüeller heteroseksüellerden ya da eşcinsellerden daha aldatmaya meyilli değil diye biliyorum, grup sekse öyle çok bir düşkünlükleri de yok benim tanıdıklarımın. varsa bile bu evli olmalarına engel değil, ya da evli olmaları da ikiyüzlü olmalarına/artık biseksüel olmamalarına sebep değil. nedir bu bifobinin sebebi cidden?