tebeşir ile özdeşleşip kırkından sonra cinselliğe yönelirsen anca o beyazlatır seni yanılgısına sıkça düşülen atasözüdür. adı geçen teneşir üzerinde ölü yıkanan ayaklı tahta, salacak, ölü salı anlamındadır. atalara ne olmuştur da bu denli psikopatça bir deyiş kullanmışlardır o da merak konumdur
<br>
çizgi romandan yani işin özünden uzaklaşılmış libido fırtınasının koptuğu bir hal almış başlıktır.(demek filmde twinkler oynatılsaydı harcanıp gidecekti caanım x men)*
<br>
<br>o değil de
<br>(bkz: wolverine)*
fransada ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasanın rövanşını almak için hocalıyı kendine malzeme yapan ve hocalı katliamında yaşamını yitirenlerin kemiklerini sızlatan şovenist soytarıların hükümet destekli aktivitesidir.
tüm tarihi gerçekliğini/gerekçelerini geçerek (ki bakıldığında meşru müdafa olarak görülüp "düşman" ile savaş ise mevzu bahis, onca kadın çocuk neden yok oldu diye sorarım hala)kırım ya da tehcir ne dersek diyelim,esas sıkıntının kötünün karşısına kötünün konulması olgusudur.
hocalı, cezayir vb. yanlışları öne sürerek anlam kazanıldığını düşündüren bir durumdur kendisi.nefret söylemlerinin en belirgin sahalarındandır.
(bkz: hiçbir katliam bir diğerinin bahanesi olamaz)
sanılanın aksine biriyle para karşılığı birlikte olan ya da ahlaki değerlerden yoksun kalmış kişilerin icrasından ziyade, kişilikten yoksun,insanlıktan nasibini almamış organizmanın eylemi olarak gördüğümdür. seks işçiliğiyle benzerlik taşısa da taşıdıkları anlam farklıdır.
zamanında garsonluk,jigololuk,oyunculuk vs. vs. yapmış,gerçekçi,sert,çarpıcı dizelerin şairidir. ağır roman filmindeki oyunculuğunu da es geçmemek gerekir.
öz güvenine kurban değim dizeleri de şu şekildedir:
"evet, ben has ibneyim, ama
anüsümün çapı sizin ağzınızın çapından dar"
heteroseksizmden sıyrılamamış kendi gerçeğiyle yüzleşememiş erkek kişi. kaldı ki bu artık gey ve ilişki denemeyecek bir aktivasyondur.ivedilikle kişi eşcinsellik,toplumsal cinsiyet,cinsel çeşitlilik üzerine 3-5 yazı bir o kadar da kelam etmelidir bir bilen ile. *)
kendisi,hem bir emir kipi olarak algılayabileceğimiz ikaz mahiyetindedir hem de sıkça var olan bir durumu gözler önüne sermektedir.
ama dövüş kulübündeki marla karakteriyle karşımıza çıkan helena bonham carterı izlerken gel de sigaraya özenme!
"sana iki çift lafım var..sen mi büyüksün,hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta!sen benim yanımda bir hiçsin anlıyor musun? bir hiç.ama şunu iyi bil ne aileme ne bize bir şey yapamayacaksın.uzak dur bizden.bizler birbirimizi seviyoruz,dokunma artık aileme.dokunma artık bize.eğer onların kılına zarar gelirse,ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben,yaşar usta.hiç düşünmeden çeker vururum seni.
vururum ve dönüp arkama bakmam bile..."
faşizm bir ideoloji değil psikolojik bir rahatsızlıktır.
pek tabii bu tür rahatsızlıklar eşcinsellerde de görülür,aslolan tedavi etmektir.gel gelelim türkiyede iseniz sistemin tüm araçları,kurumlar yayın organları sizin faşist bir birey olmanıza olanak sağlamaktadır.eşcinsel olmanız bile bu çok yönlü saldırıya karşı koymanızda yeterli olmayabilir.yine de oran daha azdır.
daha da kötüsü milliyetçilik adı altında faşizmin kara sularında yüzdüğünü fark etmeyen insanlar açık faşistlerden çok daha tehlikeli/zararlıdır.
video klibinde şaman figürleriyle edilen dansların yanı sıra,bu iki genç kadının nasıl da harika fikirleri olduğunu şöyle belirtelim:
yine klipte, ufak kağıtlara farklı dünya dillerini kullanarak yazılar yazarlar,bu yazıları bir kazanda kaynatırlar.
askerdeyken zorla ezberlememiz istenilen kavramların başında gelendir.bilindik cevabın dışında cevabı hatırlamayan bölük arkadaşımın "demiri kesen şey komutanım!" şeklinde saçmalaması sonucu komutanın yüzündeki ifadeye dayanamayıp kahkahayla güldüğüm,böylelikle ikimizin de çarşı izninin sakata bindiren duruma sebeptir.*
tarihte aslan terbiyecilerinin kırbaç olmayan diğer elinde taşıdıkları korunma aracı, dar ağaçlarında idam edilenlerin ayaklarının altında ve sanıyorum ki günümüzde dahi asarak intihar etme olaylarında dar ağacı idamlarında olduğu gibi kullanılan gereçtir.*
tüm tarihi gerçekliğini/gerekçelerini geçerek (ki bakıldığında meşru müdafa olarak görülüp "düşman" ile savaş ise mevzu bahis, onca kadın çocuk neden yok oldu diye sorarım hala)kırım ya da tehcir ne dersek diyelim,esas sıkıntının kötünün karşısına kötünün konulması olgusudur.
hocalı, cezayir vb. yanlışları öne sürerek anlam kazanıldığını düşündüren bir durumdur kendisi.nefret söylemlerinin en belirgin sahalarındandır.
(bkz: hiçbir katliam bir diğerinin bahanesi olamaz)
öte yandan..darbe sonrasına doğmak..bir sürü faili meçhul cinayetler zamanında sokaklarda koşturmak bihaber..eve gidince büyükleri tedirgin görmek,dini/etnik kimliğin farklıysa bunları gizlemen gerketiğini tembihleyen bir dolu söz öbeği..sonra akşam olunca ışıkları kapatıp açmak,aydınlık için bir dakika karanlık..susman sorgulamaman gerektiği dayatması...
oyunculuktaki başarısı bir yana, sanatın "değiştirme"deki gücünün farkına varan, kayıtsız kalmayan, dimdik duran, türkiye sinemasında yeri doldurulması güç olan kadın.
(bkz: cesur ve güzel)
tolstoy bisiklet sürmeyi 67 yaşında öğrenmiştir. bu çabayı gören insanlar zamanla "tolstoy'un bisikleti" kavramını üretmiştir ki bu kavram günümüzde de kullanılmaktadır.
özünde daha derin manalara taşıyabileceğimiz gibi kısaca hiçbir şey için geç değildir anlamına gelmektedir.
yeni yetme bir yazarın (örneğin gokocan)gayet cahil cühela haliyle "nooluyoo oğlum,bi şey olmuş!konular nerde!!!" şeklinde iç hesaplaşmaya tutulup diğer yazar arkadaşlarının entrylerini görüp rahatladığı an.