amerika'da özellikle 2 erkek sinemaya, alışverişe giderlerse, mangal yaparlarsa vs kesin gay gözüyle bakılır ama ne ilginçtir ki 2 kadın alışverişe, kuaföre gidebilir, bunda sorun görülmez. türkiye'de ise 2 erkek, 5 erkek gayet rahat takılır. bizde bu algı henüz yok. kahve ve okey kültürüyle birlikte olması da zor.
'ilişkide seviye' subjektif bir kavram ve kişinin algısına göre değişkendir. ilişkiyi yaşayan 2 kişi seviyesine (düzeyine, tanımına) karar verir. mesela seviyeli fuckbuddy neden olmasın? eğer aranan temiz, düzenli, gelip iş görüp gitmeye dayalı bir ilişkiyse... gibi gibi.
her türlü severim. domateslisi de güzel olur. ayrıca son zamanlarda soğanı önceden iyice kavurup üzerine pilav yapıyorum. soğandaki karamelizasyon (tat) pilava geçiyor ve sonuç mükemmel. tavsiye ederim.
sadizm belirtisidir. 'sinek' pisliği, kötülüğü çağrıştırır ve yok edilmeli, öldürülmelidir. kişilere göre hayatta sinekler değişkendir. ama asıl önemli konu 'yakmak' eylemidir. sadizm burada gizlenir. 'ateş, yakmak' psikoanaliz testlerinde sıkça bu yüzden karşımıza çıkar. sineği salmak, kovalamak veya sinekli bir ortamdan uzak durmak yerine hadi öldürdün diyelim, neden yakıyorsun? di mi? mühim ve derin konudur...
sevgilimle 1 tam gün yapabileceğim en güzel eylem ıssız bir yerde kamp yapmaktır arkadaşlar. düşünsenize başka insan ve teknoloji yok. bolca sohbet, ateş, nevale, mangal, seks, deniz, sohbet, seks, ateş, mangal, uyku, günaydın canım, seks, deniz, midye kabukları toplamak, sohbet, seks bu böyle gider... favori yerlerim ise (özellikle yaz sezonu haricinde) çilingöz, riva, çekmeköy, sahilköy, kıyıköy, çatalca, tekirdağ, bazen de gene tenha mevsimde şile, bir de yalova tarafı. bir feribot.
bence yapması kolay, koyuyorsun işte mıç mıç sarıyorsun. kafana göre takılacak öyle sararken özen beklemeyeceksin. bak nasıl oluyor. etlisini tercih ederim. üzerine de yoğurt. oh mis.
listede yazılanların 90%'ına katılmakla birlikte eklemek istediklerim...
titanic
lord of the rings trilogy
pet semetary
dances with wolves
full methal jacket
platoon
kill bill 1/2
war horse
300 spartans
patriot
dune
karate kid 1
chaos theory
bir keresinde kafam çok ama çok iyiydi, bu soruya cevap vermedim sadece durdum ve garsonun gözlerinin içine baktım, o da bana baktı, baktık, bakıştık ve sonra aniden "kaçta işten çıkıyorsun?" soruma "1 saat sonra" dedi ve gerisi malum...
abi siz harbi kıro görmemişsiniz, sizin yukarıda yazdıklarınıza görgüsüz denir, kıro bambaşka bir şeydir. kıro en başta köylü demektir.
kırolar;
çatal bıçakla balık yemeyi bilmezler.
yemek masasında rahatsız otururlar.
bacak bacak üstüne atamazlar.
uçağa hiç binmemişlerdir.
parfüm, deodorant bilmezler.
saçlarını hep kadir inanır tarzı kestirirler.
kot giymekten hoşlanmaz genelde kumaş tercih ederler.
gömleklerinin üst düğmelerini açıp kıllarını göstermekten hoşlanırlar.
onlar için temizliğin sembolü beyaz çorap giymektir.
her türlü hır gürde ve tartışmada direk kavga etmeye başlarlar.
türkçeleri kötü ve imla hatalarıyla doludur.
kitap okumaz, gazeteyi tercih ederler, şok gazetesi gibi.
dışarı çıkıp öyle barlara, mekanlara gitmektense 2 bira alıp arabada hemşerileriyle takılırlar.
falan filan.
istanbul gezisinden sonraki twiti @russellcrowe "istanbul is perhaps the most intriguing city on this planet...i think this is the beginning of a love affair." kendisi gaydir malumunuz, kimlere aşık oldu acaba.
abi siz harbi kıro görmemişsiniz, sizin yukarıda yazdıklarınıza görgüsüz denir, kıro bambaşka bir şeydir. kıro en başta köylü demektir.
kırolar;
çatal bıçakla balık yemeyi bilmezler.
yemek masasında rahatsız otururlar.
bacak bacak üstüne atamazlar.
uçağa hiç binmemişlerdir.
parfüm, deodorant bilmezler.
saçlarını hep kadir inanır tarzı kestirirler.
kot giymekten hoşlanmaz genelde kumaş tercih ederler.
gömleklerinin üst düğmelerini açıp kıllarını göstermekten hoşlanırlar.
onlar için temizliğin sembolü beyaz çorap giymektir.
her türlü hır gürde ve tartışmada direk kavga etmeye başlarlar.
türkçeleri kötü ve imla hatalarıyla doludur.
kitap okumaz, gazeteyi tercih ederler, şok gazetesi gibi.
dışarı çıkıp öyle barlara, mekanlara gitmektense 2 bira alıp arabada hemşerileriyle takılırlar.
falan filan.
istanbul'da dikkat ettiğim özellikle saçları, başları düzensiz güruh. kimisinin dip boyaları gelmiştir. böyle az uzun, taranmamış, permalı gibi ama o da sönmüş, pasaklı pasaklı dolaşıyorlar. bir dikkat edin lütfen. her 10 kişiden en az 8'i böyledir. abi tarak denen bir şey var, sonra topuz yapabilirsin, kısa kesebilirsin, toka takabilirsin, bandana da olur, ayrıca bunun jölesi, köpüğü var, hiç olmadı bir şapka ile saklarsın, ne bilim pasaklılar işte.
nihat doğan'ın okumuş, entelektüel geçinenidir. her ota, boka bir lafı ve sivri çıkışlarıyla prim yapacağına inanır ve bunu başarır da. prim=reklam=para.
arabesk (nihat) dinlemem ama fazıl da dinlemem. dinsiz olması da beni ilgilendirmez. ama hangi ülkede yaşarsan yaşa, kişilerin manevi değerlerine bu kadar ağır cümleler kurarsan tepkiyle karşılaşman doğaldır. bunun adı 'ifade özgürlüğü' değil ancak 'ifade sıçması' olur.