esmeray'ın kendi hayat hikâyesinden hareketle yazıp oynadığı, hem transseksüel hem de kürt olarak şiddete, milliyetçiliğe ve ataerkil değerlere karşı direnen bir feministin hikâyesini anlattığı oyunudur.
bu akşam 20:00'de burn the witch ile izmit sabancı kültür merkezinde izleyeceğiz ihihi...
hatake kakashi'nin orijinal tekniğidir. jounin mertebesine eriştiği zamanlarda keşfetmiştir ve daha sonra bir zamanlar öğrencisi olan uchiha sasuke'ye öğretmiştir. türkçe meali " bin tane kuş " diye geçer. kullanıcının, elinde topladığı büyük ölçüde yıldırım çakrası ile oluşur ve bu sırada yüzlerce kuş ötüyormuşçasına bir ses çıkar, teknik adını burdan almıştır.
merkezi tokyo, japonya 'da bulunan ve dünya çapında 48.000'i aşkın mağazası bulunan şirketler zinciridir. pazar payının en yüksek olduğu ülkeler japonya, birleşik devletler, kanada, filipinler, hong kong, tayvan, malezya ve tayland'dır.
sözlerini beyonce knowles, noel fisher, adrian bruesch'in yazdığı ve yine beyonce knowles'ın icra ettiği şarkı. hareketlidir, hunharca dans edilesidir...
biyroğn;
lirik:
shoulders sideways, smack it, smack it in the air legs movin' side to side, smack it in the air legs movin' side to side, smack you in the air shoulders sideways, smack it, smack it in the air smack it, smack it in the air legs movin' side to side, smack it, smack it in the air smack it, smack it in the air
wave your hands side to side, put it in the air wave your hands side to side, put it in the air clap, clap, clap like you don't care smack that, clap, clap, clap like you don't care (i know you care)
clap, clap, clap, clap, clap it foot up, my foot up hold up now my foot up (i'm spinnin') i'm spinnin' my foot up foot up yeah my foot up (i'm spinnin') i'm spinnin' my foot up put my foot down yeah my hands up my hands up, my hands up (flexin') flexin' while my hands up my hands up, my hands up i stand up with my hands up then i put up, my hands up i put up, my hands up i put up, my hands up then i'm spinnin' all my hands up (spinnin') spinnin' while my hands up (spinnin') spinnin' while my hands up (spinnin') spinnin' while my hands up then i'm tippin' all my hands up spinnin', i'm spinnin', i'm spinnin' while my hands up (spinnin') i'm spinnin', i'm spinnin', i'm spinnin' while my hands up (drank)
hold that cup like alcohol, hold that cup like alcohol hold that cup like alcohol don't you drop that alcohol never drop that alcohol, never drop that alcohol i know you thinkin' bout alcohol i know i'm thinkin' bout that alcohol
man it feel like rollin' dice, man it feel like rollin' dice seven eleven, seven eleven, seven twice, man seven twice man it feel like rollin' dice, man this feel like rollin' dice man it feel like rollin' dice seven twice, seven twice girl i'm tryna kick it with you girl i'm tryna kick it with you man i'm tryna kick it with you my feet up, i kick it with you man i swear i kick it with you girl i wanna kick it with you man i know i kick it with you yeah i spin' around and i kick it with you
shoulders sideways, smack it, smack it in the air legs movin' side to side, smack it in the air legs movin' side to side, smack you in the air shoulders move side to side smack it in the air smack it in the air, smack it, smack it the in the air smack it in the air, smack it, smack it in the air
wave your hands side to side, put it in the air wave your hands side to side, put it in the air clap, clap, clap like you don't care smack that, clap, clap, clap like you don't care (i know you care)
wave your hands side to side wave your hands side to side wave your hands side to side wave your hands side to side ooh we be be freaky deaky then you see she pink bikini rock out that booty out that dashiki nefertiti edges kinky sweatin' on my blow out sweatin' on my dress this trick about to go off mad 'cause i'm so fresh fresher than you i'm fresher than you fresher than you
14 yaşında olanı vardır, sakince yanından uzaklaşmak gerekir...
h.a. : sen şimdi aktif mi oluyosun, pasif mi oluyosun abi? b.d.b. : sen nerden biliyon lan bunları? h.a. : abi ben çok beğeniyorum seni...* b.d.b. : sağol abicim...
içinde bulunduğum 5 kişilik kadro ile, başlangıçta " iki tane tanımadığımız öğrenci arkadaşın tez ödevine yardım ediyoruz... " diye düşünerek hazırladığımız çalışma. youtube'da yayınlanmasını tek isteyen kişiydim ve görüyorum ki; o kadar da yanlış bir karar vermemişim...
1912 yılında, itabuna şehrinin iç kısımlarında doğmuş brezilyalı romancı. başlangıçta kakao tarım işletmeleri sahipleri döneminde bahia'daki yaşamı işleyen, toplumsal yergili romanlar yazdı. daha sonra lirik, düşünce ve mizah yüklü bir üslupla kaleme aldığı dona flor e seus dois maridos (dona flor ve iki kocası, 1966) gibi romanlarıyla ün kazandı. 2001de brezilyanın salvador kentinde hayata gözlerini yumdu.
11. takımın liderliğindeki kurenai ablamızın 3 öğrencisinden biridir. takıma arkadaşları hyuga hinata ve aburame shino'dur.
en yakın arkadaşı, kardeşi gibi gördüğü ve birlikte büyüdüğü, annesinin hediyesi olan ninja köpek akamaru'dur. serinin ilk sezonunda, savaş esnasında büyük sıklıkla hayvan-insan dönüşüm tekniğini kullanarak akamaru'yu kendi formuna dönüştürerek, gatsuga* adını verdiği saldırıyı kullanmıştır. ikinci sezonda, ilk olarak insan-hayvan kombinasyon transformasyon tekniğini kullanarak akamaru ile çift başlı büyük bir kurda, ilerleyen bölümlerde bu tekniği geliştirmek kisvesi altında gölge klonlama tekniği ile kendini klonlayarak ardından insan-hayvan transformasyon kombinasyon tekniğini kullanarak üç başlı devasa bir kurda dönüşmüştür.
tıpkı naruto gibi, kiba'nın hayali de hokage olmaktır ve hokage olduğunda ilk yapacağı şey; yılın bir gününü tüm köpekler için ulusal tatil günü ilan etmektir.
mesela ataride oynayıpta şimdi haldır haldır arayıp, adını hatırlayamadığım bi oyun var. şöyle ki:
yakışıklı bi abimiz koşarak ilerlediği ve karşısına çıkan android kekoları ve robotik şeyleri önce yumruklarıyla patlatıveriyor, sonrasında ara ara önüne çıkan kutuları parçaladığında; içinden alfa-beta-gama harflerini içeren power-up'lar çıkıyor, bu power-up'lar oyun penceresinin üst kısmında duran üç adet slotta birikiyor ve bu slotlar üç power-up'la donatıldığında; abimizin tepesinde yardımcı bir robot gark oluveriyor ve onunla yardırıyoruz falan...
tüm yazarcanları seferberliğe davet ettiğim başlık.
" vay be? bizde unutulduk " diyerek serzenişte bulunan, eskilerde kalmış, üzeri iki parmak kalınlığında toz tutmuş oyunları gün yüzüne çıkaralım diye!
" gelenekçi değil, yenilikçiyim " zihniyetine sahip beyinlere, yeni çıkmış/çıkacak olan oyunları bildirelim diye!
" ne oyunu * çocuk musunuz? " cümlesini kurabilen bireylerin hayal dünyasının kapılarını aralayalım diye!
edito: oyun kavramı içinde barınabilen, oynayıp da sonradan adını unuttuğunuz ne varsa çekinmeden bizlerle paylaşın efenim, mutlaka bir bilen vardır... keza hazzın doruklarına çıktığınız oyunları da bizlerle paylaşmak isterseniz buyrunuz...*
kapriler, şortlar, japone kollu giysiler, parmak arası terlikler ve bilumum vücudun mümkün olduğunca az yerini kaplayan bu tarz giyim ürünleri boy göstermiştir...
istanbuldaki yürüyüşlerde olduğu gibi 'gökkuşağı atletli çocuk' olarak katıldığım, her adımda beni duygudan duyguya geçiren, gerginliğimin ve korkularımın beyhude olduğunu gösteren yürüyüştür...
biyroğn;
dippo: gerek yürüyüş için yapılan hazırlıklar, gerekse kişisel sebeplerin ardında... yeniden burada olmak güzel...*
şimdi nakarat'taki " love " kelimelerini, " fuck " kelimeleri ile değiştiriyoruz. şarkıyı dinleyip anladığınızda, zaten sizde bu değişime hak vereceksiniz...
'cause if you want to keep me, you gotta gotta gotta gotta gotta got to fuck me harder (imma fuck you harder) and if you really need me, you gotta gotta gotta gotta gotta got to fuck me harder (fuck me harder) fuck me, fuck me, fuck me harder, harder, harder fuck me, fuck me, fuck me harder, harder, harder
içinde bulunduğum 5 kişilik kadro ile, başlangıçta " iki tane tanımadığımız öğrenci arkadaşın tez ödevine yardım ediyoruz... " diye düşünerek hazırladığımız çalışma. youtube'da yayınlanmasını tek isteyen kişiydim ve görüyorum ki; o kadar da yanlış bir karar vermemişim...
8 nisan çarşamba akşamı tv8'de yayınlanan komedi türkiye adlı yarışmada; beren akyüz'ün skecinde, derya karadaş'ın jingle olarak yorumladığı şarkıdan bir kupledir.