söylemeseniz de olur, söylerseniz onun yanında eskisi kadar rahat olamayabilirsiniz.yaptığınız herhangi bir davranışı yanlış anlamasından çekinebilirsiniz.
yakışıklı olmak, çekici olmakla karıştırılmamalıdır. herhangi birine göre yakışıklı olan biri ilgimi çekmeyebilir; aynı şekilde normal biri de beni etkileyebilir.
bugün internette popüler olan ve türk halkı tarafından sert tepkilere maruz kalan "pikachu in koc university" videosuna yaptığı
"ingilizce bilmediğin için araştırma görevlisi olamayan ve mcdonalsta kasiyer olan türkçe öğretmenliği mezunu musun sen de? iyi koymuş heralde bu kadar tafra yaptığına göre. yabancı dil öğrenmeye basmayan faşist kafanla tek yapacağın berkini öldürmek, cumhuriyeti basmak, sonra da youtube'da yaşayamadığın hayatın intikamını almak mı? zavallısın. türk topraklarında şu olmaz bu olmaz diye diye çıktı zaten başımıza gelen her şey. kökü senin gibiler. kendi dil bilmediği için dil bilene saldıran, yarın kendi x olmadığı için x olana saldırır. insan olmadığınız için de insana saldırıyorsunuz, meselenin tüm özeti budur. insanların kendi aralarında eğlenmek için bile senin gibi olmalarını, senin konuştuğun neyse onu konuşmalarını bekleyen zihniyetinden, sadece utanmıyorum, tiksiniyorum. en ufak bir eğlenceyi bile politik malzeme haline getirecek memnuniyetsizliğinin kaynağını önce kendinde ara istersen, sonra politika konuşabiliriz." yorumuyla takdirimi almıştır.
çok önemli * sinefil yazarlar sorum size.bi film varmış eskilerin aktörlerinden birinin pek bilinmeyen bir filmiymiş.bi çocuk var çok iyi resim çiziyormuş ve eşcinselmiş.bunu kimseye söyleyemiyormuş.hatta intihar etmeyi falan düşünmüş.bigün bi kağıda eşcinsel bi resim çizmiş durumunu amcasına anlatmak için.çizimi amcasına vermiş amcasına dert ettiğin şey bumu falan demiş.insanların daha büyük sorunları var demiş.böyle bir kısım varmış filmde falan, bu filmi bilen eden? sinefil yazarlar göreve!
edit: film bulundu- just before i go- , chaser'a ve diğer yazarlara da teşekkürler
epeydir uzun bir süredir sözlükten uzaktım, çok şey oldu bu sürede, ve ben yazamayacak kadar üşengeçim. konuya dönersek şuanda ispanyadayım ve geri dönmek istemiyorum sözlük. 5 ay burda yaşadıktan sonra insanlarımızın ömrünün nasıl heba olduğunu çok daha iyi anladım. mutlu olmayı hak eden bir toplumken cehennemin ortasında kalakaldık. kafamda geleceğe dair planlar dönüp duruyor ve ben her durumda kaybediyorum. ihtiyacım olan tek şey, hayata bağlanmak için bir neden.ayudame.
yaklaşık 2 hafta önce dating sitelerinden birisiyle tanıştım sözlük.2 gün skype üzerinden görüşme sonrası hızlı bir hamleyle gece ortak bir şehirde buluşmak üzere yola çıktık.ikimiz de yaklaşık 4 saat yolculuk ettik ve sabahın 6sında ortak şehre geldik.bütün günü gezerek, birbirimizi tanıyarak geçirdik.akşam olunca da aynı hızla geldiğimiz şehirlere geri döndük.bildiğim tek şey o gün çok mutlu olduğum ve ona yakınlık duyduğum.ama sonra ne oldu? bu bir anda yaşadığı şehri bırakıp benim şehrime yaşamaya geldi bir tanıdığının yanına.herşeyi bıraktı benim peşimden.bense bu durumu hiç sevmedim.gün geçtikçe ondan soğuduğumu farkettim.dün gece tartıştık ve şuan görüşmüyoruz.sözlük çok duygusuz ve yorgun hissediyorum.kendimi sorguluyorum neden böyle hissediyorum, neden eksik kalmam gerekiyormuş gibi zorluyorum kendimi diyorum.sanırım ben aşkın imkansızlığına aşığım.
yüzüm gözüm şişene kadar
ağlamak istiyorum
içip sabaha kadar
bayılmak istiyorum
caddelerde dolanıp
bağırmak istiyorum
müsadenle bu gece
dağılmak istiyorum
zelda hazel isimli genç arkadaşımızın eğlenmek için koç üniversitesi öğrenci merkezinde çektiği videodur.bu kadar masum bir video gel gör ki yine nefret sorunu olan ve kompleksli türk halkı tarafından çirkin tepkilere maruz kalmıştır.türk halkının ne olduğunu bir kez daha hatırlatır.