burak diye biri

Durum: 160 - 0 - 0 - 0 - 26.05.2015 18:44

Puan: 2272 - Sözlük Kezbanı

10 yıl önce kayıt oldu. 5.Nesil Yazar.

umrumda mı? hayır...
  • /
  • 8

aşık olduğunuz kişinin sandığınız gibi hetero olmaması

kimine göre " sevineyim mi? üzüleyim mi? " diye düşündüren, kimine göre içinden tatlış bi " oh be! " nidası attıran, kimine ise " şansımı çükeyim! " şeklinde serzenişleri zerk ediveren durumdur. genellemeleri sürdürülebilir.

bir heteroya aşık olmak

nomayesch

manik ama eğlenmeyi bilen, bulgur pilavı ve güveçte kaşarlı mantar başta olmak üzere çok güzel yemekler yapan, beni rupaul's drag race adlı programla tanıştırdığı için hakkını ödeyemeyeceğim, şu aralar yazar olmayı bekleyen çömezimiz...

bio

twitter da bio kısmı, yani insanların 160 karakterle kendilerini ifade etmeleri gereken kısımdır.

bio

hayat, canlı, öz anlamlarını barındıran yunan kökenli kelime.

ukde veren: dark bear

üstteki yazar

yanlış hatırlamıyorsam dedikodusunu yaptık geçenlerde...

gölgesizler

hasan ali toptaş'ın 1993 yılında yayımlanan ve kendisine yunus nadi roman ödülü'nü kazandıran romanı.

eser, düşle gerçeğin birbirine geçtiği postmodern bir yapıya sahiptir. varlık-yokluk sorunları, zaman-mekân ilişkisi konu edilmektedir. romanda olaylar biri köyde, diğeri kentte olmak üzere iki farklı mekânda, iki farklı zamanda gelişir. köydeki olaylar, şehirde yaşananların yıllar öncesidir. roman kişileri hem şehirde, hem de köydeki geçmiş zamanda yaşarlar. ana karakterlerden cıngıllı nuri'nin ruhunun daraldığını söyleyerek şehirdeki berber dükkanından çekip gitmesiyle başlayan olaylar, başka ortadan kaybolmalarla devam eder ve bir gazetede, bir genç kızın ayı tarafından kaçırılma haberinin çıkmasıyla son bulur.* nerdeyse şiire varan melodik bir üslup kullanılmıştır.

filmi;
yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını 9 adlı ilk sinema filmi ile uluslararası istanbul film festivali'nde " en iyi türk filmi" ödülü kazanan ümit ünal yaptı. yapımcılığını, senaryosunu yazdığı sağır oda dizisinde "oğuz bey" karakteri ile ön plana çıkan hakan karahan'ın 2007 yılında edebiyat eserlerinin sinema uyarlamalarını gerçekleştirmek için kurduğu narsist film yaptı. 22 karakterden oluşan filmde, ana karakterlerin filmin yarısından sonra kaybolup, küçük yan rolde görev almış gibi görünen kimi karakterlerin ise öykünün baş kahramanı olduğu hikâye homojen bir yapıya sahiptir. selçuk yöntem, taner birsel, ertan saban, arsen gürzap gibi isimlerin bulunduğu oyuncu ekibi ağırlıklı olarak tiyatro sanatçılarından oluşmaktadır.

ilk kez bir filmin müziklerini yapan candan erçetin, müziğiyle birlikte sözlerini de yazdığı final şarkısı "ben kimim" aralık 2008'de elektronik ortamda müzikseverlere ücretsiz olarak sunuldu. gölgesizler filminden karelerin de içinde yer aldığı ümit ünal yönetmenliğinde çekilen video klipte ocak 2009'da televizyon kanallarına dağıtıldı. televizyon kanallarında ilk kez 16 ocak 2009 tarihinde yayınlanan beyaz show'da yayınlandı. aynı zamanda candan erçetin, prodüksiyonun da her aşamasında sorumluluk aldı.

türkiye cumhuriyeti kültür ve turizm bakanlığı sinema destekleme kurulu’nun 250 bin ytl’lik yapım desteği verdiği film, haziran 2008'de çekimleri tamamlandıktan sonra türkiye'de 27 şubat 2009 tarihinde 52 kopya ile 53 sinema salonunda gösterime girdi. dağıtım şirketi ise uip filmcilik oldu. ilk hafta filmi 19.425 kişi izlerken film, 158.859 tl hasılat elde etti. antalya film festivali'nde ulusal uzun metraj yarışması filmleri arasında yer alan gölgesizler, herhangi bir ödül kazanamadı.


kaynakus: vikipedi
ukdeyi gömen: tilika avetim go ay baviko

nebelland

yönetmenliğini ve senaristliğini claudia von alemann'ın yaptığı, jean badin, denise péron, brigitte röttgers ve eos schopohl'ün oyunculuk kariyerlerine bir yıldız daha eklediği 1983 yapımı kült alman filmi.

nebelland

neun welten'in 2006 yapımı folk rock, neofolk stili vergessene pfade albümünün 3. sıradaki parçasıdır. dinlemekten zarar gelmez.

biyroğn;


ukde sahibi: lost soul

bay doğru

gülben ergen'in " aşk hiç bitmez " adlı albümünün ikinci video klibidir.

biyroğn;

yaşından küçük gösterme durumu

anlamlandıramadığım durum.

sanki beynim, 17-18'lerimdeyken kendisi haricinde vücudumun hiçbir yerinin gelişmemesi için yasa çıkarmış gibi. aradan 5-6 sene geçti hala bi değişiklik yok. ilkokul arkadaşlarımın yarısından çoğu gökkuşağının altından geçip evlendi çocuk yaptı, ben gittim gökkuşağını yedim ibne oldum. akraba çocukları olsun, yeğenler olsun, hepsi bi dalyan, hepsi bi şahmerdan, utanmasalar beni tek parmaklarıyla kaldıracaklar... falan*...

yaşından büyük gösterme durumu

aç bir coca cola

açılacağını arkadaşımla dün geceki reklama maruz kalıp, retinalarımız erimeye başladığında hissettiğim başlık.

burak diye biri : aaaahhhh nedeeeğğğnn!?!?!?!
pilatesçi : oha biri gey, biri lezbiyen!
burak diye biri : off pilatesçi yaa * *

depresyon

kelime kökeni fransızca olan depresyon kavramı duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendisini gösteren bir durumdur. en dikkat çekici belirtisi çökkün ruh hali ile ilgi ve zevk almada belirgin azalmadır. depresyondaki kişi duygusal açıdan mutsuz, karamsar ve ümitsizdir. eskiden en severek yaptığı işler bile artık zevk vermez olmuştur. kişi kendini hüzünlü ve yalnız hisseder. kendisine ve çevresine ilgisi azalır. yoğun suçluluk duyguları olabilir. herkese yük olduğunu düşünüp gereksiz yere sorumluluklarını yerine getirmediğini düşünür. genellikle iç sıkıntısı, daralma, huzursuzluk ile birliktedir. bazen kendisinin tüm duygularını yitirmiş gibi hissedebilir.

depresyonun davranışlardaki etkisi enerji azalmasına bağlı hareketlerde yavaşlama, aşırı halsizlik şeklinde olur. basit günlük işler bile kişi için bir yük olmaya başlar. sosyal ilişkilerden kaçınır, yalnız kalmayı tercih eder, sorunlarını ve sıkıntılarını paylaşmaz. cinsel ilgi ve isteğinde de belirgin azalma olur.

bazı bedensel belirtilerde depresyonda ortaya çıkabilir. iştah da belirgin azalma, kilo kaybı, bazen tam tersi aşırı yeme eğilimi olabilir. sık görülen belirtilerden biri de uykusuzluktur. uykuya dalamama, uykunun sık sık bölünmesi veya sabah çok erken uyanma şeklinde sorunlar görülebilir. bazı kişilerde aşırı uyuma eğilimi olabilir. bu kişiler çok uyumalarına rağmen dinlenmiş olarak uyanmazlar. baş, boyun sırt, eklem ağrıları, mide-bağırsak şikayetleri eşlik edebilir.

bunalım

ukdeyi veren armut'un, depresyon ile arasında nasıl bir fark olduğunu merak ettiği konu başlığı.

doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, fizyolojik değişiklik, buhran, kriz ve tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginliklikleri içinde barındıran terimdir. ingilizcede de; " kriz, çöküntü, depresyon, melankoli " olarak geçer.

(bkz: depresyon)
(bkz:#224892)

yani özetle; arasında pek de bir fark yoktur efenim...

ukde doldurmanın dayanılmaz hafifliği

daha bir çömezken başlayıp, vakıf olduğum hissiyat. bütün ukdeler sırtımdaymışçasına haldır haldır falan... seviyorum be doldurmayı...

wrathoflilith

şu aralar çömez olan, yakında aramıza katılmasını umduğum yazariks. güzel şeyler yazacak, hissediyorum...

doppler etkisi

adını ünlü bilim insanı ve matematikçi christian andreas doppler'den almakta olup, kısaca dalga özelliği gösteren herhangi bir fiziksel varlığın frekans ve dalga boyu'nun hareketli (yakınlaşan veya uzaklaşan) bir gözlemci tarafından farklı zaman veya konumlarda farklı algılanması olayıdır. herhangi bir a konumundan b konumuna gitmek için fiziksel bir dalga ortamı'na ihtiyaç duyan dalgalar (örn. ses dalgaları veya su dalgaları) için doppler etkisi hesaplamaları yapılırken, dalga kaynağı ve gözlemcinin birbirine gore konum, yön ve hızlarının yanında dalganın içinde veya üzerinde hareket ettiği dalga orta yapısı (yoğunluk, hacim, iletkenlik katsayısı, kimyasal özellikleri, vb.) dikkate alınmak zorundadır. eğer söz konusu dalga herhangi bir a konumundan b konumuna gitmek için fiziksel bir dalga ortamına ihtiyaç duymuyor ise (örn. ışık, radyo dalgaları veya radyasyon), doppler etkisi hesaplamalarında sadece dalga kaynağının ve gözlemcinin birbirine göre birim zamandaki konumlarının değerlendirilmesi yeterlidir.

doppler etkisi ilk olarak 1842 yılında avusturyalı bilim insani christian andreas doppler tarafından (über das farbige licht der doppelsterne und einige andere gestirne des himmels söylemi ile) matematiksel bir hipotez olarak ortaya atılmıştır. 1845 yılında hollanda'lı fizikçi christophorus ballot tarafından ses dalgaları kullanılarak test edilmiş ve "ses kaynagi kendisine yakınlaşırken duyduğu frekansın yükseldiğini, uzaklaşırken ise düştüğünü ispatladığını" söylemesi ile resmen onaylanmıştır. aynı etki ballot veya doppler'dan bağımsız olarak 1848 yılında fransız fizikçi hippolyte fizeau tarafından elektromanyetik dalgalar üzerinde de keşfedilmiştir. bu yüzden nadiren de olsa bazı bilim çevrelerince doppler-fizeau etkisi olarak da bilinir.

doppler etkisi konusunda bilinmesi gereken en önemli husus, her ne kadar gözlemci dalga frekansının kendi hareketi ya da dalga kaynağının hareketi yüzünden değiştiğini görse de, aslında kaynağın yaydığı dalganın frekansının sabit kaldığı gerçeğidir. tam olarak ne olduğunu daha iyi anlamak icin şöyle bir örnek üzerinde düşünelim: siz yerinizde ve hareketsizsiniz. bir arkadaşınız sizden 10 metre uzakta duruyor ve size her saniyede bir elindeki tenis toplarından birini fırlatıyor. burada arkadaşınızın topları her seferinde aynı doğru boyunca ve aynı hızda attığını varsayalım. eğer arkadaşınız da hareketsiz ise her saniyede bir 10 metre yol kateden tenis toplarından biri size ulaşacaktır. şimdi arkadaşınızın yine her saniyede bir top fırlattığını (yani aslında top fırlatma frekansı değişmiyor), ancak bu sefer size doğru yürümeye başladığını öngörelim. bu durumda size ulaşan iki top arasındaki süre 1 saniyeden daha kısa olacaktır, çünkü toplar her seferinde 10 metre, 9 metre, 8 metre şeklinde daha az mesafe katettikten sonra size ulaşacaktır. elbette aynı etkinin zıddı arkadaşınız sizden uzaklaşırken de geçerli olacaktır. bir başka deyişle, toplar arkadaşınızın elinden her zaman saniyede bir çıktığı halde, sizin ya da arkadaşınızın hareketi yüzünden size azalan ya da artan zamanlarda ulaşacaktır. bu da doğal olarak arkadaşınızın size topu farklı zamanlarda fırlattığını düşünmenize sebep olur. yani aslında doppler etkisi'nde "etkilenen" asıl fiziksel değişken dalga boyu'dur. elbette dalga boyu ile frekans ters orantılı olduğundan gözlemciye göre dalga kaynağının frekansı da değişiyor gibi görünür.

kozmolojik gelişimde yıldız ışımalarının önemli katkıları olmuştur. yıldızların hızları doppler etkisi sayesinde saptanmaktadır. spektrum atomların ya da moleküllerin yayınladığı ışınımdır. bunlar ışınımların çok dar frekans bandı aralıklarıdır. edwin hubble doppler etkisinin uygulamasını yapmıştır. birçok yıldızın spektrumunu incelemiş. dünyaya uzaklıkları hakkında yıldızların parlaklıklarını kullanarak tahminde bulunmuş. yıldızların çoğunun spektrumunun kırmızıya kaydığını ve bu sonuçla yıldızların olduğu galaksilerin bizden uzaklaştığını söylemiştir. bunun yanında uzaklaşma hızlarının dünya'ya olan uzaklıklara orantılı olduğunu da söylemiştir. hubble kanunu sayesinde doppler etkisinin ölçümleri ile birlikte galaksilerde olan uzaklıkların hesaplanması olanağı sağlamıştır. astronomlar kırmızıya kaymaların olduğu radyasyon kaynakları (örnek olarak yıldız benzeri cisimler sayılabilir). bu kaynakların çok fazla enerji yaydığını söylemişler. bu enerjinin maddelerin aşırı ivme kazanmasından dolayı böyle bir büyüklükte bir ışınıma neden olduğu belirtilmiştir.

kaynakus : wikipedia
ukdeyi veren : astral gay*

orgazm sebebi oyuncular

orgazm sebebi oyuncular

  • /
  • 8
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 160

1. kocaeli lgbti onur yürüyüşü

istanbuldaki yürüyüşlerde olduğu gibi 'gökkuşağı atletli çocuk' olarak katıldığım, her adımda beni duygudan duyguya geçiren, gerginliğimin ve korkularımın beyhude olduğunu gösteren yürüyüştür...

biyroğn;


dippo: gerek yürüyüş için yapılan hazırlıklar, gerekse kişisel sebeplerin ardında... yeniden burada olmak güzel...*

sözlükçülerin tekken karakterleri

" lezzetli yumruklar " takımım;
- steve fox
- paul phoenix
- jin kazama

" ayağımın altı 36 " takımım;
- lee chaolan
- hwoarang
- christie monteiro

" kafanı kullan " takımım;
- (kesinlikle) yoshimitsu
- heihachi mishima
- craig marduk

en sık kullandıklarım;
- steve fox
- lee chaolan
- yoshimitsu

aldatan sevgilisini affeden adam

kesin suretle affedilmemesi gereken adam. çünkü hatayı bu adam değil, aldattığı kişi onu affederek yapmıştır. bu konudaki son sözlerim şöyle:

- aldatmak asla hata değildir, zira hiç kimse yanlışlıkla soyunup sevişmez...

şarkı sözlerini sik ile değiştirmek

bir yerleri kurcalarken neden açıldığını merak ettiğim, bir o kadar da katkıda bulunmak istediğim başlık...

ariana grande - love me harder
biyroğn;


şimdi nakarat'taki " love " kelimelerini, " fuck " kelimeleri ile değiştiriyoruz. şarkıyı dinleyip anladığınızda, zaten sizde bu değişime hak vereceksiniz...

'cause if you want to keep me, you gotta gotta gotta gotta gotta got to fuck me harder
(imma fuck you harder)
and if you really need me, you gotta gotta gotta gotta gotta got to fuck me harder
(fuck me harder)
fuck me, fuck me, fuck me
harder, harder, harder
fuck me, fuck me, fuck me
harder, harder, harder

a mısın p misin diye soran hetero arkadaş

14 yaşında olanı vardır, sakince yanından uzaklaşmak gerekir...

h.a. : sen şimdi aktif mi oluyosun, pasif mi oluyosun abi?
b.d.b. : sen nerden biliyon lan bunları?
h.a. : abi ben çok beğeniyorum seni...*
b.d.b. : sağol abicim...

beni duymazsan kime veririm

8 nisan çarşamba akşamı tv8'de yayınlanan komedi türkiye adlı yarışmada; beren akyüz'ün skecinde, derya karadaş'ın jingle olarak yorumladığı şarkıdan bir kupledir.

biyroğn skeç;
omedi

biyroğn şarkının orjinali;

günün sözü

" ayı dağın ardına bakıyorsa, yemek arıyordur. "

oğlunuz v yaka giymeye meraklıysa gay olabilir

günün sözü

nice insanlar gördüm, üstlerinde elbise yok...
nice elbiseler gördüm, giymeye lüzum yok...

ayı sözlük eurovision 2015 şarkı yarışması zirvesi