ankara'ya ilk geldiğimizde cücük kadarken bizi sarıp sarmalamıştı. sonra kaşarlandıkça gözümüze pek küçük geldi. eser parkı'na sığamaz olduk. beşevler'den milli kütüphaneye arşınladığımız patikalarda izlerimiz silindi. ankara'dan çıkınca hepimizin burnunun direği sızladı tabii, sızlar.
istanbullular gelir, 7.caddeye iner ve ''ankara cennetmiş lan'' derler. aralardaki müstakil evlere bakıp bakıp memur emeklisinden hallice gri hayaller kurarlar. sonra istanbul'a geri dönerler. bahçeli de ,biz bahçeli deriz, asıl sahiplerine; cıvıldak kuşlara ve atatürkçü dedelere kalır.
ayrıca özel bir yeri de vardır bende; bknz:
beni burada öpmüştün .